Salatalık hasadında bereket: Üreticinin yüzü gülüyor Salatalık hasadında bereket: Üreticinin yüzü gülüyor

Bayraktar'ın Ziraat Odaları Başkanları ile birlikte yaptığı basın açıklaması şöyle:
Zeytin, Anadolu coğrafyasında doğmuş ve binlerce yıldır Akdeniz havzasında tarımı geleneğe dönüşmüş bir bitkidir. Kökleri tarihe dayanan ve kutsal kitaplarda yerini bulan zeytinin sıkılması ile elde edilen zeytinyağı içerdiği antioksidanlar, karotenoidler, fenolik bileşikler ve vitaminler bakımından beslenme ve sağlık açısından önemlidir.

Dünya'da zeytin yetiştiriciliği yapılan alanın yaklaşık yüzde 90'ı ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz havzasındaki ülkelerdedir. Dünyada 2022 verilerine göre yaklaşık 10,9 milyon hektar alanda 21,5 milyon ton zeytin üretimi yapıldı.
Dünya sofralık zeytin üretimi aynı seviyede kalırken, zeytinyağı üretimi yüzde 25 arttı. Dünyada ilk sırada gelen İspanya'da sofralık zeytin üretimi azalırken, ülkemizin üretimi arttı. Önceki yıllarda üçüncü sırada olan ülkemiz 2022 yılında dünya sofralık zeytin üretiminde dünya birincisi oldu. Ülkemizi İspanya ve Mısır izledi.”

“SOFRALIK ZEYTİN ÜRETİMİNDE DÜNYA LİDERİYİZ”

Bayraktar şöyle devam etti:
“Dünya zeytinyağı üretimi ve ihracatının yarısından fazlası İspanya ve İtalya'ya aittir. Zeytinyağı üretiminde de dünyada azalış görülürken ülkemizde artış gerçekleşti. Ülkemiz İspanya'nın ardından dünyada ikinci sıraya yerleşti. Böylece önceki yıllarda dünya sıralamasında dördüncü sırada gelen ülkemiz zeytinciliğini geliştirdi ve zeytinyağı üretiminde kendisine koyduğu dünya ikinciliği hedefine ulaştı, hatta sofralık zeytin üretiminde dünya lideri oldu.
Zeytin üretimimiz 2021 yılında 1,7 milyon ton iken, 2022 yılında 2,9 milyon tona yükseldi. 2023 yılında 9 milyon dekar zeytinlik alanda 1 milyon 520 bin ton üretim gerçekleşti. Bu miktarın yüzde 68'i yani 1 milyon tonu yağlık, yüzde 32'si yani 490 bin tonu sofralık zeytindir.
Son 5 yılda dane zeytin üretimimiz yüzde 2,7 artış gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bitkisel üretim 2. tahminine göre 2024 yılında dane zeytin üretimi yüzde 136,8 artışla 3 milyon 600 bin ton olması bekleniyor.”

“BU YIL REKOR BİR ÜRETİM GERÇEKLEŞMESİ BEKLENİYOR”

2022 yılında zeytinyağı üretimi 422 ton, sofralık zeytin üretimi ise 736 bin ton ile rekor seviyeye ulaştığını kaydeden Bayraktar," 2024 yılı için yapılan rekolte tahmininde sofralık zeytin üretimi 750 bin ton, zeytinyağı üretimi ise 475 bin ton olarak tespit edildi. Bu tüm zamanların en yüksek üretimi olacak ve 2024 yılında yeni bir rekor üretim gerçekleşecektir.
Üretimdeki artışla birlikte zeytin ve zeytinyağı ihracatımız da artıyor. Zeytinyağı ihracatımız 2021 yılında 50 bin ton, 154 milyon dolardan, 2022 yılında 86 bin ton, 317 milyon dolara, 2023 yılında da 135 bin ton 675 milyon dolara yükseldi. Dünyada azalan zeytin ve zeytinyağı üretimi nedeniyle ihracatımızda önemli artış görüldü.

İç piyasada kontrolü sağlamak için 1 Ağustos 2023'ten itibaren dökme ve varilli zeytinyağı ihracat yasağı getirildi, daha sonrasında Ticaret Bakanlığı, 04 Haziran'da ise 1 Kasım 2024 tarihine kadar 50 bin ton dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına izin verdi.
İhracatın arz-talep dengesine göre yapılması önemlidir. Üreticilerimizin ve tüketicilerimizin korunması gerekiyor. Özellikle Türk markalı ve ambalajlı ihracatta yeni pazarlara girme fırsatını iyi değerlendirmemiz büyük önem taşıyor. Rekoltedeki artışa paralel olarak ihracatın artarak devam etmesi sektör için önemlidir” ifadesini kullandı.

