Ankara'nın coğrafi konumu ve cephelerle eşit uzaklığı nedeniyle Kurtuluş Savaşı'nı en iyi şekilde yönetilebilecek bir merkez olarak gören Atatürk, 27 Aralık 1919 tarihinde saat 14:00'te Dikmen sırtlarından Ankara'ya giriş yaptı. Atatürk ve temsil heyeti, Ankara halkı tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı. Kendisini ve temsil heyetini coşkuyla karşılayan Ankara halkına teşekkür eden Atatürk'ün bu gelişi, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ve Kurtuluş Savaşı'nın başlatılması için önemli bir adım olarak görüldü. 

A T A M-1

Atatürk'ün Ankara'ya gelişi 

Ankara, bu dönemde yapılan çalışmalar ve hazırlıklarla birlikte millî mücadelenin merkezi haline geldi. TBMM'nin kuruluşu ve Türk ordusunun toparlanarak faaliyetlerine başlaması gibi önemli gelişmeler Ankara'da gerçekleşti. O günden bu yana Ankara, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin Başkenti olarak varlığını sürdürmektedir.

Atatürk, Ankara’nın kendisini karşılayışını ve milli mukavemet merkezi olarak Milli Mücadele’deki yerini şu sözlerle ifade etmiştir: “İstiklâl Mücadelesi tarihinde Ankara namı en aziz bir mevkii muhafaza edecektir. Bazılarımız iktihâmı (göğüs germeyi), hemen gayrimümkün zannedilen bu müşkilat karşısında sizler bir dakika tereddüt etmediniz. Üç sene mukaddem Sivas’tan Ankara’ya ayak bastığım zaman bir misalini geçen gün dahi göstermiş olduğunuz samimi ve kalbi tezahürat ile beni kollarınız arasına aldınız. O zaman gösterdiğiniz bu vatani cesaret sayesinde ecnebi müdahalesi ile İstanbul’da kapatılmış olan Meclis-i Mebusan daha vasî bir salahiyet ve şanı milliyet layık bir istiklâl ile Ankara’da açmak mümkün oldu. Büyük Millet Meclisi sizin muhiti hamasetinizde bîpervâ İstiklâl Mücadelesine devam edebilmiştir. Binaenaleyh Ankara, hemşehrilerimizin bu istiklâl-i vatan mücadelesinde ayrı bir hisse-i şerefi vardır.”

Haber: Tuğba Akkesen

Editör: Tuğba Akkesen