SON DAKİKA| Ünlü menajer Ayşe Barım gözaltına alındı! SON DAKİKA| Ünlü menajer Ayşe Barım gözaltına alındı!

TEDB Genel Başkan Yardımcısı ve Pursaklar Emlakçılar Derneği Başkanı Mehmet Solmaz, arsa fiyatlarındaki hızlı artış ve yüksek enflasyonun, paylı mülkiyetlerde önalım (şufa) hakkının kullanımını daha sorunlu bir hâle getirdiğini belirterek, “Gayrimenkul alırken dikkatli olun, yoksa şufazede olabilirsiniz” uyarısında bulundu. Paylı mülkiyetlerde şufa hakkının sadece alıcıya karşı dava açılarak kullanıldığını hatırlatan Solmaz, bu durumun hileli satışlara ve alıcılar için büyük mağduriyetlere yol açtığını vurguladı. Solmaz, “Bazı paydaşlar kendi aralarında anlaşarak gayrimenkulü düşük bedelle üçüncü kişilere satabiliyor, ardından önalım hakkını kullanarak dava açabiliyor. Bu süreçte dava yıllarca sürerken, arsa fiyatlarındaki artış ve enflasyon nedeniyle ödenen bedelin değeri eriyor. Bu da gayrimenkul alıcılarının ciddi zararlar yaşamasına neden oluyor” dedi.

ÖNALIM DAVALARI 3-4 YIL SÜRÜYOR

Önalım hakkı davalarında uzun yargı süreçlerinin alıcıları mağdur ettiğini belirten Solmaz, “Noter aracılığıyla yapılan bildirimlerde dava açma süresi 3 ay, diğer durumlarda 2 yıl. Ancak en erken 3-4 yılda tamamlanan davalarda gayrimenkul fiyatları birkaç kat artabiliyor. Bu süreçte alıcılar, satın aldıkları taşınmazı yok pahasına kaybediyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’de birçok gayrimenkulün ortaklarından birinin yurtdışında bulunduğunu söyleyen Solmaz, bu durumun satış sürecini daha da zorlaştırdığını belirtti. Solmaz, “Yurtdışındaki paydaşların devri uzun mahkeme süreçlerini gerektiriyor. Bu süre boyunca hem bedelin güncellenmesi ihtiyacı doğuyor hem de satıcılar mağdur ediliyor” dedi.

ALICILAR İÇİN YENİ DÜZENLEME ÖNERİSİ

Mehmet Solmaz, mevcut sorunların çözümü için bir dizi öneri sundu. Noter onayı zorunluluğunun altını çizen Solmaz, satış öncesinde diğer ortakların noter huzurunda satışa onay verdiklerini ve önalım haklarını kullanmayacaklarını beyan etmelerinin sağlanması gerektiğini ifade etti. Hileli satışların önüne geçmek için, davalı sadece alıcının değil, satıcının da olması gerektiğini belirten Solmaz, aynı zamanda, önalım davalarının sonunda, gayrimenkul bedelinin bilirkişi tarafından yeniden belirlenerek güncel değer üzerinden önalım hakkının kullanılmasına olanak tanınması gerektiğini ifade etti.  Solmaz, “Medeni Hukuk, alıcıyı cezalandırmak yerine her iki tarafın hakkını koruyacak şekilde düzenlenmelidir. Bu mağduriyetlerin önlenmesi artık kaçınılmaz bir ihtiyaç hâline gelmiştir” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
 

Kaynak: HABER MERKEZİ