Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin TBMM’deki Yeni Yol Grup Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Arıkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın artık cumhurbaşkanlığı sıfatıyla değil, parti başkanı sıfatıyla hareket ettiğini öne sürdü.
"TARFSIZ YARGI NE YAZIK Kİ BİR MİZAH KONUSU OLMUŞTUR"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili yürütülen süreci eleştiren Arıkan, "İmamoğlu hakkındaki sürecin geleceğin cumhurbaşkanına yönelik bir gösteri olarak sunulması yanlıştır. Aynı şekilde, herhangi birinin adli soruşturma süreci olarak görülmesi de yanlış olur" dedi.
Arıkan, yürütülen süreçlerin adaletin temel ilkeleriyle uyumsuz olduğunu belirterek, "Gelinen noktada tutuklamalar artık bir tedbir değil, bir tehdit mekanizmasına dönüşmüştür. Tarafsız yargı, ne yazık ki bir mizah konusu olmuştur. Sosyal medyada birkaç gündür gizli tanıklıkla ilgili yapılan espriler, adaletin ne denli yanlış yönetildiğini gösteriyor" şeklinde konuştu. Bu süreçte gizli tanıklık sistemine duyduğu şüpheyi dile getiren Arıkan, "Eğer hakimler ve savcılar bağımsız olarak karar verebilseydi, gizli tanıklık konusuna kimse şüpheyle yaklaşmazdı. Bizim güven duyduğumuz bir hukuk sistemimiz olsaydı, bugün bu tür şakalar yapılmazdı" diye ekledi.
Arıkan, Türkiye'deki mevcut adalet sistemine dair eleştirilerini güçlendiren bir örnek de verdi. Bugün, Türkiye'nin birçok belediyesinde kayyumların görevlendirildiğini, milletvekillerinin ve siyasetçilerin cezaevine konulduğunu ifade etti. Arıkan, "24 belediye kayyumda, bir milletvekili cezaevinde, bir genel başkan cezaevinde ve sayısız gazeteci ile akademisyen hapis durumda. Hatta, en son İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve ekibi de cezaevine gönderildi" diyerek sürecin adaletsizliğine dikkat çekti.
"ADALETSİZLİĞE KARŞI DURMAK HEPİMİZİN GÖREVİDİR"
Arıkan, Elazığ ve Beşiktaş belediyeleri üzerinden de yolsuzluk iddialarına dikkat çekti. "Bir örnek vereyim. Elazığ Belediyesi'nde yapılan bir ihale sonucu, bir şirket 82 araç için üç yıllık kira bedeli olarak 530 milyon lira ödüyor. Oysa bu araçları satın almak isteseydiniz, sadece 100 milyon lira ödeyecektiniz. Bu, büyük bir şaibenin olduğu bir durumdur" dedi. Arıkan, aynı şirketin Beşiktaş Belediyesi'ndeki ihaleyi de kazandığını belirtti. İlginç bir şekilde Beşiktaş Belediye Başkanı’nın, bu şirketle yaptığı ihale nedeniyle tutuklandığını, ancak Elazığ Belediyesi ile ilgili herhangi bir adli adım atılmadığını vurguladı. "Elazığ’daki ihale ile ilgili gizli bir tanık ifadesi veriliyor ve ‘yolsuzluk şüphesi var’ deniliyor ama buna rağmen hiçbir işlem yapılmıyor. Bu durum, adaletin neden doğru işlemediğini açıkça gösteriyor" diye konuştu.
Arıkan, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Türkiye'deki adaletin geldiği noktada, sorunlar artık sadece kişisel değil, toplumsal bir hal almış durumda. Bu adaletsizliğe karşı durmak, hepimizin görevi olmalıdır."
