Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlık okuryazarlığını bireylerin sağlığını sürdürebilmesi ve geliştirebilmesi için gerekli olan bilgiye ulaşma, anlama ve kullanma becerileri olarak tanımlıyor. Ancak Türkiye’de yapılan araştırmalar, toplumun büyük bir kısmının bu becerilere yeterince sahip olmadığını ortaya koyuyor. Sağlık okuryazarlığı düzeyinin yetersizliği; sağlık hizmetlerine erişim zorlukları, koruyucu hizmetlerin azalması ve hastalık oranlarının artması gibi ciddi sorunlara yol açıyor.

Çankaya Belediyesinden 18-29 yaş arası gençlere ücretsiz kurs fırsatı Çankaya Belediyesinden 18-29 yaş arası gençlere ücretsiz kurs fırsatı

2 MİLYON KADIN OKUMA-YAZMA BİLMİYOR

Türkiye'de gerçekleştirilen bir sağlık okuryazarlığı araştırması, toplumun sadece %30,9’unun yetersiz, %38’inin sınırlı, %23,4’ünün yeterli, %7,7’sinin ise mükemmel düzeyde sağlık okuryazarı olduğunu gösteriyor. Bu durum, her 10 kişiden 7’sinin sağlık okuryazarlığı açısından zorluk yaşadığını ortaya koyuyor. Özellikle okuma yazma bilmeyen kadın sayısı, Siirt, Ağrı, Şanlıurfa ve Mardin gibi doğu illerinde oldukça yüksek. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2 milyon kadın okuma yazma bilmiyor ve ortalama eğitim süresi kadınlarda sadece 8,6 yıl, erkeklerde ise 10,1 yıl.

Sağlık okuryazarlığını doğrudan etkileyen bireysel faktörler aeasında; okuryazarlık becerileri, sağlık bilgisi, demografik kültür, gelir düzeyi ve yaş gibi etkenler sıralanabilir. Türkiye’de sağlık okuryazarlığını geliştirmek için acil adımlar atılması gerektiği, aksi takdirde sağlık hizmetlerine erişim ve kullanımıyla ilgili daha büyük sorunların ortaya çıkabileceği ifade ediliyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki ABD’de ise sağlık okuryazarlığı düzeyi Türkiye’ye göre çok daha yüksek.

Uzmanlar ise bu konuda uyarılarda bulunarak endişe verici rakamların azalması yönünde çalışmaların yoğunlaşmasını ve bu konuda farkındalığın artırılmasını istiyorlar. 

Muhabir: TUĞBA AKKESEN