Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde yer alan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi, ziyaretçilerine tarihin derinliklerinden bir yolculuk sunuyor. Kütüphane sergi alanında açılan Anadolu Selçukluları Sergisi, dönemin çini, taş, kumaş ve metal eserleriyle ziyaretçileri büyülüyor. Ancak serginin en dikkat çeken parçası, Anadolu Selçuklu Devleti'nin beşinci hükümdarı II. Kılıçarslan’ın (1155-1192) heykeli oldu.
SAÇINDAN SAKALINA, KIYAFETİNE KADAR BİREBİR YANSIMA
Serginin ortasında yer alan II. Kılıçarslan heykeli, dikkatlice işlenmiş detaylarıyla ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Sultanının saçından sakalına, kıyafetlerine kadar her özelliği titizlikle yeniden yaratıldı. Bu heykel, Anadolu Selçuklu Devleti'nin tarihine ışık tutmak amacıyla başlatılan ve 2017 yılında başlayan bir projenin sonucunda ortaya çıktı. Proje, Selçuklu sultanlarının ve hanedan üyelerinin gerçek yüzlerini ve bedenlerini yeniden yapılandırmayı amaçlayan bir dizi bilimsel araştırma ve çalışmanın ürünü.
VERİLER, KAFA TASI VE DİŞLERDEN ELDE EDİLDİ
Sultanların birebir kopyalarının oluşturulması, Kültür Bakanlığı, Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından 2017 yılında başlatılan "Pozitif Kimliklendirme ve Yeniden Yapılandırma Projesi" kapsamında gerçekleştirildi. Proje, biyoloji, kimya, mühendislik, yazılım, tarih, kronoloji, endüstriyel bilimler, güzel sanatlar, adli bilimler, biyoarkeoloji, adli arkeoloji ve osteoarkeoloji dahil olmak üzere birçok birimin ortak çalışmalarıyla ilerledi. Sultanlara ait kalıntılardan alınan DNA örnekleri, kafa tası ve dişlerden elde edilen verilerle, yüz rekonstrüksiyonu yapılmış ve her bir figür 3D teknoloji ile oluşturuldu. Sultanların heykelleri, Osteoarkeolog Emel Akpolat ve Prof. Dr. Mutluhan Taş tarafından Facet uygulamaları yapılmış 20 birey silikon heykel olarak yüzde 95 gerçeklikle yeniden yüzlendirilmiştir.
KALINTILAR, CAMİ AVLUSUNDAKİ TÜRBEDEN ÇIKARTILDI
Heykellerin hazırlanış süreci, Alaeddin Camii avlusundaki türbeden çıkarılan kalıntılarla başladı. Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan tomografik incelemeler ve DNA analizleri, Selçuklu hanedanının morfolojik özelliklerini ortaya koyarak, yüz özelliklerinin oluşturulmasına yardımcı oldu. Ardından, özel olarak dikilen tarihsel kıyafetler ve döneme ait aksesuarlar, müzelerdeki koleksiyonlardan alınan örneklerle birebir şekilde hazırlanarak heykellere giydirildi.
