Sivas'ta yaklaşık bir asırdır taş değirmende öğütülen Türk kahvesi, kendine has kokusu, lezzeti ve köpüğüyle kahve severlerin vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. 1926 yılında kurulan ve nesilden nesile aktarılan bu kahve işletmesi, geleneksel yöntemlerle üretilen kahvesiyle hem yerli halkın hem de gurbetçilerin uğrak noktası haline gelmiş.
98 Yıllık Makinelerle Üretim
Brezilya'dan gelen ham kahve çekirdekleri, 98 yıllık bir makinede kavrulduktan sonra yine aynı yaştaki taş değirmende öğütülüyor. Bu sayede kahvenin kendine özgü aroması ve lezzeti korunuyor. Dükkanın dördüncü kuşak işletmecisi Tayfun Talas, modern teknolojinin aksine bu eski makinelerin kahvenin özünü koruduğunu ve eşsiz bir tat sunduğunu belirtiyor.
Tazelik ve Kalite
İşletme, günlük taze üretim yaparak müşterilerine her zaman en taze kahveyi sunmayı hedefliyor. Talas, "Kahve taze olmalı. Çiğ veya kavrulmuş fark etmez, taze kahve günlük olarak kavrulup öğütülmeli. Müşterilerimiz de bunu takdir ediyor" diyor.
Tarihi Bir Mekânda Kahve Keyfi
Kahve dükkanı, tarihi bir binada yer alıyor ve eski yapısını koruyarak nostaljik bir atmosfer sunuyor. Bu durum, özellikle yurt dışından gelen gurbetçilerin ilgisini çekiyor. Talas, "Yurt dışından gelen müşteriler buranın havasını ve dokusunu çok seviyor. Eski yapıyı hiç bozmadığımız için mutlu oluyorlar" şeklinde konuşuyor.
Gurbetçilerin Vazgeçilmezi
İşletme, sadece yerli halkın değil, yurt dışından gelen gurbetçilerin de yoğun ilgisini görüyor. Özellikle yaz aylarında gurbetçiler, sevdiklerine hediye etmek veya kendileri için götürmek üzere bu özel kahveden bol miktarda satın alıyor.
Sivas'ın bu tarihi kahve dükkanı, geleneksel yöntemlerle üretilen Türk kahvesiyle hem damakları tatlandırıyor hem de geçmişe özlem duyanlara nostaljik bir deneyim sunuyor.
