Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) tarafından düzenlenen geleneksel iftar programı, Genel Başkan Hüssamettin Gençer'in ev sahipliğinde Ankara Hakimevi Sosyal Tesisleri'nde gerçekleştirildi. Program öncesinde düzenlenen basın toplantısında tohumculuk sektörüne dair değerlendirmelerde bulunan Gençer, Türkiye'nin 2022 itibariyle net ihracatçı konumuna geldiğini vurgularken, 100'den fazla ülkeye tohum satıldığını ve 300 milyon doları aşan bir dış ticaret fazlası verildiğini belirtti.
"TARIMSAL GÜCÜNÜ ELİNDE BULUNDURAN ÜLKELER EN GÜÇLÜ ÜLKELER ARASINDA YER ALACAK"
Gençer, tarımın önemi üzerinde durarak, "Hepimizin bildiği gibi tarım dün de önemliydi ama bugün daha çok önem kazandı. Ülkelerin ve insanlığın geleceği için tarım, en stratejik alanlardan biri olarak kabul ediliyor. Tarımsal gücünü elinde bulunduran ülkeler, dünyanın en güçlü ülkeleri arasında yer alacak" dedi.
"ULUSLARARASI REKABET İÇİN ÇABA GÖSTERMEKTEDİR"
Gençer, tohumculuğun bitki ıslahından pazarlama ve satışa kadar genş bir sektör olduğuna işaret ederek, "Rakip ülkelere göre genç sayılabilecek tohumculuk sektörümüz, kısa geçmişinde elde ettiği bilgi ve deneyimle uluslararası rekabet için çaba göstermektedir. İhracat imkanlarını geliştirerek ve yasal düzenlemelerle sektörün önünü açmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
SERTİFİKALI TOHUM ÜRETİMİNDE REKOR ARTIŞ
Gençer, sertifikalı tohumluk üretimindeki artışa dikkat çekerek, "2000 yılında 145 bin ton olan sertifikalı tohum üretimi, 2024 itibariyle 1 milyon 303 bin tona ulaşmıştır. Ülkemizde stratejik ürünlerde tohumluk üretimi ihtiyacın yüzde 100'ünden fazlasını karşılarken, diğer ürünlerde ise bu oran yüzde 97 seviyesindedir" dedi. Gençer, 2005 yılından itibaren sertifikalı tohumluk kullanan çiftçilerin, 2008'den itibaren ise tohumluk üreticilerinin desteklenmeye başlandığını belirten Gençer, bu desteklerin sektörün gelişiminde büyük rol oynadığını kaydetti. Gençer, ihracattaki büyük artışın altını çizerek, "2002 yılında 8 bin ton olan tohum ihracatımız, 2024'te 96 bin tona ulaşmıştır. Değer olarak ise 17 milyon dolardan 338 milyon dolara yükselmiştir. 2007'de yüzde 38 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2016'da yüzde 76'ya çıkmış, 2018 itibariyle ihracat ithalatı geçmiş ve fark ihracat lehine açılmaya devam etmiştir" dedi. Bazı hibrit çeşitler ve ıslah çalışmaları için ithalat yapıldığını belirten Gençer, ancak genel anlamda Türkiye'nin net tohum ihracatçısı konumunda olduğunu vurguladı.
"VİRÜSLÜ TOHUM" İDDİALARINA YANIT
Gençer, son dönemde sosyal medyada yayılan "virüslü tohum" iddialarına da yanıt verdi. Bu iddiaların, denetimsiz girişler yapıldığı algısına neden olduğunu belirterek, "Halbuki hastalıkları ülkeye girmeden engellemek büyük bir başarıdır. Tarım Bakanlığı yetkilileri bu konuda özveriyle çalışmaktadır. Algı yaratıldığı gibi ülke sınırlarımız denetimsiz değildir. Ciddi kontroller yapılmadan tek bir tohum dahi içeriye girememektedir" dedi. Gençer, Bitki Karantinası Yönetmeliği kapsamında bitki ve tohum giriş çıkışının sıkı denetimlerden geçtiğini, tespit edilen zararlı veya hastalıklı ürünlerin derhal ülkeye sokulmadan geri gönderildiğini vurguladı.