Sakarya Zaferi 103. Yılında “Sakarya’dan Büyük Taaruz’a” konuşu panel 12 Eylül Perşembe günü saat 17:00’de 13 Eylül Kültür Merkezinde (Yeni Bina) gerçekleştirildi.

“Sakarya’dan Büyük Taaruz’a” konulu panele Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ayten Sezer Arığ, Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Cemalettin Taşkıran, Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyfi Yıldırım, Emekli Albay Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Cüneyt Küsmez katılım sağladı.

Polatlı’da “Sakarya’dan Büyük Taaruz’a” Paneli Gerçekleşti (1)

ÖNEMLİ BİR ŞANLI KOMUTANIN ORTAYA KOYDUĞU BİR BAŞARI

Panel Başkanı Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ayten Sezer Arığ konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Tarihte tarih olmayan devletler ve milletler kendilerine tarih oluştururlar ve ne mutlu ki bize en az beş bin yıllık daha fazla belki tarihi doya doya şanlı bir şekilde yaşayan bir milletin fertleriyiz. Bunlardan bir tanesi de yakın tarihimizde. Evet Sakarya’dan büyük taaruza.. Malazgirt çok önemli bir tarih, önemli bir mekan, önemli bir şanlı komutanın ortaya koyduğu bir başarı. Anadolu'nun İslami ve Türk kimliğinin simgesi. Tabii Belgrad'ın fethi değil mi? Mohaç Zaferi ama 1699’dan sonra biraz tersine dönüyor tarih süreç içerisinde zaferler içerisinde. Osmanlı'ya dair her şey Batı için çözümlenmesi gereken bir şart meselesidir. Ama ona rağmen mücadele edip ayakta kalmak. Daha önce onun tersiydi bin yetmiş birde başlayıp bin dokuz yüz yirmiye kadar olan süreçte Batı'nın Uşak meselesinde bize uyguladığı muamele şu Türkleri Anadolu'ya sokmamak. Türkler Anadolu'da durdurmak İstanbul'un fethini engellemek. Bence bunu hala hazmedemediler. İstanbul gibi büyük bir dünya kentinin alınması Fatih gibi genç bir komutan tarafından önemliydi. Bir kere Osmanlı Devleti'nin savaştan yeni çıkmasıyla birlikte aslında ateşkestir ama ateşkes olarak kalmadı. Elimizde kalan Anadolu coğrafyası işgale uğradı.”

Polatlı’da “Sakarya’dan Büyük Taaruz’a” Paneli Gerçekleşti (2)

21'inci 'Ankara Kitap Fuarı' kapılarını kitapseverlere açtı 21'inci 'Ankara Kitap Fuarı' kapılarını kitapseverlere açtı

SÖZ KONUSU OLAN NEYDİ? VATANDI

“Vatanın bütünlüğüne milletin bağımsızlığına yöneliktir. O halde Hemen şekilde ve bu kararlar alınırken aslında geçen ay andık, kutladık Erzurumlularla Doğu Anadolu'yla, Karadeniz insanı bir araya gelmiş bölgedeki Ermeni eylemlerine karşı bir direniş hareketi oluşturuyorlar. Dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk işaret etmesine rağmen bunlar çok kolay olmadı. Erzurum'da vatan bir bütündür bölünemez. Çok kolay olmadı bunlar. Ama söz konusu olan neydi? Vatandı ve bir arada hareket etmek gerekiyor. Bunun üzerine İstanbul bu defa resmen ocakta kabul edilen şey on yedi Şubat'ta açıklanınca işgal edildi. Mustafa Kemal de yetkilisiyle Ankara'ya geldi ve burada bir karargah oluşturuldu. Ülke içinde bulunduğu durumla ilgili neler yapılacağını, çalışmaya başlamıştı. İşte İstanbul'un işgali üzerine Anadolu'yu geçişler hızlandı ve Kuvayi Milliye birliklerinin artık düzenli ordularla yapılması gerçekleştirildi. Tabii bu en önemli bilgi bir Kütahya Eskişehir. Bir çekilim söz konusu ama bütün bunlarda akıl, bilim, taktik, sabır, strateji çok güzel izlendi. İşte Sakarya 1071’den başlayıp da bin altı yüzlerin ortalarında yavaş yavaş gelerek tekrar taarruza geçiştir ve dünya tarihinde İngilizleri de şaşırtacak şekilde önemli bir birlik bütünlük ve mücadele söz konusudur.”