“BURSA 96 BİN 498 TON SOFRALIK ZEYTİN ÜRETİMİYLE ÜLKEMİZDE İKİNCİ SIRADADIR”

Bayraktar şunları kaydetti:
“Zeytin üreticilerimiz bu sezonda da tüm zorluklara karşı üretmeye devam ediyor. Zeytinyağında dünya ikinciliği, sofralık zeytinde dünya liderliği konumunda olmamız zeytin sektörü için büyük başarıdır. Bu başarıda zeytin üretiminde önemli bir ilimiz olan Bursa'nın da katkısı büyüktür. Nitekim Bursa 96 bin 498 ton sofralık zeytin üretimiyle Ülkemizde ikinci sıradadır. Bursa'da üretilen zeytinin yüzde 26'sı olan 25 bin 78 tonunu İznik ilçemiz üretiyor.
Ancak üreticilerimiz bu seneki rekor üretimden memnuniyet yaşamakla birlikte aynı zamanda ürün artışının fiyatlara yansımaması nedeniyle yeterli geliri elde edemeyeceği endişesi içindedir.”

“MARMARABİRLİK AÇIKLADIĞI FİYATI REVİZE ETMELİDİR”

Geçtiğimiz günlerde Marmarabirlik zeytin avans fiyatlarını açıkladığını hatırlatan Bayraktar şu değerlendirmeyi yaptı:
" Açıklanan avans fiyatlarda; tavan fiyatta yüzde 13,6 artış varken, taban ve yağlık zeytin fiyatları aynı kaldı. Açıklanan bu fiyatlar üreticilerimizin beklentisinin altındadır. Özellikle işçilik maliyetlerinin artmasıyla birlikte maliyetlerin yükselmesi ve enflasyon dikkate aldığında açıklanan zeytin fiyatının yetersiz olduğunu görüyoruz.
Marmarabirlik sektör için, üreticilerimiz için önemli bir birliktir. Marmarabirliğin açıkladığı fiyat piyasaya yön veriyor. Marmarabirliğin düşük kalan bu fiyatları açıklaması ne yazık ki piyasada oluşan fiyatları geri çekmiştir. İri dane zeytin fiyatı 165 lira seviyelerine kadar çıkmışken, bu günlerde fiyatlar 55 lira ila 140 liraya kadar geriledi. Yağlık zeytin fiyatı tüccar alımlarında 28 lira seviyesindedir. Bu fiyatlar kabul edilebilir değildir.
Marmarabirliğin açıkladığı fiyatların avans fiyat olduğunu biliyoruz. Marmarabirliğin fiyatları üreticilerimizin beklentisi doğrultusunda tekrar ele almasını bekliyoruz. Marmarabirlik bu sene kota dâhilinde ürün alımı yapacak. Rekoltenin bu sene yüksek olduğu göz önüne alındığında üreticilerimizin ürünlerini birliğe verebilmesi için kotaların artırılması şarttır.
Tariş ve Tarım Kredi Kooperatifleri henüz alım fiyatı açıklamadı. Bir an evvel üreticilerimizin yeterli gelir elde edebileceği bir fiyatın açıklamasını bekliyoruz.
Rekoltenin yüksek olması nedeniyle üreticilerimizin ürünlerini ederinden satamama endişesi taşımasını istemiyoruz. Sağlıklı beslenmede büyük bir önemi ve yeri olan zeytin ve zeytinyağında üreticilerimizin ürünlerini değerinden satması için herkesin elini taşın altına sokması şarttır. Zeytin üretiminin devam etmesi için üreticilerimiz mutlaka desteklenmelidir. Sektöre hak ettiği değer verilmeli, üreticilerimizin üretimde kalması, zeytinliklerin korunması sağlanmalıdır.”

“TAKLİT VE TAĞŞİŞ ÜRETİCİLERİMİZİ OLUMSUZ ETKİLİYOR”

“Sektörün yıllardır devam eden en önemli sorunlarından biri taklit, tağşişdir" diyen Bayraktar, "Özellikle son yıllarda sıkı denetim yapılmasına rağmen taklit ve tağşiş engellenemiyor. Bu durum üreticilerimizi de olumsuz etkiliyor.
Son aylarda yapılan denetim sonrasında Bakanlığımızca kamuoyuyla paylaşılan taklit ve tağşişli gıda listesi de zeytinyağında yaşanan sahtekarlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Taklit ve tağşişli olduğu tespit edilen 705 adet ürünün 331 tanesi zeytinyağıdır. Üreticilerimizin bin bir emekle ürettiği ürünü korumak, her türlü hile ve sahtekârlığa karşı çıkmak gerekiyor. Üreticilerimizin ürünü sofralarımıza içeriğinde ne olduğu belli olmayan yağ olarak girmemelidir. Markasız veya sahte markalı üretimlere yönelik denetimler daha da sıklaştırılmalı ve cezalar mutlaka caydırıcı nitelikte olmalıdır.

İthalatta sektörün önemli bir sorunu Afrin'den ihraç kaydı ile getirilen ve serbest bölgelerde işlendikten sonra ihraç edilmesi gereken zeytinyağının; iç piyasaya arz edilmesidir. Bu durum haksız rekabet oluşturmakta ve yüksek üretim maliyetleri ile üretim yapan üreticilerimizi de etkilemektedir.
Bugün burada yapacağımız zeytin hasadımızın tüm üreticilerimize hayırlı olmasını diliyor, emeklerinin karşılıklarını alacağı bereketli bir sezon diliyorum” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA