Polatlı ve Haymana topraklarında Sakarya Meydan Muharebesi’nin gerçekleştiği 13 bin 850 hektarlık alan, 8 Şubat 2015 tarihli Resmî Gazete kararıyla Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı olarak ilan edilmişti. O tarihten itibaren bölgede gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda yeni veriler elde edildi. Sahada yapılan detaylı incelemeler ve yeni bulgular ışığında milli park alanının genişletilmesi için revize plan hazırlandı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunuldu. Hazırlanan revize alan planı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla resmileşti. Karar, 21 Mart 2025 tarihli ve 32848 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı. Bu karar doğrultusunda milli park alanına 8 bin 637 hektarlık yeni bir bölüm eklenerek toplam büyüklük 22 bin 487 hektara ulaştı.
10 YILDA BİRÇOK VERİ ELDE EDİLDİ
Polatlı Belediyesi Tarihi Alanlar Tanıtım Merkezi Genel Koordinatörü ve Gordion Vakfı Başkanı ve geçmişte Genelkurmay Başkanlığı'nın özel emriyle askeri uzman olarak bölgede görev yapan emekli Albay Kadim Koç, sürecin önemine vurgu yaparak Polatlı Postası’na değerlendirmelerde bulundu. Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı’nın yıllardır titizlikle korunduğunu belirten Koç, yapılan çalışmalarla ilgili şu açıklamaları yaptı:
"2015 yılında Polatlı ve Haymana topraklarını kapsayan 13 bin 850 hektarlık alanı milli park ilan ettik. Türkiye'de ilk kez böyle bir tarihi milli park, 14 parçadan oluşacak şekilde tasarlandı. Sakarya Meydan Muharebesi’nin gerçekleştiği alan oldukça büyük. Yaklaşık 100 kilometrelik bir cepheye ve 30 kilometre derinliğe sahip. Bu nedenle tamamını milli park ilan etmek çeşitli zorluklar doğurabilirdi. Hem bölgenin korunması hem de burada yaşayan vatandaşlarımızın mağdur olmaması için milli park alanı parçalı şekilde ilan edilmişti. 2015’ten bu yana geçen 10 yıl içinde birçok veri elde edildi ve yapılan çalışmalarla park alanı genişletildi."
"154 ŞEHİTLİK VE 187 KİLOMETRELİK MEVZİ SİPERLERE ULAŞILDI"
Bölgedeki tarihi dokunun korunması ve tespit çalışmalarının devam ettiğini belirten Koç, son yıllarda yapılan incelemeler sonucunda 154 yeni şehitlik ve 187 kilometrelik mevzi tespit edildiğini ifade etti. Bölgedeki askeri hatlar, mevziler ve şehit mezarlarının kayıt altına alınarak revize planın oluşturulduğunu söyleyen Koç, revize planına ilişkin şöyle konuştu:
"10 yıl boyunca bu veriler toplandı. Ondan sonra bir ekip tarafından da birkaç yıllık bir çalışmayla bu, alanlar yerinde görüldü, yerinde karar verildi ve alan genişletildi. Bu alan Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan tespitlerde, 154 adet şehitlik ve 187 kilometrelik mevzi siperlere ulaşıldı, büyük siperlere ulaşıldı. Ve bunun sonunda da bunlar kayıt altına alınarak revize planı cumhurbaşkanımızın onayına sunuldu. Cumhurbaşkanımızın onayıyla da 20 Mart tarihinde de onaylanmış oldu. Böylelikle, 13 bin hektarlık alanın üzerine 8 bin 637 hektarlık bir alan daha ilave edildi ve 22 bin 487 hektarlık alana ulaşıldı" ifadelerini kullandı.
Milli park alanında duyarlılığın arttığını vurgulayan Koç, yapılan projelere dikkat çekerek, "Evliyafakı’da, Mangaldağı’nda şehitlikler yapıldı, Sakarya Köyü’nde bir müze açıldı ve karşılamaya yönelik merkezler inşa edildi" dedi. Halkın farkındalığının artmasıyla birlikte, vatandaşların buldukları top mermilerini, mevzileri ve şehit mezarlarını yetkililere bildirdiğini belirtti.
