Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından arıcılık sektörü için "Arı Ürünlerinde Gıda Güvenliği ve Mevzuat" başlıklı eğitim programı düzenledi. 11 Ekim Cuma günü Gençlik Parkı Kültür Merkezi Tiyatro Salonu'nda gerçekleştirilen programa, arıcılar ve sektör profesyonelleri yoğun ilgi gösterdi. Etkinlikte, Arı Ürünleri Ayna Komitesi Başkanı Prof. Dr. Nevzat Artık, arı ürünlerinde gıda güvenliği ve sahtecilikle mücadele konularında bilgilendirme yaptı.
TÜRKİYE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA
Prof. Dr. Nevzat Artık, Türkiye'nin dünya bal üretiminde ikinci sırada yer aldığını ve yıllık 114 bin ton bal üretimiyle önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Ülke genelinde 9.1 milyon arı kovanı bulunmasına rağmen kovan başına düşen verimin oldukça düşük olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Artık, bunun başlıca nedenlerinden birinin hijyen eksikliği ve üretim süreçlerinde dikkat edilmesi gereken kuralların tam anlamıyla uygulanmaması olduğunu ifade etti.
Artık, “Tüketicinin sağlığını koruyacak, içinde hiçbir yabancı madde barındırmayan ve güvenilir gıdalar üretmek en büyük hedefimizdir. Gıda güvenliği bu nedenle çok önemlidir. Üretici, bal üretiminde hijyene dikkat etmediği takdirde, en kaliteli bal bile sağlık riski taşıyabilir” şeklinde konuştu.
“BALDA HİJYEN ÖNEMLİ”
Prof. Dr. Nevzat Artık, balda hijyenin önemine değinerek üretim sürecinde çıplak elle temasın ciddi sağlık riskleri oluşturabileceğini, balın yabancı maddeler içermemesi gerektiğini belirtti. "Arsenik ya da egzoz dumanı partikülleri gibi maddeler balda asla yer almamalıdır" diyen Artık, balda sahtecilik konusunda da önemli uyarılarda bulundu.
Sahte balı tadına bakarak anlamanın mümkün olmadığını belirten Artık, "Tüketiciler, balın gerçek olup olmadığını analiz yaptırmadan öğrenemezler. Özellikle internette yer alan suya bal ekleyerek sahte balı anlama yöntemleri gibi iddialar kesinlikle yanlıştır. Şuruplar da suya konulduğunda benzer şekilde akar ve bu yöntem geçerli bir test değildir" dedi.
“ARILAR EKOSİSTEM İÇİN ÖNEMLİ”
Albert Einstein’ın "Arılar olmazsa dünyada yalnızca dört yıl daha yaşam olur" sözünü hatırlatan Prof. Dr. Artık, arıların ekosistem üzerindeki kritik etkisinin altını çizdi. Arıların doğal döngüdeki rolü sayesinde insan hayatının sürdürülebilirliğinin sağlandığını belirten Artık, arıların disiplinli ve çalışkan yapılarından da ders alınması gerektiğini vurguladı.
Artık, Türkiye’nin en önemli bal türlerinden biri olan çam balı hakkında da bilgi vererek, çam balının koyu rengi ve uzun süre dayanıklılığı ile öne çıktığını ifade etti. Balın kristalleşmesinin de doğal bir süreç olduğunu ve bu durumun balın sahte olduğunu göstermediğini belirtti.
SIKI DENETİMLER UYGULANIYOR
Türkiye genelinde gıda güvenliğinin sağlanması adına yoğun denetimler yapıldığını belirten Artık, 2024 yılı itibarıyla 96 bin 318 gıda üretim tesisi ve 263 bin 552 gıda satış noktasının denetlendiğini söyledi. Bu denetimlerin artırılarak devam edeceğini belirten Artık, arı ürünleri başta olmak üzere tüm gıda sektöründe tüketici sağlığını korumaya yönelik çalışmaların sürdürüleceğini ifade etti.
KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLER GELİŞTİRİLMELİ
Prof. Dr. Nevzat Artık, yalnızca bal değil, diğer arı ürünlerinin de geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Arı ürünlerinde katma değeri yüksek ürünlerin üretimine odaklanılmasının sektöre büyük katkı sağlayacağını belirten Artık, "Gıda güvenliği için belirlenen kurallara uyulmalı ve bu ürünlerin değeri artırılmalıdır" dedi.