Polatlı’da 24 Kasım Öğretmenler günü programı Polatlı Belediye Başkanlığı yeni binası 13 Eylül Kültür Merkezinde gerçekleştirildi. Programa yoğun katılım sağlandı. İstiklal Marşı ve Saygı duruşunun ardından başlayan program da Polatlı İlçe Milli Eğitim Müdürü İmralı Kaloç, Polatlı Kaymakamı Murat Bulacak konuşma gerçekleştirdi.
Kutlama programı; Günün anlam ve önemini belirten şiirler, Polatlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından belirlenen öğrencilerin şiir okuması, “Şehit Öğretmenlerimiz" adlı oratoryo, video gösterimi, görevlerine yeni başlamış ve stajyerlikleri bitmiş öğretmenlerin yemin törenleri, müzik dinletisi, emekli öğretmenlere hizmet şeref belgelerinin takdimi, Polatlı Belediye Başkanlığı Öğretmenler Halk Oyunları ekibinin gösterisi, 24 Kasım Öğretmenler Günü ile ilgili Polatlı’da resmi ve özel okullarından düzenlenen resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödül takdimi edilmesi ve hatıra fotoğrafının çekilmesiyle son buldu.
BULACAK: ÖĞRETMENLERİMİZE MİNNETTARLIĞIMI İFADE EDİYORUM
Polatlı Kaymakamı Murat Bulacak konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Bütün öğretmenlerimizin başta baş öğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal eden görevleri başlarında şehit olan öğretmenlerimizi rahmetle anıyoruz. Görevini büyük bir gayretle yapıp, şerefiyle, onuruyla emekli olan bütün öğretmenlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bundan sonraki hayatlarında da uzun, hayırlı, güzel bir ömür diliyorum ve gerçekten bu günümüzü imar eden, geleceğimizi inşa eden canımızdan bir parça olan yavrularımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimize huzurlarınızda ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Minnettarlığımı ifade ediyorum. İnşallah bundan sonra da ülkemize, milletimize, 101. Yaşını kutlayan Cumhuriyetimize öğretmenlerimizle beraber, hep beraber en güzel şekilde hizmet ederiz. Bütün öğretmenlerimizin hayatta olan, emekli olan, emek vermiş bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü tebrik ediyorum.”
KALOÇ: ÖĞRETMENİN HAKKI ASLA ÖDENMEZ
Polatlı İlçe Milli Eğitim Müdürü İmralı Kaloç açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Şüphesiz hayatta her meslek önemlidir, kıymetlidir, saygıdeğerdir. Ancak pek az meslek öğretmenlik kadar insanda derin izler bırakır. Hepimizin hayatına dokunan, bize yol gösteren, zor zamanlarımızda elimizden tutan bir öğretmenimiz muhakkak vardır. Bugün hangi konumda olursak olalım her birimiz üzerimizde hakkı olan bu hocalarımızı sevgiyle, saygıyla hatırlıyoruz. Bize şefkatle yaklaştıkları için, bizi sabırla yetiştirdikleri için, bize rehberlik ettikleri için aradan geçen on yıllara rağmen öğretmenlerimizi şükranla yâd ediyoruz. “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” buyuran bir medeniyetin mensupları olarak, ne yaparsak yapalım öğretmenlerimizin hakkını ödeyemeyeceğimizin farkındayız. Nasıl öğretmenlik sadece ücreti mukabili yapılan bir meslek değilse, öğretmenlerimiz için yapılanlar da onların emeklerinin karşılığı olamaz. Ömrünü öğrenmeye, öğretmeye, vatanına, milletine, değerlerine bağlı nitelikli nesiller yetiştirmeye adamış bir öğretmenin hakkı asla ödenmez. Öğretmenlik, insanlık tarihinin en önemli ve ölümsüz mesleğidir. Öğretmen, insanların kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan, yaşamları boyunca kendilerine gerekebilecek bilgileri kazanmalarına yardımcı olan ve topluma arkasını dönmeden toplumun sürekli önünde giden bir gönül eridir. Bundan dolayı da karşısına çıkabilecek zorluklar kendisini yıldırmayacaktır, yıldırmamalıdır.”
