Son zamanlarda artan "Merdiven altı gazetecilik" faaliyetlerinden Polatlı da payına düşeni alıyor. Polatlı'da mantar gibi türeyen sosyal medya hesapları, internet siteleri, sahibi belli olmayan sayfalar, Polatlı'da gazetecilik yaptığını iddia ederek doğruluğu teyit edilmeyen haberler paylaşıyorlar. Birçoğunun amacı hiçbir vergi sigorta vs ödemeden reklam alarak gelir elde etmek olan bu hesaplar mesleğin güvenilirliğini de oldukça zedeliyor. Polatlı'da bilindiği gibi resmi olarak yayın yapan sadece iki gazete var; Polatlı Postası Gazetesi ve İstiklal Gazetesi. Gazetecilik mesleği sorumluluğunun bilincinde etik kurallar çerçevesinde haber yayınlayan bu iki gazete, meslekte tecrübeli personelleriyle saha medyası olarak her türlü faaliyette de yer alıyor. Oturduğu yerden kendini haberci olarak lanse eden kişiler ise odağında Polatlı olan etkinliklerde, şehrin en önemli sorunlarında veya şehrin değerlerine ilişkin konularda ortalıkta görünmüyorlar.
EK İŞİ DEĞİL TEK İŞİ GAZETECİLİK OLAN BASIN MENSUPLARI DİĞERLERİ İLE BİR TUTULMAMALI
Birçok kurum gerçekten gazetecilik mesleğini resmi olarak yapan Polatlı Postası Gazetesi ve İstiklal Gazetesi ile sadece mesaj kutularına gelen içerikleri (trafik kazası, doğa olayı vs) haber diyerek teyit etmeden, etik kaygı gütmeden sayfalarında iki cümle ile paylaşan haber sayfalarını bir tutuyorlar. Ek işi değil tek işi gazetecilik olan basın mensuplarının şehrin sorunlarını odak alan, ortak değerleri ön planda tutan çalışmalarının sosyal medya içerik üreticilileriyle bir tutulması ise büyük bir haksızlık olarak öne çıkıyor.
BUNUN ADI “MERDİVEN ALTI GAZETECİLİK”
Mesleğini gerçekten hakkıyla yerine getirmeye gayret gösteren, mesai mefhumu gözetmeden ve kendi cebinin yararını değil kamu yararı gözeterek çalışan basın mensuplarının bu işi hobi olarak yapan kişilerle bir tutulmaması gerektiğini belirten Polatlı Postası Gazetesi İmtiyaz Sahibi Aykut Kaya ise merdiven altı gazetecilik faaliyetlerine karşı vatandaşın daha duyarlı olmasını belirterek; “Sosyal medyada gerçekten doğru, dürüst ve ilkeli bir biçimde haber yayınlayan, kendi çıkarları için değil kamu yararını ön plana alan isimleri bir kenarda tutmakla beraber bu faaliyetler son zamanda aşırı bir artış oluyor. Bu tip sayfalarda yayınlanan bir konuyu vatandaşlar bizi arayıp teyit almaya çalışıyor. Bu şekilde olunca bizler de zor durumda kalıyoruz. Birçok reklam yayınlanıyor fakat kimsenin vergi ödediği de yok. Vergilendirmenin oldukça gündemde yer aldığı bu günlerde açık açık vergiden kaçınan bu kişiler gençlere de kötü örnek oluyor. Bu faaliyetlerin artmasındaki en önemli nedenlerden biri de koca koca kurumların resmi olmayan habercilere yüksek derecede itibar ediyor olmasıdır. 35 yıldır mesleğin içinde olan bir Gazeteci olarak mesleğin geldiği hali üzülerek izliyorum. 23 Nisan’da, 19 Mayıs’ta, 29 Ekim’de, 30 Ağustos’ta, 15 Temmuz’da veya ilçenin yararına herhangi bir etkinlikte yer almayan bu kişiler iş, yemeye içmeye eğlenceye gelince herkesten önce ortamda yer alıyorlar, 13 Eylül konserlerinde sahne arkası olsun kulis olsun her yerde gazeteciyiz diye dolaşıyorlar. Mesela geçtiğimiz gün yapılan 15 Temmuz programında personellerimiz gece yarısına kadar meydandaydı. Bu iki tarafın şimdi bir tutulması mümkün mü? Bu mesleği yaptığını iddia edenler buyursunlar personeline sigorta yapsınlar, aldıkları reklamların vergilerini ödesinler, hiçbir maddi kazanç veya tıklama beklemeden bir haber yapsınlar. Basın kanunundan bir haber, merdiven altı diyebileceğimiz bir şekilde, hiçbir etik kaygı barındırmadan mesleği yaptığını iddia edenlere kurumlar da itibar etmemeli. Bu mesleğin önce cefasını çekin ki sonrasında insanlar size saygı duysun. Biz bu mesleği ek iş olarak yapmıyoruz. Bizim ilk işimiz buydu inşallah son işimiz de bu olacak. Vatandaşlarımızı da bu konuda güvenilirliği belli olmayan hiçbir sayfaya kişiye itibar etmesinler.”diye konuştu.
