Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, 2025 yılının ilk günlerinde yaptığı açıklamada, sağlık çalışanları ve kamuda görev yapan işçiler için kritik talepleri dile getirdi. Sert, 2024 yılının, işçilerin yaşam şartlarını zorlaştıran bir yıl olduğuna dikkat çekerken, 2025 yılına dair beklentilerini de net bir şekilde ortaya koydu. Sert’in konuşmalarında, çalışma hayatındaki büyük sıkıntılara ve özellikle emekçilerin taleplerine dair güçlü mesajlar yer aldı.
"2024 ÇALIŞANLAR İÇİN ZORLU BİR YILDI"
Sert, 2024 yılını değerlendirirken, dünyadaki ve Türkiye’deki ekonomik sıkıntılar nedeniyle işçilerin oldukça zorlu bir yıl geçirdiğini vurguladı. Özellikle enflasyonun yüksek artışı, temel ihtiyaç maddelerinde yaşanan fahiş fiyat artışları ve buna bağlı olarak sürekli eriyen satın alma gücü, işçilerin yaşadığı maddi sıkıntıları artırdı. "Bu yıl, her seferinde yeni Ek Protokoller ile mücadelesini verdiğimiz, kamuda çalışan işçilerin biraz nefes almasını sağladık" diyen Sert, 2025 yılındaki beklentilerini ise "çalışma hayatındaki sorunların tamamen çözülmesini beklemiyoruz, ancak çözüm noktasında sendikaların taleplerinin ciddiyetle ele alınmasını istiyoruz." şeklinde ifade etti.
"ASGARİ ÜCRET GEÇİM ÜCRETİ DEĞİL"
Sert, asgari ücretin belirlenmesinin ardından ortaya çıkan tabloyu da eleştirdi. 2025 yılı için belirlenen asgari ücretin 22 bin 104 lira olarak açıklandığını ancak bu ücretin, özellikle yüksek kiralar ve gıda fiyatları karşısında emekçilerin geçimini sağlayamayacak bir seviyede olduğunu belirtti. Sert, “Bu asgari ücret, geçim ücreti olarak kabul edilemez. Yüksek ev kiraları, gıda fiyatları ve enflasyon bu ücreti yetersiz kılıyor. Bizler, asgari ücretin derhal bir ara zam ile düzenlenmesini talep ediyoruz.” diye konuştu. Ayrıca, asgari ücretin belirlenmesinde işçi temsilcilerinin yeterince söz hakkı bulamamasına da tepki gösterdi. “İşçi kesiminin teklifleri masada görüşülmeden karar alındı ve bu durum, emekçileri büyük ölçüde hayal kırıklığına uğrattı.” dedi.
"KAMU ÇERÇEVE PROTOKOLÜ ENDİŞELERİ ARTIYOR"
Sert, kamuda çalışan işçileri ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü'nde yapılan değişiklikleri de eleştirdi. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararla, protokolün toplu sözleşmeler için bağlayıcılığını kaldırmasının işçiler için endişe verici bir durum oluşturduğunu belirten Sert, “Protokolün bağlayıcılığının kaldırılmasıyla birlikte, bazı kamu kurumları daha düşük seviyelerde toplu sözleşme masaları kurarak işçi haklarını daha da geriye götürebilir. Bizler, böyle bir durumu asla kabul etmeyiz.” dedi. Sert, sendikaların güçlü mücadelesiyle işçilerin haklarının korunması için gereken adımların atılmasını istediklerini belirterek, “Bizim talebimiz; KÇP protokolünün bağlayıcı olmasının sağlanması ve işçilerin daha fazla hak kazanması için çaba gösterilmesidir.” diye ekledi.
"696 SAYILI KHK MAĞDURLARI İÇİN MÜCADELE SÜRECEK"
Özellikle 696 Sayılı KHK ile kadro alan işçilerin yaşadığı mağduriyetlere de değinen Sert, bu işçilerin tayin haklarının, görevde yükselme imkanlarının ve meslek kodlarının belirlenmesi gibi sorunların bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade etti. Sert, “Yüzbinlerce işçi, kadro hakkını kazandıktan sonra bir takım haksızlıklarla karşı karşıya kaldı. Bizim bu işçilerin haklarını savunma görevimiz devam edecek.” dedi.
Sağlık ve sosyal hizmetler sektöründe çalışan işçilerin de önemli hak talepleri olduğunu belirten Sert, özellikle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndaki personel yetersizliğine dikkat çekti. Sert, “Bir personel, en az 5 kişinin yaptığı işi yapıyor. Bu iş yükü, bu şekilde devam edemez. Personel açığının bir an önce giderilmesi lazım. sağlık çalışanlarının maaşlarının döner sermaye üzerinden değil, genel bütçeden ödenmesi gerekiyor. Bu şekilde çalışanların moral ve motivasyonu ciddi şekilde zarar görüyor." şeklinde konuştu.
"İŞÇİLER MAAŞLARINDA YÜZDE 35 ORANINDA BİR KAYIP YAŞADI"
Emeklilikle ilgili yaşanan mağduriyetlere de dikkat çeken Sert, 14 Ocak 2025 tarihine kadar emeklilik dilekçesi vermeyen işçilerin maaşlarında yüzde 35 oranında bir kayıp yaşama riskiyle karşı karşıya kaldığını söyledi. "Biz, hükümetten bu konuda acil bir düzenleme bekliyorduk, ancak herhangi bir çözüm yapılmadı. Emeklilik dilekçelerini veren işçilerin mağduriyetini en aza indirmek için önceden yapılması gereken düzenlemenin ihmal edildi. Emeklilik dilekçesi vermeyen işçiler bu mağduriyetin önüne geçmek için mutlaka harekete geçmelidir.” dedi.
"SENDİKAL HAKLAR İÇİN MÜCADELE EDİLECEK"
Sert, vergi dilimlerinde de bir düzenleme yapılması gerektiğini belirtti. Ocak ayında alınan ücret ile Aralık ayında alınan ücret arasında önemli bir fark olduğunu ve bu farkın büyük bir kısmının vergiye gittiğini belirten Sert, “Bu durum emekçilerin üzerindeki yükü daha da artırıyor. 1 Mayıs’tan önce bu vergi oranlarının sabitlenmesi, emekçilerin rahatlaması için kritik bir adım olacaktır. Emekçilerin geçim şartlarının iyileştirilmesi gerekiyor.
Sert, sendikaların ve işçilerin haklarını savunmaya devam edeceğini belirterek, talepleri karşılanmadığı takdirde gereken mücadeleyi vereceklerini söyledi. “Masayı terk etmeyeceğiz. Bizim gücümüz örgütlü olmanın gücüdür. Taleplerimiz görmezden gelinirse, ilgili mevzuatlara uygun şekilde hakkımızı savunmaktan çekinmeyeceğiz.” dedi. Öz Sağlık-İş Sendikası olarak, sağlık ve sosyal hizmetler alanındaki işçilerin haklarını savunmaya ve daha iyi çalışma koşulları elde etmek için mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizdi.
Devletin ekonomik mücadelesine destek verdiklerini ancak emekçilerin de bu mücadelenin sonuçlarını yaşadığını belirteN Sert, “Bizler de bu ülkenin emekçileriyiz ve bizim taleplerimiz de en az diğer tüm kesimler kadar önemlidir. Biz, sadece hakkımızı istiyoruz.” dedi.