Ankara'nın Altındağ ilçesinde yer alan Zincirli Camii, Osmanlı mimarisinin zarif detaylarını taşıyan önemli bir tarihi yapı olarak dikkat çekiyor. Halk arasında Kazasker Camii olarak da bilinen yapı, ünlü Hacı Bayram Veli Camii'ne olan benzerliğiyle de ilgi uyandırıyor.
Kesin inşa tarihi bilinmese de caminin, 17. yüzyılın ikinci yarısında dönemin şeyhülislamı Ankaravi Mehmet Emin Efendi tarafından yaptırıldığı düşünülüyor. Mehmet Emin Efendi’nin 1685 yılında kurduğu vakıf, sadece Zincirli Camii’ni değil, aynı zamanda bir medrese, bir mektep ve Ankara'nın çeşitli bölgelerine 25 adet çeşme kazandırarak şehrin imarında önemli bir rol üstlendi.
Tarih boyunca birçok kez restorasyon gören cami, ilk olarak 1879-1880 yıllarında Ankara Valisi Hurşit Paşa tarafından onarıldı. 1937 yılında ise Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından kapsamlı bir yenileme sürecinden geçti.
ŞEHRİN İMARINDA ÖNEMLİ ROL ÜSTLENDİ
Dikdörtgen planlı ve kubbesiz bir tasarıma sahip olan Zincirli Camii, kiremit kaplı çatısıyla özgün bir mimariye sahiptir. Yapının kesme taş kaideli ve tuğla gövdeli minaresi, Osmanlı dönemi mimari detaylarını yansıtıyor. Orijinal halinde Ankara taşı kullanılan cami, Hacı Bayram Camii'ni andıran görünümüyle bölgedeki Osmanlı izlerini yansıtmaya devam ediyor.
İç mekânda ise ahşap işçiliğinin en nadide örnekleri yer alıyor. Kalem işi süslemeli ahşap tavanı, mihrabı ve kündekari tekniğiyle hazırlanmış ceviz minberiyle cami, sanatseverlerin ilgisini çekecek detaylara sahip. Özellikle minberdeki karanfil, lale, erik çiçeği ve gül motifleri, Osmanlı sanat anlayışının cami süslemelerindeki estetik yaklaşımını gelen ziyaretçilere sunuyor.
Camideki mihrap, Selçuklu hat sanatı teknikleriyle bezenmiş ve altın rengi yağlı boya ile detaylandırılmış. Boyama tekniği sayesinde desenlerin kabartma gibi görünmesi sağlanmış. Ancak caminin geçirdiği restorasyonlar sırasında mihrabın orijinal süslemelerinin büyük ölçüde değiştirildiği tespit edildi.
Bugün günümüzde de Ankara'nın en dikkat çeken tarihi camilerinden biri olan Zincirli Camii, sadece bir ibadet mekânı olmanın çok daha ötesinde önemli bir yerde konumlanıyor.