"ANADOLU BOZKIRININ ORTASINDA İKİNCİ BİR ÇANAKKALE OLUŞACAK"
Revize planla milli park alanına eklenen 8 bin 637 hektarlık bölge sayesinde, daha önce ihmal edilen birçok önemli noktanın gün yüzüne çıkarıldığını vurgulayan Koç, bölgedeki çalışmaların devam ettiğini vurgulayarak ilerleyen yıllarda yeni revize planının çıkabileceğini söyledi. Koç, "ileride belki 5 yıl sonra, belki 10 yıl sonra da yine bir revize planı yapılabilir. 100 yıldır ihmal ettiğimiz ve görmediğimiz şehit mezarlarını, mevzileri, görmediğimiz karargahların hepsi gün yüzüne çıkacak ve bu Anadolu bozkırının ortasında ikinci bir Çanakkale oluşacak" dedi.
"HEM POLATLI HEM DE HAYMANA HAZIR OLMALI"
Kadim Koç, bölgenin tanıtımı ve turizme kazandırılması için yapılan çalışmaların devam ettiğini belirterek, ziyaretçi sayısındaki artışın önemine değindi. Özellikle UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Gordion’un, Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı’nın da ziyaretçi trafiğini artıracağını belirten Koç, şu ifadeleri kullandı:
"Burayı ziyaret eden kişi sayısı her geçen yıl artmakta. Ama bizim istediğimiz şekilde mi? Hayır. Daha hızlı bir artış olmalı. Fakat Gordion'un Dünya Mirası listesi girmesi ile birlikte Gordion'a gelen ziyaretçiler, yoldan geçerken Duatepe'deki heykeli görüyor, Kartaltepe'deki Mehmetçik heykelini görüyor, müzeyi görüyor. En azından onları da ziyaret ediyor. Böylelikle ziyaret sayısı her geçen gün artacak. Bu artışa da hem Polatlı hem de Haymana hazır olmalı. Altyapısıyla, yerel yönetimiyle, diğer sivil toplum kuruluşlarıyla, köylülerimizle her kesim hazır olmalı. Çünkü gelen ziyaretçiler Sakarya köyüne gidecekler. Sakarya köyündeki Halide Edip Adıvar Kahramankadınlar Müzesi'ni ziyaret edecekler. Orada yalnızca orada bulunan görevliyi değil. Köyün sokağında gördüğü insanla da konuşacaklar, köyün meydanında gezecekler. Belki de ileride köylülerimiz gelen ziyaretçilere hediyelik eşya satmak isteyecekler veya ziyaretçiler karınlarını bir köyde doyurmak isteyecek. Buna da hazır olmamız gerekiyor. Polatlı ve Haymanayla, sivil toplum kuruluşlarımızla birbirimize destek olarak buradaki ziyaretçi sayısını yukarıya taşıyacağız diye düşünüyorum."
"TÜRK MİLLETİ OLARAK BU ALANA SAHİP ÇIKMAMIZ GEREKİYOR"
Sakarya Meydan Muharebesi’nin tarihi önemine vurgu yapan Koç, bu alanın korunarak gelecek nesillere anlatılması ve aktarılması gerektiğini belirtti. "Burası bir milli değer" diyen Koç, bölgenin tarihî kimliğine sahip çıkılması çağrısında bulunarak şu ifadeleri kullandı:
"Burası Türk milletinin varını yoğunu ortaya koyarak kazandığı topraklardır. Biz buraya ‘Son Kale’ diyoruz ve bu kale halkımız tarafından korunmalıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk defa başkomutan olarak Kurtuluş Savaşı’nda emir komuta ettiği topraklar burasıdır. Ankara'nın son kalesi burası, Ankara'yı koruyan kale. Onun için de Ankaralılar, Polatlı, Haymana ve Türk milleti bütün Türkiye bu alana sahip çıkmamız gerekiyor. Bizler buradayız ve hayatımızın son gününe kadar da burayı koruyacağız ve hak ettiği yere taşıyacağız."