Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid’in 20 0cak 1895 yılında yayımladığı bir fermanla İstanbul Okmeydanı’nda kurulan Darülaceze; 130 yıldır din, dil, ırk, sınıf ve cinsiyet farkı gözetmeden bakıma muhtaç insanlara kucak açıyor. İstanbul’un kalbinde yer alan bu devasa hayır kurumu, adeta bir şefkat şehri gibi çalışmalarını sürdürüyor.
130 YILDIR ŞEFKAT ELİNİ UZATIYOR
Dünyada eşi benzeri görülmeyen bir yapı olan Darülaceze, toplamda 27 bin metrekarelik bir alana yayılmış ve bir hayır kurumundan çok daha fazlasını temsil ediyor. İçinde idare binası, çocuk yuvası, hastane, cami, kilise, sinagog gibi ibadethaneler; hamam, çamaşırhane, fırın, rehabilitasyon merkezi ve hatta personel lojmanları gibi birimleri barındırıyor. Kurum, 0-6 yaş grubundaki terk edilmiş çocuklardan kimsesiz yaşlılara kadar herkese kapılarını açarak, ihtiyaç duyulan her türlü desteği sağlıyor.
Temel anlayışının 'yaratandan dolayı yaratılana saygı' olduğu Darülaceze, gönülleri fethederek günümüzde darda kalan binlerce insana kapısını açıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren Darülaceze, tamamen hayırseverlerin bağışlarıyla ayakta duruyor. Zekat, adak, kurban bağışları ve gayrimenkul hibeleri ile sağlanan gelirler, yüzlerce insanın hayatına umut oluyor. Ayrıca, belediyeler tarafından toplanan eğlence vergisinin %10’luk bir kısmı da kuruma aktarılıyor.
Kurum, 130 yıldır yardıma ihtiyacı olan vatandaşlara yardım elini uzatmayı ihmal etmiyor.