TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, 27 Mayıs 1960 darbesinin Türkiye’deki siyasi kırılmaların ana fay hattı olduğunu belirterek, bu dönemin Batı müdahalelerine karşı toplumsal direncin demokrasiye dönüşüm sürecini başlattığını söyledi.
"DEMOKRASİ DÖNÜŞÜMÜNÜN İLK ÖNEMLİ ADIMI"
Soylu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 27 Mayıs darbesinin yalnızca yönetici elitin değiştirilmesi değil, devletin ve toplumun kurallarını değiştirmeyi amaçladığını ifade etti. Darbelerin toplumların özüne müdahale ettiğini belirten Soylu, "Kuralları kimin değiştirmek istediği bellidir ve bu uzun bir tartışmadır" dedi.
Soylu, 27 Mayıs’ın ardından gerçekleşen 1971, 1980, 28 Şubat, 27 Nisan ve 15 Temmuz darbe girişimlerini, toplumsal yapıyı etkileyen büyük depremler ve artçı şoklar olarak tanımladı. 1980 ve 15 Temmuz’u "büyük depremler", 1971, 28 Şubat ve 27 Nisan’ı ise "artçı şoklar" olarak nitelendiren Soylu, “Toplumun 27 Nisan e-Muhtırası’na gösterdiği itiraz, demokrasi dönüşümünün ilk önemli adımı olmuştur” ifadelerini kullandı.
Soylu, 15 Temmuz'da toplumun kurduğu direnç zemininde bir kez daha Batı müdahalesine karşı durduğunu vurgulayarak, Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık süreci ve 6-8 Ekim olaylarını da Batı'nın son çırpınışları olarak değerlendirdi. Türkiye'nin Batı'nın öz ve kural değiştirme girişimlerini püskürttüğünü belirten Soylu, "Türkler atı alıp Üsküdar’ı geçmiştir" diyerek sözlerini tamamladı. Ayrıca, dünyanın yeni fikirlerinin Anadolu ve kardeşlerinden doğacağına inandığını vurguladı.
"DEMOKRASİ TARİHİNDE BİR DÖNÜM NOKTASIYDI"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 27 Nisan e-Muhtırası'nın yıl dönümüne ilişkin yaptığı açıklamada, o gecenin Türkiye demokrasi tarihi açısından büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. Çelik, "Cumhurbaşkanımızın cesareti ve kararlılığı ile o geceyi tüm demokratik mücadele gücümüzü yeniden inşa ederek geçirdik. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir başbakan ve hükümet muhtıraya direndi" dedi.
Çelik, 27 Nisan e-Muhtırası'na karşı verilen direnişi, "demokrasi tarihimiz yeniden yazıldı" olarak tanımlayarak, o dönemdeki askeri vesayetçi zihniyetin cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale etmeye çalıştığını ifade etti. Çelik, "Cumhuriyetimizi, demokrasimizi ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizi sömürmeye çalışanlara geçit verilmedi" diyerek, o geceyi "demokrasiye sahip çıkma mücadelesi" olarak değerlendirdi.
Çelik, ayrıca AK Parti'nin millet iradesi ve demokratik mücadeleye olan bağlılığını yineleyerek, "Bugünümüz ve geleceğimiz hep bu doğrultuda olacak" ifadelerini kullandı.