OKUYAN, YAZAN, ÇİZEN, ÜRETENDİR ÖĞRETMEN
“Her işi bilen, her işi yapan, bilgi deposu ve ayaklı kütüphane olmak yerine; bilgi kaynaklarını öğreten, yönlendiren, değerlendirme alışkanlığı kazandıran bir kişidir öğretmen. Okuyan, yazan, çizen, üretendir öğretmen. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.” 1925 yılında yine öğretmenlere hitaben yaptığı konuşmasında “Bir taraftan genel olarak cehaleti gidermeye çalışmakla beraber, diğer taraftan toplumsal hayatta bizzat etkili, iş gören ve verimli uzuvlar yetiştirmek lazımdır. Bu da ilk ve orta öğrenimin pratik bir tarzda olmasıyla mümkündür. Ancak bu sayede toplumlar iş adamlarına, sanatkârlara sahip olur. Bittabi milli dehamızı geliştirecek, kültürümüzü layık olduğu dereceye ulaştırmak için yüksek meslek erbabını da yetiştireceğiz.” sözleriyle ilk ve orta öğretimde öğrencilere yapabileceklerini, başarabileceklerini yaşayarak öğrenmeleri gerektiğini benimseten bir eğitim sistemini öngörmüştür.”
ÖĞRETMENLİK ÖMÜR BOYU SÜRECEK BİR ÖĞRENCİLİKTİR
“Görevi Başında Olan Saygıdeğer Meslektaşlarım, Gençlerimizin dünya üzerinde söz sahibi olmaları, bilimde, sanatta, sporda başarı elde etmeleri için siz kıymetli öğretmenlerimizin rehberliğine ihtiyaçları var. Sizler, onlara sadece bilgi değil, aynı zamanda ahlaki değerleri, millî ve manevi duyguları da öğreteceksiniz. Teknoloji eğitimde ne kadar etkili kullanılırsa kullanılsın eğitimin ana unsuru her zaman sizlersiniz. Öğretmenin etkin olmadığı bir eğitim sisteminin başarılı olması düşünülemez. Onun için her zaman olduğu gibi bizlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Bizler, Türk Milli Eğitiminin temel amaçları ve temel ilkeleri çerçevesinde, kendi yetenek ve kabiliyetini bilen, geçmişini, özünü sağlam bir tarih şuuru içerisinde algılayan, yaşadığı zamanın gerçeklerinin de farkında olan, geleceğe umutla bakan, ulusal ve evrensel hukuk kurallarının bilincinde ve “yaratılanı yaratandan ötürü hoş görme” felsefesi gereği insan sevgisiyle, kısaca; bizi biz yapan değerlerimizle donatılmış bireyler yetiştirme azim ve gayreti içerisinde olmalıyız. Unutmayınız ki “öğretmek için öğrenmek gerek ve gönlünüzde bir sevda yoksa öğrenmek zor gelir. Öğretmenlik yapar ama öğretmen olamazsınız. Öğretmenlik ömür boyu sürecek bir öğrenciliktir.”
ÖĞRETMENLERİMİZİN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLARIM
“Beşikten mezara kadar ilim tahsil etmeyi emreden, kalemin kılıçtan üstün olduğu bir medeniyetin mensupları olarak, tarih boyunca olduğu gibi bugünde bu milletin baş tacı olduğunuzu aklınızdan çıkarmayınız. Bugün aynı zamanda isimleri yüreğimize kazınmış nice şehit öğretmenimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Onlar, ülkemizin her köşesinde eğitim ve öğretim yolunda büyük fedakârlıklar gösterdiler. Bu büyük fedakârlığı gösteren kahraman öğretmenlerimizi unutmayarak, onların izinden gitmeye devam edeceğimize; ülkemizi, Türk ve İslam dünyasını daha aydınlık yarınlara taşımak için hep birlikte çalışacağımıza olan inancımızı buradan ifade etmek istiyorum. Bu ülkeye önemli hizmetler vererek emekli olan meslektaşlarım, Sizler, bizlere göre daha zor şartlarda çalıştınız. Anadolu’nun ücra köylerinde ve kentlerinde; ilgisiz, çaresiz, eğitimsiz çocuklar kalmaması için onlara ömrünüzü, sevginizi, yüreğinizi verdiniz. “Vatanın dağlarında bayırlarında kırlarında, hatta en ücra yerlerinde kendi başına açıp solan çiçek bırakmayacağız.” felsefesiyle ömrünüzü çocuklara adadınız. Hizmetlerinizden dolayı hepinize sonsuz teşekkür ediyorum. Ömürlerini bu onurlu görevle geçirmiş olan emekli öğretmenlerimize ve bütün çalışan öğretmenlerimize sevdikleriyle birlikte sağlık ve afiyet dolu günler diliyorum. Bu duygularla, başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehit öğretmenlerimiz olmak üzere, ebediyete irtihal eden tüm öğretmenlerimizi saygı, şükran ve rahmetle anıyorum. Öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlar, emekliye ayrılmış büyüklerimize yaşamları boyunca sağlık ve mutluluklar; göreve yeni başlayan mesai arkadaşlarıma da başarılar dilerim.”