Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla, Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından bu yıl 5’incisi düzenlenen "Medya, Kültür Sanat ve Turizm Buluşmaları" etkinliğinin ilk durağı Kars oldu. Gazetecilerin Kars’ın coğrafi, tarihi ve kültürel güzelliklerini keşfetme imkânı bulduğu seyahatte ilk durak, Türkiye-Ermenistan sınırında, Arpaçay'ın kenarında, Kars'ın 45 kilometre doğusunda yer alan Ani Ören Yeri oldu.

Kafkas Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi ve UNESCO Ani Alan Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan, Kars’ta yer alan beş bin yıllık tarihi şehir Ani Harabelerini anlattı.

Ani Ören Yeri

5 BİN YILLIK ŞEHİR 

Doç. Dr. Muhammet Arslan, 2019 yılından beri Ani Ören Yeri kazı başkanlığı ve UNESCO alan başkanlığı görevlerini yürütüyor. Ani, Kars'ın 45 kilometre doğusunda, Türkiye-Ermenistan sınırında, Arpaçay'ın hemen kenarında kurulmuş beş bin yıllık bir şehir.

Ani'nin tarihi, MÖ 3000'den itibaren yerleşime sahne olmuş ve günümüze kadar beş bin yıllık bir iskan süreci geçirmiştir. Ancak kentin bugünkü görünümü tamamen Orta Çağ'a aittir. Orta Çağ'da, dördüncü yüzyılda Ani'nin çekirdeği Kamsarakani adlı yerel bir sülale tarafından oluşturulmuş ve daha sonra Bagratlılar tarafından satın alınmıştır. Bagratlılar, Van'dan Artvin'e kadar geniş bir bölgede hüküm süren bir hanedanlık olup, 961 yılında Ani'yi dört kolun merkezi haline getirmiştir.

Ani1

BAGRATLILARIN ŞEHRE KATKISI 

Bagratlılar, 1044 yılına kadar Ani'yi yönetmiş ve kente birçok kilise ve şapel inşa etmişlerdir. Ancak 1044 yılında Ani, Bizans'a teslim edilmek zorunda kalmıştır. Bizans, Ani'yi tuzaklarla ele geçirmiş ve kentin liderini İstanbul'a davet ederek zorla bir senet imzalatmıştır. Bu dönemde Bizans, Ani'de yaşayan Ermenilere zulmetmiş ve şehrin imarına hiçbir katkıda bulunmamıştır.

Aniörenyeri

ANADOLU'YA İLK SEFER ANİ'YE DÜZENLENDİ

1064 yılı, Ani için önemli bir tarihtir. Sultan Alparslan, Anadolu'ya ilk seferini Ani'ye düzenlemiş ve şehri ele geçirmiştir. Ani, Selçuklular döneminde ise önemli bir ticaret ve kültür merkezi haline gelmiştir. Ancak 8. yüzyıldan sonra kentte herhangi bir yaşam söz konusu olmamış ve şehir terk edilmiştir.

Ani, 1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rusların eline geçmiştir. Bu dönemde Nicolai Marr adlı bir oryantalist, Ani'de 14 yıl süren kazı çalışmalarını yürütmüştür. Ancak bu kazılar bilimsel olmaktan ziyade eser aşırma amaçlı olmuştur. 1918 yılında Ani, Osmanlı'ya geri verilmiş ancak Ruslar, yerlerine Ermenileri yerleştirmiştir.

Aniörenyeri2

MOSKOVA ANTLAŞMASI İLE TÜRK TOPRAKLARINA DAHİL EDİLDİ 

1921 Moskova Antlaşması ile Ani, Türkiye Cumhuriyeti topraklarına dahil edilmiştir. Ermeniler, Ani'nin kendi sınırlarında kalması için baskı yapmış ancak dönemin Türk yetkilileri buna izin vermemiştir. Bugün Ani, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yer almakta ve tarihi önemiyle dikkat çekmektedir.

Ani, tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve stratejik konumuyla her zaman önemli bir şehir olmuştur. Bu nedenle, Ani'nin tarihi ve kültürel mirasının korunması büyük önem taşımaktadır.

İpek Yolu üzerinde stratejik bir ticaret merkezi olan Ani; dini, idari, askeri ve sivil mimari örneklerle doludur. Şehirde günümüze ulaşan 21 adet mimari yapı, Ani'nin önemli anıtsal mirasını oluştururken, surlar da şehrin en belirgin mimari unsurlarından biridir.

Ani Ören Yeri, 15 Temmuz 2016'da UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne dahil edilmiş ve kültür turizmi, inanç turizmi ve yayla turizmi açısından Türkiye'nin en önemli arkeolojik merkezlerinden biri haline gelmiştir.

Burada sürdürülen bilimsel arkeolojik kazılar, Ani'nin geçmişteki ve gelecekteki değerini gün yüzüne çıkarmaya devam etmektedir.

Kültür Sanat Muhabirleri Derneği'nin organize ettiği etkinlik, Ani'nin zengin tarihini gazetecilerle buluşturarak, şehrin kültürel mirasının tanıtımına önemli bir katkı sağladı.