Nihal Olçok, geçtiğimiz zamanlarda Gelecek Partisi’nden istifa ettiğini şu sözlerle duyurmştu: “An itibari ile kurucusu olduğum Gelecek Partisi kurucu üyeliğinden istifa ediyorum. Allah selamet versin.” Nihal Olçok’un bu çıkışı gündeme yer alırken, 'Aziz Akova ile Gündem Özel' programına konuk olarak yer aldığı anlarda da söylediği sözler son derece dikkat çekici oldu.
"son umutlarımı ve güvenimi toplayıp partiye girdim"
Nihal Olçok, ahlaklı ve temiz siyaset iddiası ile yola çıktığını ama bunları yüzde yüz göremediğini ifade ederek şu açıklamalarda bulundu: "Şimdi duygu birliği ve gönül birliği çok önemli siyasette.Ahlaklı ve temiz siyaset iddiasıyla yola çıkıldı. Zaman içinde tabi bunların yüzde yüzünü göremedik. Siyaset kendi alanı içinde zaten kirli bana göre her zaman öyleydi ama ben kir içinde de bir şekilde temizleyici faktörlerden belki olabiliriz niyetiyle kalan son umutlarımı ve güvenimi toplayıp onlardan bir şey inşa edip bir partiye girdim. Bir diğer taraftan da benim bir vefa borcum vardı Ahmet Davutoğlu'na… 15 Temmuz sonrası tutumu, davranışları, bana gösterdiği hürmet beni çok etkilemişti. Bunlar benim için önemlidir."
"O borcu ödemem gerek diyerek yola çıktım"
Gönül birliğini Gelecek Partisi’nde yakalayamadığını ifade eden Olçok,” Gün geldi Ahmet Davutoğlu böyle bir teklifte bulundu, ben de o gün o benim çocuklarımın yanındaydı, bugün de benim o borcu ödemem gerek diyerek yola çıktım. Çünkü ben bütün hesabımı bu dünyada görmek istiyorum. Fakat yolun sonu 8 Kasım'mış… O gün de o gönül birliğini yakalayamadığımı hissettim. Yani anlatamamışım ben derdimi, beni anlamamışlar veya benim derdim onların derdi değilmiş." dedi.
"Bu millet iltifat etmiş tekrar Cumhurbaşkanı yapmış"
Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de görüşüp görüşmeyeceğini ifade eden Olçok, “Erdoğan ile niye görüşmeyeyim? 15 Temmuz organizasyonlarında Külliye'ye davet edildim, ikisine de gittim. Bakın ben arayanım, ben arıyorum. Ben öyle posta koyacak, naz yapacak durumda değilim. Ben ya içimi soğutacağım, içimi ferahlatacağım ya da ölüp gideceğim bu dertle. O yüzden benim hiç öyle bir tavrım ve tutumum yok. Çağırsın Fizan'a giderim. Yeter ki ölmeden bir gece, rüyasız uyuyayım. Bunların hepsinin nedeni 15 Temmuz sürecinde bilinç altında kalan sıkışmışlıklar. Sıkışmanın da tek nedeni işte bu cevapsız sorular. Dolayısıyla benim için hiçbir mahsuru yok, nereye istiyorsa çağırsın giderim. Bu millet iltifat etmiş tekrar Cumhurbaşkanı yapmış. Ben 52,3'ten daha akıllı falan değilim. Onlar yaptıysa vardır bir bildikleri." açıklamalarını kullandı.