Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde bulunan Ostim Teknik Üniversitesi Meslek Yüksekokulu, 23 Ekim Çarşamba günü Savunma Teknolojileri Söyleşileri’ne ev sahipliği yaptı. Söyleşinin konuğu, emekli Yüksek Mühendis Albay Dr. Nevzat Çağlayan, Türk Savunma Sanayisi’nin tarihsel gelişimi ve bugünkü gücü üzerine kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Türk savunma sanayisinin Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze uzanan yolculuğunu ele alan Dr. Çağlayan, Türkiye’nin savunma teknolojilerinde geldiği noktayı detaylı verilerle paylaştı.
Konuşmasına savunma sanayisinin Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi gelişmeleriyle başlayan Dr. Çağlayan, bu dönemde gerçekleştirilen teknolojik ilerlemelere dikkat çekti. Osmanlı döneminde temelleri atılan savunma sanayisi, Cumhuriyet döneminde milli projelerle devam ettirilirken, Türkiye’nin günümüzde savunma alanındaki gücünün bu tarihi birikime dayandığını ifade etti.
TÜRKİYE’NİN BÜYÜYEN GÜCÜ
Dr. Çağlayan, savunma sanayisinin Türkiye’nin stratejik bir sektörü olduğunu belirterek, son yıllarda gerçekleştirilen yerli ve milli projelere vurgu yaptı. Türkiye'nin savunma sanayisi alanındaki büyümesinin, hem ülkenin ulusal güvenliği hem de ekonomik kalkınması açısından büyük önem taşıdığını dile getiren Dr. Çağlayan, "Savunma sanayi günümüzde Türkiye’nin büyüyen gücü" diyerek, savunma sanayinin ülkenin geleceği açısından hayati bir rol oynadığını vurguladı.
Türkiye’nin dünya çapında savunma ürünleri ihracatındaki başarısına da dikkat çeken Çağlayan, Türkiye'nin 193 ülkeden 185'ine 230 çeşit savunma ürünü ihraç ettiğini belirtti. Savunma sanayisinde öne çıkan firmalar ve bu firmaların ihracat yaptığı ülkeler hakkında bilgi veren Dr. Çağlayan, şunları kaydetti:
“Turaç 94 ülkeye, Aselsan 86 ülkeye, Sarsılmaz 80’den fazla ülkeye, BMC 80’den fazla ülkeye, Samsun Yurt Savunma 70’ten fazla ülkeye, MKE 67 ülkeye, Girsan 54 ülkeye, Otokar 41 ülkeye Baykar ise 33 ülkeye ihracat yapmaktadır.”
GURUR KAYNAĞI
Açıklamalarının devamında Türkiye’nin yerli ve milli savunma teknolojilerinde elde ettiği başarılara dikkat çeken Dr. Çağlayan, insansız hava araçları (İHA), silahlı insansız hava araçları (SİHA), KAAN ve HÜRJET gibi projelerin dünya çapında büyük yankı uyandırdığını söyledi. Bu başarıların ülkemiz için büyük bir gurur kaynağı olduğunu belirten Dr. Çağlayan, bu projelerle birlikte Türkiye’nin savunma sanayisinde lider ülkelerden biri haline geldiğini dile getirdi.
ANKARA SAVUNMA SANAYİNİN BAŞKENTİ
Ankara’nın savunma sanayisi alanında öncü bir şehir olduğunu ifade eden Dr. Çağlayan, başkentte faaliyet gösteren yerli ve milli firmaların başarısına dikkat çekti. Bu firmaların geliştirdiği teknolojilerin sadece Türkiye’nin savunma gücünü artırmakla kalmayıp, uluslararası alanda da önemli bir yer edindiğini belirtti. Türkiye’nin savunma sanayisinde dünya genelinde ilk 10 ülke arasında yer aldığını da vurgulayan Çağlayan, savunma ve havacılık sanayisinin Türkiye için stratejik bir sektör haline geldiğinin altını çizdi.
“ULUSLARARASI GÜVENLİKTE SAVUNMA TEKNOLOJİLERİNİN ÖNEMİ ARTTI”
Son dönemde dünya genelinde yaşanan çatışmalara da değinen Dr. Çağlayan, Ukrayna-Rusya Savaşı ve İsrail-Hamas/Hizbullah çatışmalarını örnek göstererek, savunma ve havacılık sanayisinin küresel güvenlik açısından kritik bir öneme sahip olduğunu söyledi. Özellikle İsrail'in 2024 yılının Eylül ayında Hizbullah’ın iletişim cihazlarına yönelik siber saldırısının, savunma teknolojilerinin stratejik önemini bir kez daha gösterdiğini belirtti.
Dr. Nevzat Çağlayan, Türkiye’nin savunma sanayisindeki bu güçlü konuma gelmesinde devlet yöneticilerinin kararlı tutumunun belirleyici olduğunu vurguladı. Ayrıca, Savunma Sanayi Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ve bu alanda faaliyet gösteren firmaların yanı sıra, araştırma kurumları ve üniversitelerin de büyük katkı sunduğunu ifade etti. "Yüce milletimizin yaptığı bağışlar ve devletin kararlı politikaları, bugün savunma sanayisinde elde ettiğimiz başarının temel taşlarıdır" dedi.
SAVUNMA SANAYİ TÜRKİYE’NİN STRATEJİK GÜCÜ
Savunma teknolojilerinde elde edilen başarıların, Türkiye’nin uluslararası arenada stratejik bir konuma ulaşmasını sağladığını belirten Dr. Çağlayan, "Artık geniş ürün yelpazemizle dünya genelinde savunma sanayisi gelişmiş ilk 10 ülke arasında yer aldığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz" diye konuştu.