Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ikinci encümen toplantısı, Ankara Hamamönü’ndeki Tevfik Bey Konağı'nda yapıldı. TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başkanlık ettiği toplantıya encümen üyesi belediye başkanları katıldı. Saat 14:00’da başlayan ve basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantıda, gündeme dair 7 ana başlık ele alındı.
Toplantı sonrası basın açıklamasında bulunan Başkan İmamoğlu, yerel yönetimlerin mevcut sıkıntılarını etkili bir süreçle takip edeceklerini belirtti. Enflasyon nedeniyle hizmet maliyetlerinin arttığını ve bu durumun bazı hizmetlerin aksamasına neden olduğunu ifade eden İmamoğlu, deprem bölgesinde araştırma yapacak komisyonun çalışmalarına başladığını ve sonuçların bir ay içinde tamamlanmasının hedeflendiğini açıkladı. Ayrıca, bir sonraki encümen toplantısının deprem bölgesindeki bir şehirde yapılacağını duyurdu.
Hayvan hakları konusuna da değinen İmamoğlu, hayvanları koruma kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi'nin belediyelere sorulmadan hazırlandığını iddia etti. Teklifin yöntem, bilimsellik ve uygulama açısından sorunlar içerdiğini ve toplumsal soruna neden olacağını öne sürdü. İlgili bakanlıklar tarafından gerekli denetimlerin yapılmadığını belirten İmamoğlu, yerel yönetimlerle iş birliğine acilen gidilmesi gerektiğini vurguladı.
"SOKAK HAYVANLARININ SAHİPLENDİRİLMESİ İÇİN YETERLİ ALTYAPI BULUNMUYOR"
İmamoğlu, bakanlık verilerine göre Türkiye'de iki milyon sahipsiz köpek bulunduğunu ve hayvan bakım evlerinin toplam kapasitesinin yüz beş bin adet olduğunu belirtti. Sokak hayvanlarının toplanıp bakım evlerine muhafaza edilip sahiplendirilmesi için yeterli altyapının olmadığını ifade etti. Bu yılın sonuna kadar tamamlanması öngörülen bakımevlerinin süresinin 2028 yılına uzatıldığını açıkladı. Kanun teklifine göre, 2028 yılına kadar altyapının sağlanamadığı her yerde hayvanların yaşamına son verileceğini belirten İmamoğlu, köpek üretimi ve satışıyla ilgili denetim ve kısıtlamaların artırılmadıkça sokak hayvanlarının öldürülerek kaldırılmasının nüfusu azaltmayacağını vurguladı. İmamoğlu, TBB olarak "kısırlaştır, aşıla ve yaşat" politikasının en üst seviyede bir seferberlikle yönetilmesi gerektiğini söyledi.
"Kanun teklifi, çözüm odaklı olmak yerine toplumsal sorunun daha da büyemesine neden olacak niteliktedir. Mali imkansızlıklar başta olmak üzere, çeşitli nedenlerle yeterli hayvan bakım evi hizmeti veremeyen yerel yönetimlerle iş birliği yoluna acilen gidilmelidir. Yasa, TBMM'ye sunulmadan önce yasa taslağında tüm sorumluluğun yüklendiği yerel yönetimlerle ve konunun uzmanlarıyla istişare edilmemiş olması, demokratik olmayan bir zeminde bu taslağın TBMM'ye gelme döneminin sürecini bize yaşatmıştır. Bakanlık verilerine göre Türkiye'de iki milyon sahipsiz köpek bulunmakta. Yine bakanlık verilerine göre Türkiye genelinde hayvan bakım evlerinin toplam kapasitesinin yüz beş bin adet olduğu ortaya çıkmakta. Bu bağlamda sokak kedilerinin, köpeklerin toplanıp, bakım evlerine muhafaza edilip, sahiplendirilmesi için yeterli altyapı bulunmamaktadır. Bu yılın sonuna kadar tamamlanması öngörülen bakımevleri için sürede 2028 yılına uzatılmıştır. Bu mevzuata göre, 2028 yılına kadar, bu altyapının sağlanamadığı her yerde, hayvanların yaşamına son verileceği ortadadır. Kanun teklifinde ikincil aşama gibi gösterilmesine karşın, hayvanların yerel yönetimler tarafından hayatlarına son verilmesi böylece zorunlu hale getirilmektedir."
"TBB İLE GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİ YAPILMADI"
Dünya Sağlık Örgütü'nün köpeklerin toplu şekilde yok edilmeye çalışılmasının ters etki yaptığını raporladığını belirten İmamoğlu, kentlerde ve kırsalda yaşayan kedilerin ve köpeklerin hastalık yayan canlıların istilasını önlediğini, kırsal bölgelerden kent merkezlerine inecek yaban hayvanları için bariyer görevi gördüğünü açıkladı. İmamoğlu, düzenli ve etkili bir kısırlaştırma kampanyası için ilgili bakanlıkların, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve gönüllülerin sürece dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, hayvan üretim tesislerinin ruhsatlandırılması ve işletilmesiyle ilgili sıkı kriterlerin belirlenmesi, internet üzerinden illegal satış yapan işletmeler hakkında ciddi cezaların uygulanması gerektiğini belirtti. Son olarak, TBB'nin ve diğer belediyelerin görüşlerinin alınmadığı bir ortamda yapılan çalışmaların doğru olmadığını ve mutlaka birlikte sonucun meclise taşınması gerektiğini ifade etti.
"Kentlerde ve kırsalda yaşayan kedilerin ve köpeklerin özellikle fare, sıçan gibi hastalık yayan canların istilasını önlediği, özellikle de kırsal bölgelerden kent merkezlerine inecek yaban hayvanları için de bariyer görevi gördüğü uzmanlarca tespit edilmiştir. Bu manada özellikle ülke genelinde düzenli ve etkili bir kısırlaştırma kampanyası, ilgili bakanlıkların kamu kurum tüm yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları gönüllüleri sürece dahil edilmesi, bakım evi açma zorunlu olmasına rağmen, bunu yerine getirmeyen yerel yönetimlerle ilgili sıkı denetimlerin yapılması ve mali zorluk yaşayan belediyelere bakanlığın destek sağlaması, hayvan üretim tesislerinin ruhsatlandırılması ve işletilmesiyle ilgili çok sıkı kriterlerin belirlenmesi ve özellikle internet üzerinden illegal satış yapan işletmelerin kişilerin hakkında ciddi caydırıcı cezaların yapılması gerekiyor. Türkiye Belediyeler Birliği'nin ya da diğer belediyelerden hiçbir şekilde görüş alışverişinin yapılmadığı bir ortamda yapılan bu çalışmanın doğru olmadığını ve mutlaka bu çalışmalar birlikte sonucun meclise taşınması gerektiğini paylaşmak isteriz."
