Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’dan acı haber geldi. 21 Ağustos’tan bu yana aranan küçük kızın cansız bedeni, 19 gün sonra köye sadece 1 kilometre uzaklıkta, Eğertutmaz Deresi’nde bir çuval içinde bulundu.
Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, cenazenin bulunmasının ardından 23 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanların jandarmadaki sorgularının devam ettiği belirtildi.
Narin’in ölümü sonrasında amcası Salim Güran ve amcanın emriyle cesedi dere kenarına attığı komşu Nevzat Bahtiyar tutuklanmıştı.
267 KİŞİNİN İFADESİ ALINDI
Narin soruşturmasındaki son durumu kamuoyu ile paylaşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, dün (11 Eylül) yaptığı basın açıklamasında şunları söylemişti:
“Bugüne kadar 26 kişi şüpheli, 241 kişi tanık olmak üzere toplam 267 kişinin ifadesi alınmıştır. Narin kızımızın amcası Salim Güran 2 Eylül tarihinde, komşusu Nevzat Bahtiyar ise 10 Eylül günü çıkartıldıkları mahkemece beden ve ruh sağlığı bakımından kendisini koruyamayacak durumda olan ‘çocuğa karşı kasten öldürme’ ve ‘hürriyeti tahdit’ suçlarından tutuklanmışlardır. 22 şüpheli halen gözaltında olup, yarın Cumhuriyet Başsavcılığında hazır edileceklerdir.”
Narin’in gözaltında olmayan tek abisi Baran Güran, Milliyet’ten Çiğdem Yılmaz’a açıklamalarda bulundu.
“AMCAM BENİM BABAM GİBİDİR”
Güran’ın açıklamaları şöyle:
“Amcam benim babam gibidir, babamdan farkı yok. Arama gece gündüz devam ederken ben gece uyurken, amcam uyumuyordu ve ekiple gece de arama çalışmalarına katılıyordu. Diyordu ki ‘Ben kızımı getirene kadar, dünya benim üzerime yıkılsa uyumayacağım.’ Amcam bulunması için her yerin aranmasını söylüyordu.
Biz çok içli dışlı bir aileyiz. Amcamdan yana gönlüm hâlâ rahat. Amcam benim canımdır, benim tırnağım kalksa amcam kendini öldürür. Amcam adliyedeyken oğluna şöyle demiş; ‘Oğlum sen dışarıdasın kafanı dik tut senin baban çıkacak. Bugün olmazsa, yarın olmazsa bir gün mutlaka çıkacak. Milletin içinde dik dur, kimseye karışma.’
“BÖYLE BİR ŞEY OLMUŞ OLSAYDI İLK TEPKİYİ BEN VERİRDİM”
Diyorlar ki ‘Amca ve anne arasında bir şey var ve bu durumu Narin gördü.’ Benim erkek kardeşim 16.30’a kadar evdeymiş ve annem yengemle birlikte evdeymiş. Annem buna nasıl cesaret etsin? O saatlerde kardeşim evde, diğer kardeşim Enes evin çevresinde. Böyle bir şeye kim cesaret eder? Böyle bir şey olmuş olsaydı anneme ilk tepkiyi ben verirdim, alıp kolundan tutar karakolun önüne atardım.
Enes ile ilgili bir sürü şey söylendi. Oysa, evde Narin’e en düşkün olan Enes’ti. Enes, Narin’i küçükken hep ayağında sallıyordu. Tek kız kardeşimiz olduğu için Enes dışında evdeki herkes de Narin’e ayrı bir düşkündü. Biz 6 kardeştik en büyüğü benim, hepimiz de birbirimize çok düşkündük. Bir de Enes’in uyuşturucu içtiği iddia ediliyor. Eğer böyle bir şey varsa testlerde çıkmaz mı? Neden bir test yapılmadı? Yapılsaydı bu çok rahat anlaşılırdı. Kolundaki ısırık izi de çok fazla gündeme geldi. Bunun nedeni Narin’in kaybolduğuna duyduğu öfke ve acıdan, kolunu ısırmış ama daha önce kolunu falan ısırdığı hiç olmamıştı. Ben de geçen öfkeden kafa vurdum bu bir tepkiydi.
"AİLEDE KİMSE HÜDAPAR'LI DEĞİL"
Bu aile eskiden beri ağadır. Herkes bizi ağa olarak biliyor. Köklü olduğumuz için eleştiriliyoruz. Köklü bir aile olmanın nesi kötü. Bize ‘Mala Bag/ağa’ deniliyor. Biz cani bir aile olsaydık, burada güçsüz o kadar aile var, onların arazilerine de konardık. Zengin olduğumuz iddia ediliyor öyle zengin bir aile falan da değiliz. Arazilerimiz var tarımla uğraşıyoruz o kadar. Babamın arabası FIAT, muhtar olan amcamın arabası yok, DNA içinde bulunduğu söylenen araba ailenin araziye gittiği araç, ailede herkes kullanıyor.
Ailemde Hizbullah’ı tutan tek kişi yok. Ama bizim ailede, şöyle bir şey de kimse kimseye demez ‘Sen bu partiye ya da bu partiye oy ver’ Ben de siyaseti seven bir insan değilim. Uzaktan yakından da ilgilenmem. Ama ailede kimse HÜDAPAR’lı değil bunu biliyorum.”