Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Parti çalışmalarından erken seçim tartışmalarına, Ümit Özdağ’ın tutuklanmasına kadar pek çok başlıkta değerlendirmelerde bulunan Arıkan, 2027 yılında gerçekleşebilecek bir erken seçimde Saadet Partisi'nin yer almayacağını net bir dille ifade etti. “Yok öyle bir şey, ona ben yokum. Bekledim, altı ay daha beklerim; 2028 Mayıs’ta olsun seçim,” diyen Arıkan, seçim takvimi konusundaki tutumlarını açıkça ortaya koydu.
"SAHA ÇALIŞMALARINI ARTIRACAĞIZ, GENÇLERE ULAŞACAĞIZ"
Yeni dönemde parti olarak saha çalışmalarına ağırlık vereceklerini belirten Arıkan, Türkiye genelindeki örgütlenme hedeflerine dikkat çekti. “Türkiye’de 50 bin mahalle, 210 bin seçim sandığı var. Bizim il teşkilatlarımız tamam, ilçe teşkilatlarımızın büyük kısmı tamam. Şimdi mahalle bazlı teşkilatlanma hedefimiz var” diye konuşan Arıkan, dijital imkanları da en iyi şekilde kullanarak seçmene ulaşacaklarını kaydetti.
Refah Partisi dönemine gönderme yapan Arıkan, “Geçmişte Erbakan Hoca döneminde video kasetlerle seçmene ulaşılıyordu. Şimdi ise teknoloji çağındayız. 2025’te neler yapılabiliyorsa onları yaparak seçmenimize ulaşmanın yollarını arayacağız” dedi.
Gençlere ulaşmanın parti için öncelikli hedef olduğunun altını çizen Arıkan, “Gençlerin Türkiye ile ilgili ümitleri tükenmiş durumda. Saadet Partisi olarak bu ümitleri yeniden yeşertecek projeler ortaya koyacağız” ifadelerini kullandı.
"İKTİDAR FARKLI SESLERİ SUSTURMAK İSTİYOR"
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanmasına da değinen Arıkan, bu durumu Türkiye’de siyasetin sağlıklı işlemediğinin göstergesi olarak değerlendirdi. Arıkan, “Ümit Özdağ ile siyaseten aynı çizgide yürümem mümkün değil. Ama bir siyasi partinin genel başkanının akşam saatlerinde gözaltına alınması, ardından geçmişteki bir olay nedeniyle tutuklanması kabul edilebilir değil” şeklinde konuştu.
Arıkan sözlerine şöyle devam etti:
“Bu, iktidarın farklı düşünen sesleri susturmak için kullandığı yöntemlerden biri. İddianame yazıldı ama hukukçular ilk duruşmada serbest kalacağını söylüyor. Ama üç ay boyunca özgürlüğü kısıtlandı, partisi adına konuşmasının önü kesildi. Eğer Türkiye bir hukuk devleti ise, herkesin Anayasa’ya göre hareket etmesi gerekir. İktidar lehine olan kuralları kabul edip, muhalefet söz konusu olduğunda kuralları esnetmek kabul edilemez.”
Erken seçim tartışmalarına da değinen Arıkan, 2025 ya da 2026’da yapılacak bir erken seçime hazır olduklarını, ancak 2027’deki bir seçim gündemine destek vermeyeceklerini söyledi. “Bugün erken seçim olursa varız, 2026’da olursa yine varız ama 2027’de yapılacak bir erken seçimde yokuz” ifadelerini kullandı.
Adaylık tartışmalarında sürekli muhalefetin gündeme getirilmesini eleştiren Arıkan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sürekli muhalefetin adayı kim olacak diye soruluyor. Muhalefetin birçok adayı var, her partinin genel başkanı zaten doğal adaydır. Asıl sorulması gereken soru şudur: İktidarın adayı kim olacak? Şu anda ortada bir aday yok. Erken seçim olmayacaksa 2028 Mayıs’ta yapılacak seçime hazırlanalım.”
"SEÇİMLERE İKİ AY KALA ADAY KONUŞMANIN ANLAMI YOK"
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine uzun bir süre olduğunu hatırlatan Arıkan, şu an aday tartışmalarının anlamlı olmadığını söyledi. Türkiye’nin gerçek gündemlerine odaklanılması gerektiğini vurgulayan Arıkan, “Seçimlere üç yıl var. Adaylık konuları seçimlere daha yakın konuşulmalı. Bugün konuşmamız gereken adalet krizi, ekonomik kriz ve Orta Doğu’da yaşanan gelişmelerdir. Ne yazık ki bunları konuşmuyoruz” dedi.
