Yurdun her bir bölgesi, farklı medeniyetlerin ve kültürlerin izlerini günümüze taşıyan tarihi zenginliklerle dolu olduğunu biliyoruz. Özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarının ev sahipliği yaptığı antik kentler milattan önceki yıllarda yaşamış insanların hayatlarına doğru bizi yolculuğa çıkarıyor. Geçmişi M.Ö. 13. yüzyıla dayandığı tahmin edilen Patara da ülkemizdeki antik kentlerin en önemlilerinden biridir. Bu muhteşem tarihsel mirasın tüm dünyaya tanıtılması amacıyla. 2020 Yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Patara yılı olarak ilan edilmişti. Yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış Patara'yı daha yakından tanımanız için araştırdık.
Mitolojideki hikayelere göre Apollon ve Artemis'in de doğduğu yer olan bu büyüleyici kent, Aziz Nicholaos yani Noel Baba'nın da doğum yeri olduğu biliniyor.
Patara'nın keşfi ise 1981 yılında Prof. Dr. Fahri Işık ve ekibi tarafından yapıldı. Antik kenti gün yüzüne çıkaracak kazılar, keşfinden 7 yıl sonra başladı. Günümüze gelindiğinde de halen devam ediyor. Günümüzde Patara'nın ziyaret edenler tahıl deposu Granarium'u, Tepecik Akropolü'nü ve içindeki sarayı, Likya Birliği'nin toplantılarının düzenlendiği meclis binasını, Karinth Tapınağı'nı ve Vespasian Hamamı'nı gezebiliyor. Patara'da ayrıca amfi tiyatro, zafer takı, sütunlu cadde ve deniz feneri de mevcuttur.
Tarihi öneminin yanında Patara doğal yaşam için de büyük bir öneme sahip bir bölge. sonsuz gibi görünen kumsalıyla Patara Plajı Türkiye’nin en uzun plajlarından biri özelliğine sahip.
Koruma altında olan Caretta Caretta deniz kaplumbağaları da burada yumurtluyor.
