Türkiye, doğal bal ve arı ürünleri üretiminde dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Çam balı, çiçek balı, kestane balı, lavanta balı gibi farklı bal türlerinin yanı sıra arı sütü ve polen gibi arı ürünleri de ülkemizde büyük bir titizlikle üretiliyor. Arı Ürünleri Ayna Komitesi Başkanı Prof. Dr. Nevzat Artık, arı ürünlerinde ihracat ve doğal ballar hakkında Polatlı Postası İnternet Haber Sitesi’ne özel açıklamalarda bulundu.
ARI ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ
Son zamanda doğal ballar ve glikoz ve fruktoz şekeri içeren konvansiyonel ballar tartışma konusu oldu. Piyasaya sürülen birçok balın, konvansiyonel olduğu iddia edilirken, Prof. Dr. Nevzat Artık, arı ürünlerinde ihracat ve gıda güvenliği hakkında önemli bilgiler verdi. Artık, arıcılık ürünlerinin sadece bal ile sınırlı kalmaması gerektiğine dikkat çekerken, sektörde karşılaşılan kalite problemleri ve gıda güvenliği konularına vurgu yaptı.
BAL İHRACATINDA PETEKLİ BALIN PAYI BÜYÜK
Prof. Dr. Nevzat Artık, Türkiye'nin arı ürünleri ihracatında petekli balın önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. 2022 yılında toplam arı ürünleri ihracatının yaklaşık yüzde 25’ini petekli bal oluşturdu ve bu alanda 32 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Toplam 16 bin ton petekli bal ihraç edilirken, Türkiye genelinde yıllık yaklaşık 40 bin ton petekli bal üretimi yapıldığı açıklandı. Artık, Türkiye'nin kaliteli bal üretimiyle dünya pazarlarında rekabetçi bir konumda olduğunu vurguladı.
Petekli balın ana ihracat pazarları arasında ABD, Almanya, İspanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonya bulunuyor.
BAL ÜRETİMİNDE KALİTE SORUNLARI
Prof. Dr. Artık, arı ürünlerinde karşılaşılan en büyük sorunlardan birinin tarım ilaçlarından kaynaklanan kalıntılar olduğunu belirtti. Bu kalıntıların hem iç piyasada hem de ihracatta büyük bir sorun teşkil ettiğine dikkat çeken Artık, “Türkiye'nin arı ürünlerinde dünya çapında itibarını koruyabilmesi için bu konuda titizlikle çalışılması gerekiyor” dedi.
Türkiye'nin arıcılık sektöründeki başarısına örnek olarak 2017 Dünya Arıcılık Kongresi’ni hatırlatan Artık, yarışmaya katılan bin numunenin yalnızca 250’sinin değerlendirmeye uygun görüldüğünü ifade etti. Artık, bu yarışmada ödül kazanan üç baldan ikisinin Türk firmalarına ait olmasının büyük bir gurur kaynağı olduğunu da sözlerine ekledi.
TAKLİT VE TAĞŞİŞ SORUNLARINA KARŞI MÜCADELE ŞART
Arıcılık sektöründe taklit ve tağşiş vakalarının önlenmesinin hayati önem taşıdığını belirten Artık, üretim süreçlerinde hijyenin sağlanması ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. “Kaliteli bir balın kavanoz fiyatı 200-250 TL civarında olmalı. Ucuz bal arayışına giren tüketiciler, kalitesiz ve sağlıksız ürünlerle karşı karşıya kalabiliyor” dedi.
Arı ürünlerinin yalnızca bal ile sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Artık, polen, arı sütü ve propolis gibi ürünlerin de yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti. “Bu ürünlerin geliştirilmesi ve pazara sunulması, Türkiye'ye yüksek katma değer sağlayacak” diyen Artık, sektörün tüm alanlarında kaliteye ve güvenliğe öncelik verilmesi gerektiğini söyledi.