Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü nedeniyle ilçemizde bir dizi program düzenlendi. Sakarya Şehitliği’nde bulunan Şehitler Anıtı’na Polatlı Kaymakamlığı, Garnizon Komutanlığı, Polatlı Belediyesi ve POLŞAHDER’in çelenk konulmasıyla başlayan program Şehit kabirlerinin ziyareti ve 13 Eylül Kültür Merkezi’nde Atatürk Anadolu Lisesi ve Duatepe Anadolu Lisesi’nin hazırladığı Şehitleri Anma programıyla devam etti.
ŞEHİTLİK ANITI’NA ÇELENK SUNULDU
Sakarya Şehitliği’ndeki Şehitler Anıtı’nda yapılan çelenk sunma törenine Polatlı Kaymakamı Murat Bulacak, Polatlı Belediye Başkanvekili Tolgahan Genç, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ahmet İbiş, POLŞAHDER Başkanı Savaş Dinçer, Siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Tören çelenk konulmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Saygı duruşu sırasında tören birliği tarafından saygı atışı yapıldı.
“HER TÜRLÜ TEHDİTTE KARŞI ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİ YAPACAK VE SİZE LAYIK OLMAYA ÇALIŞACAĞIZ”
Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı yapan Üsteğmen İlkay Çalışkan şunları söyledi; “İstiklal harbimize ve nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti’ne giden bu yolda çok önemli bir kilometre taşı olmuştur. Bir süre sonra müttefik donanmasının üç zırhlısı Nusrat Mayın Gemisi tarafından boğaza döşenen mayınlara çarparak ya da tabyalardan yapılan top atışlarıyla batırıldı. Ayrıca iki muharip ve yeni mayın tarama gemisi de batırılmıştı. Donanmanın sekiz yüz kişinin asker kaybı da eklendiğinde donanmanın savaş gücünün üçte birini yitirdiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında panikleyen itilaf devletleri donanması boğazları terk etti. Yaşadıkları bu hüsranın ardından Çanakkale Boğazı’nın denizden geçilemeyeceğini anlayan itilaf devletleri 25 Nisan 1915 tarihinde Gelibolu Yarımadası’na çıkarma yaparak boğazı geçmeyi denemiş ancak Çanakkale Savaşlarında askeri bir deha olarak ön plana çıkan Yarbay Mustafa Kemal’in çok isabetli ve ileri görüşlü muhakemesi neticesinde hedefine ulaşamamıştır. Şanlı tarihimizde bütün görkemiyle yer alan ve tüm Dünya’ya karşı azmin, cesaretin ve fedakarlığın sayısız örneklerinin sergilendiği Çanakkale Savaşı, vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığı söz konusu olduğunda Türk milletinin vatanı için hangi zorluklara göğüs gerebileceğinin en güzel örneklerinden biridir. Çanakkale Zaferi biricik evlatlarını şefkat ve muhabbetle bağrına basıp, cepheye uğurlayan cefakâr anaların ve anaların ellerini öperek, “hakkını helal et ana canım feda olsun kutsal vatana” diyen yiğit ve kahraman askerlere tarih sahnesine çıkan ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte yazdığı destandır. Başta büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere gerektiğinde vatanı için şehit olmayı göze alan yedisinden yetmişine, kadın, erkek tüm Anadolu insanı bu zaferden aldığı güçle Kurtuluş Savaşı’nı başlatmış ve işgal altındaki vatan topraklarını kurtararak Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur. Hayatı bu cengaverlere komuta ederek geçiren ve Dünya’nın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam askere rast gelinmemiştir diyerek bu kahramanlara hayranlığını ifade eden büyük Önder ve ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le aynı duyguları paylaşan bizler şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyoruz. Ülkemizin bugün ulaştığı seviyede başta Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı olmak üzere Kore’de, Kıbrıs’ta, Teröristle Mücadele Harekâtında, yurt dışında icra edilen harekatlarda, hayatını kaybeden aziz şehitlerimizin eseridir. Ulusumuzun varoluşunun birlik ve beraberliğinin ölümsüz sembolü olan şehitlerimizin manevi varlıkları tarih ve millet bilincimizin korunmasında ve sahip olduğumuz yüce değerlerin gen nesillere aktarılmasında en değerli hazinedir. Bu nedenle şehitlerimizin aziz hatıraları nesilden nesile sonsuza dek yaşatılacaktır. Aziz şehitlerimizin yüreklerimize yaktıkları ateş vatanımıza yönelecek her türlü tehdide karşı vereceğimiz mücadelede sarsılmaz inancımıza, tükenmez gücümüze sonsuz kaynak teşkil etmektedir. Aziz şehitlerimiz yattıkları yerde şunu hissetmelidirler ki ülkemizin birliğine göz diken düşmanlarımızın ve terör örgütlerinin kutsal vatan topraklarına yönelik tüm tehditleri dün olduğu gibi bugünde Türk milleti ve onun bağrından çıkmış Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bertaraf edilecektir. Üzerinde yaşadığımız toprağı vatan yapan, bayrağımıza rengine kanlarıyla veren kahraman şehitlerimiz manevi varlığınızdan aldığımız güçle vatanımıza yönelen her türlü tehditte karşı üzerimize düşen görevi yapacak ve size layık olmaya çalışacağız. Türk vatanının kutsallığını, Türk milletinin namusunu ve Türk Bayrağı’nın şanını canından üstün tutan aziz şehitlerimiz, sizleri bizden ayıran ölüm size olan bağlılığımızı asla koparamayacak, kutsal emanetiniz olan Türk vatanını ilelebet hür kalacaktır. Sizlere söz veriyoruz ki Çanakkaleler sonsuza dek geçilemeyecek. Ay yıldızlı bayrak daima yükseklerde dalgalanacak. Dünya var oldukça bu topraklar Türk yurdu olmaya devam edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle Başta Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun kahraman silah arkadaşları olmak üzere şanlı tarihimiz boyunca vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve milletimizin bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimiz ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Aziz ruhlarınız şad olsun.”
