Kocaeli'nin Körfez ilçesinde tavuk döner tüketen 648 kişinin gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırılması, Türkiye’de gıda güvenliği denetimlerinin hayati önemini bir kez daha gündeme taşıdı. Yaşanan olay sonrası dönerci işletmecileri gözaltına alınırken, Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, çarpıcı açıklamalarda bulunarak halk sağlığına tehdit oluşturan sistemsel sorunlara dikkat çekti.
“Sağlıklı hayvan, sağlıklı gıda; sağlıklı gıda, sağlıklı toplum” sözleriyle konuşmasına başlayan Eroğlu, veteriner hekimlerin yalnızca hayvan hastalıklarıyla değil, halk sağlığının korunmasıyla da doğrudan ilgilendiğine dikkat çekti. Mezbahadan sofraya kadar geçen her aşamada veteriner hekim denetiminin zorunlu olduğuna vurgu yapan Eroğlu, ruhsatsız kesimhanelerin hâlâ faaliyet gösteriyor olmasının büyük bir risk oluşturduğunu söyledi.
Gıda denetimlerinde tespit edilen vakalara bakıldığında, bir et ürününe başka hayvansal etin karıştırılması gibi ciddi vakalarla karşılaşıldığını söyleyen Eroğlu, “Bu tür uygulamaların adı gıda terörüdür. Bu suçların cezası ağır olmalı, yapanın yanına kâr kalmamalı” ifadelerini kullandı. Sözlerinin devamında ise "Tarım ve Orman Bakanlığının hem merkezde hem de illerde birçok laboratuvarı var. Ankara’da bulunan referans laboratuvarı, il kontrol laboratuvarları ve Tarım İl Müdürlükleri bünyesindeki kontrol şubeleri, bu denetimlerin temelini oluşturuyor. Ancak bu yapının işlerliğini sürdürebilmesi için güçlü ve yeterli kadrolara ihtiyaç var. Türkiye’de her yıl milyonlarca ton kırmızı ve beyaz et tüketiliyor. Bu ürünlerin sağlıklı bir şekilde tüketiciye ulaşabilmesi için veteriner hekimlerin sayısının artırılması şart" dedi.
VETERİNER HEKİM KONTROLÜ SAĞLANMALI
Eroğlu, "Gıdanın üretim zincirinin ilk halkası mezbahalardır ve bu zincirin sağlıklı işlemesi için her aşamada bilimsel ve hijyenik şartlara uyulması gerekir. Ancak hâlâ ruhsatsız kesimhaneler faaliyette ve bu da büyük bir risk taşıyor. Bizler mezbahada yaptığımız muayenelerde tüberküloz gibi ciddi hastalıkları yalnızca kesim sonrası teşhis edebiliyoruz. Eğer veteriner hekim kontrolü olmazsa, hastalıklı etin sofralara ulaşması kaçınılmaz olur" dedi.
Eroğlu ayrıca, özellikle çocukluk döneminde hayvansal protein tüketiminin zekâ gelişimi açısından kritik olduğunu belirterek, “Yetişkin bir bireyin günlük ortalama 95 gram protein tüketmesi gerekiyor. Bunun en az 45 gramı hayvansal protein olmalı. Ancak bu ürünlerin güvenilir ortamda, doğru şekilde üretilmesi şart. Aksi halde sağlıklı beslenme bir tehdit haline dönüşür” dedi.
GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN LİYAKATLİ KADRO ŞART
Türkiye’de her yıl milyonlarca ton kırmızı ve beyaz et tüketildiğini hatırlatan Eroğlu, bu ürünlerin sağlıklı şekilde halka ulaşabilmesi için yeterli sayıda veteriner hekimin sahada görev yapması gerektiğini söyledi. Ancak Tarım Bakanlığı bünyesindeki veteriner hekim sayısının yetersizliğine dikkat çeken Eroğlu, “Zaman zaman alımlar yapılıyor ama bu Türkiye'nin ihtiyacını karşılamıyor. Gıda güvenliği için sahada güçlü ve liyakatli bir kadro şart” dedi.
Gıda güvenliğinin mesai saatleriyle sınırlı kalamayacağını, hafta sonu ve gece saatlerinde de denetim yapılması gerektiğini dile getiren Eroğlu, “Tarım Bakanlığı’nın laboratuvar altyapısı güçlü olabilir, ama bu sistemin işlemesi için sahada yeterli uzman istihdamı zorunludur” ifadelerini kullandı.
Eroğlu, Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak 1984’te kapatılan Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü’nün yeniden kurulmasını savunduklarını belirterek, “Gıda güvenliği için merkezi ve yetkin bir otorite gerekiyor. Bu hem halk sağlığı hem de mesleki güvenliğimiz için hayati önemde” dedi.