SAKARYA BÜYÜK TAARRUZ KADAR ÖNEMLİDİR

Konuşmacı Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Cemalettin Taşkıran şu sözlere yer verdi; “Polatlı'nın son dönemdeki Sakarya Savaşı'nın önce Türk kamuoyuna, daha sonra dünya kamuoyuna mal etme çabaları her türlü takdirin üstündedir. Göreceksiniz ve bir süre sonra nasıl Sarıkamış hiç yokken bugün Türkiye'nin ve dünyanın gündemine girdiyse kısa bir süre içerisinde öyle zannediyorum inşallah. Sakarya'da büyük taarruzun bölgesinden biraz kurtularak layık olduğu yeri bulacaktır kamuoyunda. Bunu da tabii Polatlıların, Polatlı Belediyesi’nin büyük çabaları olduğunu hepimiz biliyoruz, görüyoruz ve bunun için de minnet duyuyoruz, şükran duyuyorum. Sakarya Savaşı Büyük Taarruz'da başlayan ve İzmir'de milletimizin kurtuluşuyla vatanımızın kurtuluşu ile sonuçlanan bir büyük mücadelenin en önemli iki halkasından biridir. Sakarya olmasaydı büyük taarruz olmayabilirdi. Dolayısıyla Sakarya Büyük Taarruz kadar önemlidir. Ama Büyük Taarruz'da doğrudan bağımsız veya kusmuş gerçekleştiği için daha çok büyük taarruz ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla iki adım sayacak olursak temel iki adım bu iki adımdan bir Sakarya'dır. En az büyük taarruz kadar bilinmelidir. İkinci adımda bir yıllık hazırlık hazırlıktan sonra hocamın bahsettiği geri çekilişin durup artık ilerlemenin ileri gitmenin başladığı taarruzun, saldırının başladığı ikinci ayakta büyük taarruzdur.”

Polatlı’da “Sakarya’dan Büyük Taaruz’a” Paneli Gerçekleşti (3)

SAKARYA SAVAŞI BİR BAŞKA ŞEY

“Biz tarihçiler şöyle değerlendiririz ve bu büyük oranda kanaatine göre doğrudur. Çanakkale'den başlarız. Çanakkale Büyük Taarruz bir şahlanıştır. Büyük Taarruz'u hazırlayan Sakarya ise Sakarya Muharebeleri ise bir ayağa kalkıştır. Şahlanmak için, saldırmak için, taarruz etmek için gücünüzü göstermek için ayağa kalkacaksınız. Sakarya bu milletin ayağı kalktığı yerdir. Bu topraklar bizim dediği, bu topraklarda biz var olacağız. Bizi yok etmek isteyenleri yok edeceğiz dediği yerdir ve son derece önemlidir. Sakarya Savaşı bir başka şey. Ya kazanacaktık var olacaktık bu topraklarda ya kaybedecektik bugün Anadolu'da belki Türkler olmayacaktır. Bu çok iddialı bir laf gibi gelebilir ama gelmesin. Batı Anadolu'da bir devlet olacaktı. Trakya'da bir devlet olacaktı Yunan, Avrupa tabii. Bunları biliyoruz. İstanbul, Çanakkale, Boğazlar ayrı bir devlet olacaktır. Doğuda bir Kürdistan olacaktır, Doğu'da bir Ermenistan olacaktı. Onun dışında Orta Anadolu'da sadece Karadeniz'e çıkışı olan Aşağı yukarı bugünkü Konya topraklarının iki katı kadar olan bir bölge Türklere bırakılıyordu.”

EN BÜYÜK PAY SAHİBİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'TÜR ŞÜPHESİZ

“Anadolu'da kalışımızı sağlayan birinci temel ayak Sakarya’dır. Topyekun savaştır. Bu milletin var olma yok olma savaşıdır ve askeriyle, halkıyla, kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, çocuğuyla baba oğul, dede baba oğul birlikte canını dişine takarak verdiği bir topyekün savaştır. Bir ölüm kalım savaşıdır. Şimdi bu savaşı arkadaşlarımız nasıl seyrettiğini, nasıl zorluklar yaşandığını kısmen anlatacaklar. Yunan tarafından nasıl değerlendirildiğini de anlatacaklar size izin verirseniz bana ayrılan süre içerisinde kısaca Atatürk'ün bu savaştaki askeri dehasında, siyasi dehasında, çabalarından ve Sakarya Savaşı'nın kazanılmasındaki rolünden kısaca bahsedeceğim. Bu zaferde sadece Atatürk'ün payı yok. Bu zaferde erinden onbaşına, çavuşuna kadar öbür taraftan astsubayından subayına kadar efendim subaylardan da subayından, üstsubayından generaline kadar. Halkımızın da kadını, erkeği, çocuğu hepsinin büyük payı vardır. Ama askeri olarak baktığımızda, siyasi olarak baktığımızda en büyük pay sahibi Mustafa Kemal Atatürk'tür şüphesiz.”

Muhabir: KARDELEN ÇOBAN