Gündelik yaşantımızda yaş ve kronik rahatsızlıklar göz önünde bulundurularak kişiden kişiye değişen su ihtiyacı, özellikle sıcak günlerde daha da önem kazanıyor. Beslenme Uzmanı Diyetisyen Elif Üstgelgin, sıcak havalarda dikkat edilmesi gereken su tüketimi konusunda önemli bilgiler verdi.
Özellikle mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık durumlarında, günlük su tüketiminin 8-10 bardak arasında olması gerektiği belirtiliyor. Ancak sıcaklık artışlarıyla birlikte bu miktarın daha da yükselebileceğine dikkat çekiliyor. Vücudun su ve mineral kaybını önlemek için yeterli su tüketiminin hayati önem taşıdığı vurgulanıyor.
Diyetisyen Elif Üstgelgin, “Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları nedeniyle tüketmemiz gerek su miktarı da değişmekte. Özellikle belli yaş gruplarının biraz daha dikkatli olması gerekmekte. Su tüketimini günlük beslenme önerileri arasında önemli bir yere sahip olduğunu tekrar belirtmek istiyorum. Su, hayatımızın her anında en çok tüketmemiz gereken, vücudumuzun ana yapı taşlarından biridir. Değerli okuyucu ve danışanlarımıza buradan günlük su tüketimini günde 8-10 bardak olarak dikkate almalarını ve bunun yanı sıra yeşil çay ve detoks sularını da destek olarak kullanabileceklerini belirtmek istiyorum.” diye konuştu.
RİSK GRUPLARI DAHA DİKKATLİ OLMALI
Diyetisyen Elif Üstgelgin, sıcak havalarda su tüketimi ile ilgili olarak, “Vücut iç ısısında artış ve terleme ile birlikte vücudumuz su ve mineral kaybetmekte, bu kayıplarla baş ağrısı, bulantı, halsizlik, tansiyon dengesizliği gibi sağlık problemleri görülebilir. Bu durumlarda özellikle risk grubunda bulunan bebekler, hamileler, 65 yaş üstü vatandaşlar ve kronik hastalığı bulunanlar son derece dikkat etmeli. Vücudumuzun bu süreçte en çok ihtiyaç duyduğu şey su. Su tüketimine ekstra dikkat edilmeli. Biz danışanlarımıza özellikle günde yaklaşık 2 litre su içmelerini tavsiye ediyoruz. Ancak su tüketimi de kişiden kişiye ve hareketlilik durumuna göre değişiklik gösteriyor; bazı durumlarda su tüketimi 3,5 ile 5 litre arasına çıkartabiliyoruz. Fakat su tüketimi ne kadar basit bir durum olarak görülse de, aşırı su tüketimi de vücuda zarar verebilir. Bu nedenle su tüketimini, danışanın kan değerlerine ve yaşam tarzına göre dengeliyoruz” dedi.
BESLENME PROGRAMLARINDA PROBİYOTİK İÇERMELİ
Üstgelgin, danışanlarına beslenme programlarında lif zengini yeşilliklerin eksik edilmemesi gerektiğini ve probiyotik içermesinin son derece önemli olduğunu vurguladı; “Danışanlarımız istedikleri kadar kendi vücudunu tanıdıklarını iddia etseler de, aslında düzensiz ve uzman kontrolünde yapılmayan uygulamalar vücudunuza bazen geri dönüşü zor yollara sokabiliyor. Metabolizmada, bağışıklık sisteminde farklı durumlara yol açabiliyor. Bu nedenlerle bir uzmana danışmak her zaman için vücudunuzun yararına olacaktır.” dedi.
