Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu, okullarda ücretsiz yemek sağlanması talebiyle Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı önünde bir eylem düzenledi. Eylemde, okul yemeği programlarının sadece çocuklar için değil, toplumun tamamı için önemli olduğunu vurgulayan konuşmalar yapıldı.
Geniş bir katılım sağlanan eyleme sivil toplum kuruluşları, eğitim sendikaları, sağlık emekçileri ve siyasi parti temsilcileri etkinliğe destek verdi. Koalisyonun bileşenleri arasında Türk Tabipler Birliği, Eğitim Sen, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Türk Kadınlar Birliği, Öğrenci Veli Derneği gibi önemli kuruluşlar yer aldı. Ayrıca CHP, DEM, EMEP, TİP ve Sol Parti gibi siyasi partiler de eyleme katılarak okul yemeği programının önemine dikkat çekti.
"OKUL YEMEĞİ KAMUSAL HAKTIR"
Koalisyon adına basın açıklaması yapan Öğrenci Veli Derneği Başkanı Ömer Yılmaz, okul yemeği programlarının, sosyal devletin temel gereği olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak "kamusal bir hak" olduğuna işaret etti. Dünya genelindeki okul yemeği uygulamalarına örnekler vererek, okul yemeği programlarının sadece gelişmiş ülkelerde değil, yoksul ve gelişmekte olan birçok ülkede de uygulandığını belirtti. Norveç’ten Şili’ye, Hindistan’dan Kenya’ya kadar pek çok ülkede okul yemeği programlarının başarıyla uygulandığına dikkat çeken Yılmaz, bu tür uygulamaların 418 milyon çocuğa ulaştığını ve bu programların her geçen yıl daha da genişlediğini söyledi.
Türkiye’de okullarda ücretsiz yemek sağlanması talebinin, yalnızca gıda desteği sağlamak değil, aynı zamanda çocukların temel haklarının güvence altına alınması anlamına geldiğini belirten Yılmaz, ücretsiz okul yemeği, her çocuğun eşit yurttaşlık hakkı olduğunu savunarak, bu hakkın sosyal devlet ilkesinin gereği olduğunu vurguladı.
YOKSULLUK VE GIDA GÜVENLİĞİ KRİZİ
Ömer Yılmaz, Türkiye'de yoksulluğun giderek arttığını ve bu durumun en çok çocukları etkilediğini ifade ederek, TÜİK’in 2022 yılına ait raporuna atıfta bulunarak şunları söyledi: "Türkiye nüfusunun yüzde 27’sinin 0-17 yaş arasındaki çocuklardan oluşuyor. Bu çocukların büyük bir kısmı, okul çağında olmalarına rağmen yetersiz beslenme ve gıda yoksulluğundan kaynaklanan sağlık sorunları ile karşı karşıya. Rapora göre, ekmek ve makarna gibi ucuz gıdaların başta geldiği beslenme alışkanlıkları, çocukların sağlıklı gelişimini engelliyor. Meyve ve sebze tüketimi ise son derece düşük. Bu durum, özellikle yoksul ailelerdeki çocukları olumsuz etkiliyor." dedi.
Yılmaz, “Bodurluk ve zayıflık oranları artmış durumda ve bu durum, yetersiz beslenmeden kaynaklanıyor” diyerek, okul yemeklerinin bu sorunun çözülmesinde ne kadar kritik bir rol oynadığını vurguladı.
"OKUL YEMEĞİ EŞİTSİZLİĞİ AZALTMANIN ETKİLİ BİR YOLU"
Yılmaz, okul yemeği programlarının sadece fiziksel sağlık açısından değil, çocukların psikolojik iyilik hali ve akademik başarıları üzerinde de büyük etkisi olduğunu belirterek, "Bu tür programlar, çocukların eğitimlerine odaklanmalarını sağlayarak, okullaşma oranlarını artırmakta önemli bir rol oynuyor." dedi.
Yılmaz, Pakistan örneğini vererek, 1998-2004 yılları arasında okul yemeği programlarının kız öğrencilerin okullaşma oranlarını artırdığını ve benzer başarıların dünya genelinde pek çok ülkede gözlemlendiğini söyledi.
Okul yemeği programlarının, çocuk işçiliğini önlemek, erken yaşta evliliklerin önüne geçmek ve toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek gibi önemli sosyal etkileri olduğunu da dile getiren Yılmaz, "Bu tür programların sadece beslenme değil, toplumsal eşitsizliklerle mücadelede de önemli bir araçtır. Okul yemeklerinin çocukların yaşam standartlarını iyileştiren ve onları toplumsal hayata entegre eden bir uygulamadır" ifadelerini kullandı.
"OKUL YEMEĞİ İÇİN KAYNAK VAR, YETERLİ BÜTÇE AYRILMALI"
Yılmaz, hükümetin “kaynak yok” gerekçesinin geçerli olmadığını savunarak, "Mevcut kaynak daha etkili kullanılmalı ve kamu bütçesinin daha adil bir şekilde dağıtılmalı. Mesele kaynak olmaması değil, var olan kamu kaynaklarının çocuklardan yana kullanılıp kullanılmayacağı meselesidir" diyen Yılmaz, karar vericilerin bu bütçe döneminde okul yemekleri için gerekli kaynağın ayrılmasına ve bu programın hızla uygulanmaya başlanmasına karar vermeleri gerektiğini söyledi.
"OKUL YEMEĞİ PROGRAMLARI TEMEL BİR HAKTIR"
Eylemde, okul yemeği programlarının bir lütuf değil, temel bir hak olduğu vurgulandı. Yılmaz, okul yemeği programının yalnızca Türkiye’nin iç hukuku ile değil, uluslararası anlaşmalarla da güvence altına alındığını ifade etti. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 6, 24 ve 27. maddelerine atıfta bulunarak, devletlerin çocukların yaşamlarını iyileştirmek için gerekli adımları atması gerektiğini söyledi. Ayrıca, Anayasa’da devletin okul yemeği sağlamakla yükümlü olduğuna dair açık bir hüküm bulunduğunu belirtti.
KOALİSYON'DAN HÜKÜMETE ÇAĞRI
Koalisyon, okul yemeği programının özellikle dezavantajlı bölgelerde, okul öncesinden başlayarak yaygınlaştırılması gerektiğini ve bu konuda hükümetin daha fazla adım atmasını istedi.
Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na, 2024 eğitim yılı itibarıyla okul yemeği programlarının tüm okullarda uygulanması çağrısında bulunuldu. Yılmaz, bu uygulamanın sadece çocukların sağlıklı gelişimini değil, aynı zamanda ülkenin geleceğini inşa etmek adına hayati bir öneme sahip olduğunu belirtti.
Koalisyon, okullarda ücretsiz yemek sağlanması için taleplerinin yerine getirilmesi gerektiğini ve çocukların eşit haklarla beslenmeye, öğrenmeye ve büyümeye hakkı olduğunu yineleyerek, bu sorunun çözülmesi için acil bir adım atılmasını talep etti.