Aydın ilinin Sultanhisar ilçesine bağlı küçük bir mahalle olan Atça, şekilci kent mimarisine sahip bir şehir olarak ön plana çıkar. Hem modern bir imarla tasarlanmış hem de tarihi bir dokuya sahip olan Atça, "Türkiye'nin Küçük Paris'i" olarak anılmaktadır.
Türkiye'nin modern yapılaşmaya sahip ilk şehri
Mahallenin planı, Paris'teki Charles de Gaulle Meydanına benzemektedir. Yunan işgali sırasında yanan şehir aynı şekilde yeniden inşa edildiği için halk arasında Türkiye'nin Paris'i ve Türkiye'nin modern yapılaşmaya sahip ilk şehri olarak anılmıştır. Türkiye'nin ışınsal kent formuna göre tasarlanan ilk ve tek yerleşim yeridir.
Atça, Büyük Menderes havzasının kuzeyinde, Aydın Dağları ile Büyük Menderes Nehri arasında yer almaktadır. Kuzeyinde Beydağ, doğusunda Nazilli, güneyinde Yenipazar ve batısında da Sultanhisar yer alan bu küçük ama sevimli yer, tarımla özdeşlemiştir.
Abdi Bey, 1924 yılında Atça'yı yeniden planladı
Atça, 27 Mayıs 1919 yılında Yunan işgaline uğrayıp 5 Eylül 1922 tarihlerinde de Yunan işgalinden kurtarılmıştır. Bir harabe halindeyken, kaçışı sırasında mağlup Yunan ordusu tarafından tahrip edilmişken, yeni kurulan Cumhuriyet Türkiye'si ile yeniden ayağa kalkmıştır.
Abdi Bey, 1924 yılında Atça'yı yeniden planladı. Etoile Meydanı'na bağlanan 12 caddeye karşılık Atça'ya da 45° açı ile 8 simetrik ana cadde ve bunları dik kesen yüzlerce düzenli sokaklar yerleştirdi. Beş yüzer metrelik sekiz ana caddenin kent merkezindeki Atça Parkı'nda birleştiği; çok katlı yapılaşmaya izin verilmeyen Atça, daha çok bahçe içindeki müstakil evlerle donatılmıştı.
Bu plan günümüzde de korunmaktadır.
Haber: Tuğba Akkesen
