Konuşmasına 10 Nisan'ın Türk Polis Teşkilatı'nın 180. kuruluş yıl dönümü olduğunu hatırlatarak başlayan Arıkan, "1845'ten bugüne, sadece bir kolluk kuvveti değil, emniyet ve güvenliğin sahadaki temsilcisi olan Türk Polis Teşkilatımızın bu anlamlı gününü en kalbi duygularımla tebrik ediyorum. Vatanımızın dört bir yanında, türlü zorluklara rağmen görevini ifa eden, gerektiğinde hayatını feda eden tüm emniyet mensuplarımıza şükranlarımı sunuyor, şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle bir kez daha anıyorum" dedi. Arıkan, polisin iktidarın değil, devletin ve milletin polisi olduğunu vurguladı.

Gazze'de Soykırım Devam Ediyor

Konuşmasının önemli bir bölümünü Gazze'ye ayıran Mahmut Arıkan, bölgedeki soykırımın ve açlığın devam ettiğini belirterek, uluslararası toplumun sessizliğine tepki gösterdi. Arıkan, "Soykırım başladığından beri resmi rakamlara göre 55 binden fazla mazlum hayatını kaybetti, 200 binden fazla insan kayıp. Katledilenlerin yüzde 70'i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Ateşkes sürecinde bile bin 391 Gazzeli şehit edildi. Allah aşkına soruyorum; bundan daha vahşi bir soykırım olur mu?" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin tepkisinin yetersiz olduğunu savundu.

"Küresel Gazze Barış Gücü Oluşturulmalı" Teklifi

Son dakika! Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı gözaltına alındı Son dakika! Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı gözaltına alındı

Arıkan, Gazze'deki duruma çözüm bulmak amacıyla küresel bir 'Gazze Barış Gücü' oluşturulması teklifini yineledi. Bu barış gücünde sadece İslam ülkelerinin değil, Siyonizm tehdidinin farkında olan tüm dünya ülkelerinin yer alması gerektiğini söyledi. Ayrıca, bu barış gücüne katılan ülkelerin hava ve kara sahalarının İsrail ile ilgili her türlü uçuşa kapatılması gerektiğini önerdi. Arıkan, Türkiye, İran, Mısır ve Pakistan arasında saldırmazlık anlaşması imzalanması, İncirlik ve Kürecik üslerinin kapatılması ve insani yardımların İsrail'in kontrolünden çıkarılarak Gazze'ye deniz, hava ve kara yoluyla ulaştırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Kaynak: İHA