13 Temmuz 2024’te, eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçi Parti’nin 2024 Başkanlık seçimlerindeki olası adayı Donald Trump’a yönelik düzenlenen suikast girişimi, şok edici bir gelişme ile yeniden gündemde. Kongre Üyesi Clay Higgins, suikastçı Thomas Matthew Crooks'un cesedinin kaybolduğunu rapor ederek FBI’ın bu süreçteki şüpheli hareketlerine dikkat çekti. Bu durum, Trump’ın zor atlattığı saldırıya dair ciddi soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
Butler, Pensilvanya yakınlarında düzenlenen kampanya mitinginde gerçekleşen suikast girişimi sırasında, Crooks, miting alanı dışındaki bir çatıdan AR-15 tarzı yarı otomatik tüfekle sekiz el ateş etmişti.

Olay sırasında Trump hafif yaralanmış, bir miting katılımcısı hayatını kaybederken iki kişi de ağır yaralanmıştı. Crooks, Gizli Servis Karşı Saldırı Timi tarafından etkisiz hale getirilmişti.

ŞÜPHELER ARTTI

Higgins, 5 Ağustos'ta Crooks’un cansız bedenini görmek istediğinde, FBI’ın cesedi olaydan sadece 10 gün sonra, 23 Temmuz’da yakılmak üzere aileye teslim ettiğini öğrendi. Ancak bu teslimattan yerel yetkililerin ve adli tıp uzmanlarının habersiz olması, FBI’ın adli süreçleri dikkate almadığı yönündeki iddiaları güçlendirdi.

Üstelik, bu olayın ardından Gizli Servis şefi Kimberly Cheatle’nin istifa etmesi, olayın üzerindeki şüpheleri daha da artırdı. Higgins, Butler'da yürüttüğü kişisel soruşturmada, FBI’ın bu eylemlerini sorguladı ve gelecekteki adli soruşturmalara zarar verebilecek potansiyel risklere dikkat çekti.
Kongre Üyesi Higgins, FBI’ın bu süreçteki hareketlerini "rahatsız edici" olarak nitelendirirken, Amerikan halkının Trump’a yönelik bu suikast girişimiyle ilgili tüm gerçekleri öğrenme hakkı olduğunu vurguladı.