Şehitlik Anıtı’ndaki tören Kuran-ı Kerim tilaveti ve şehitlik şeref defterinin imzalanmasının ardından sona erdi.
ŞEHİT KABİRLERİ ZİYARET EDİLDİ
Şehitlik Anıtındaki tören sonrası Polatlı Şehir Mezarlığındaki şehit mezarları ziyaret edildi. Kur’an-ı Kerim okunması ve duaların ardından ilçe protokolü tarafından şehit mezarlarına karanfil bırakıldı.
13 EYLÜL KÜLTÜR MERKEZİNDE PROGRAM DÜZENLENDİ
Çanakkale Zaferi’nin 108. Yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü kapsamında 13 Eylül Kültür Merkezi’nde Atatürk Anadolu Lisesi ve Duatepe Anadolu Lisesi’nin hazırladığı Şehitleri Anma programı düzenlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program günün anlam ve önemine dair konuşmayla devam etti.
“ŞANLI TÜRK TARİHİ İLE NE KADAR ÖVÜNSEK AZ”
Günün anlam ve önemine ilişkin konuşma gerçekleştiren Duatepe Anadolu Lisesi Tarih öğretmeni Şükran Kocay şunları söyledi; “108 yıl önce bir şubat sabahı Çanakkale Boğazını geçmek isteyen 14 tane son teknoloji ile donatılmış İtilaf Devletleri donanma gemisi karşımızdaydı. Boğazları geçecek, İstanbul yele geçirecek, 3 işgal bölgesine ayıracak, Osmanlı Devleti'ni savaş dışı bırakacak ve müttefikleri Çarlık Rusya 'ya yardım götüreceklerdi. Ancak işler istedikleri gibi gitmedi çünkü karşılarında Kazdağlarına düşen uçağın parçalarını zor şartlar altında İstanbul'a getiren ve orada montajını yapıp daha sonra gözünü kırpmadan o uçağa binerek keşif faaliyeti yapan ve boğaza döşediğimiz mayınlarımızın toplatıldığını fark eden Yüzbaşı Cemal Bey, Nusrat Mayın Gemisi ile Boğazı tekrar mayınlarla dolduran Yüzbaşı Hakkı Bey, mermi vinci bozulduğu için mermiyi sırtına alıp topa süren Seyit Onbaşı ve binlerce vatansever Mehmetçik vardı. 18 Mart günü 3 gemileri batmış 4 gemileri ağır hasar almış olarak boğazlardan çekilmişlerdi. Deniz Muharebesini kazanmıştık. Zafer bizimdi, ne kadar sevinsek azdı ama mutluluğumuz uzun sürmedi. Bu kez 10 ay sürecek olan kara muharebeleri başladı. 10 ay dile kolay... Nisan ayında bir bahar günü başlayan savaş yaz sıcağında kavurduğu askerimizi kış soğuğunda dondurdu. Bu kez karşılarında Esat Paşa, Fahrettin Paşa, Şefik Aker ve 57. Alay ile Conkbayırı’nda “Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum, biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir başka komutanlar hâkim olabilir” emrini veren Yarbay Mustafa Kemal Bey vardı. Ulu Önder yıllar sonra savaş günlerinden şöyle bahsedecekti; “Siperlerin arası sekiz metre, yani ölüm muhakkak. Siperden çıkanlar vurulup şehit oluyor, çıkacak olanlar vurulacağını biliyor. Ancak en ufak bir korku ve tereddüt yok. Okumak bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim ile bilmeyenler Kelime-i Şehadet getirerek cennete girmeye hazırlanıyor. İşte Çanakkale'yi kazandıran bu yüksek ruhtur.” Evet, bu yüksek ruh... Vatan sevgisi, bağımsızlık aşkı ilâ kazanılan büyük bir zafer Çanakkale. Kendilerinden sonra gelecek nesiller bu memlekete izim memleketimiz diyebilsinler, bu denizlere bizim denizlerimiz diye bakabilsinler, başları dik durabilsinler diye kendi hayatını feda etmek ne büyük bir fedakarlıktır. Şanlı Türk tarihi ile ne kadar övünsek az. Ama sürekli geçmişle övünmek sadece dikiz aynasından bakarak araba sürmeye benziyor. Bu yüzden geçmişimizden güç alarak ileriye bakmalı ve canım Ata’mın hedef gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin de üzerine çıkabilmek için çok çalışmalıyız. Bunu nasıl yapacağımızı ise yine kendisi söylüyor; “Türk çocuğu zekisin tek bir şeye ihtiyacın var, çalışkan olmak” Ve diyor ki “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.” Tüm şehitlerimizin artık ebediyete intikal etmiş tüm gazilerimizin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor, ruhları şad olsun diyorum.”
Program gösteri ve ödül töreninin ardından hatıra fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.