Bir şirketin hissedarı olmanın güvencesi, adeta bir sahiplik belgesi niteliğindeki hisse senetleridir. Bu belgeler, sahiplerine şirket içinde belirli haklar sağlamakla birlikte, farklı türlerde ve işlevlerde olabilirler.Peki, Nama yazılı hisse senedi ne demek? Nama yazılı hisse senedi ile hamiline yazılı hisse senedi Farkı? İşte soruların cevapları...
Nama yazılı hisse senedi ne demek?
Nama yazılı hisse senetleri, adeta bir edebi eserin ana karakterleridir. Bu senetlerde, sahibinin isim ve soyadı ile özdeşleşir. Ancak, bu karakteristik özellik onları hamiline senetlerinden ayırır. Bir nama senedi, üzerindeki isimle birlikte sahibinin doğrudan pay sahibi olduğunu belirtir. Adeta bir şirketin kitabında isminin yazılı olması, sahibin bu şirketin hikayesinde özel bir yere sahip olduğunu gösterir.
Nama senetleri, ciro edilerek devredildiğinde, adeta bu karakterin bir başka hikayeye katılması gibidir. Sahiplik, isimler arasında el değiştirir, ancak her devir bir hikayenin yeni bir bölümünün başlangıcını simgeler. Bu devir, pay senetlerinin zilyetliğinin değişimini ifade eder ve bu değişim birkaç basit adımda tamamlanır.
Hamiline yazılı hisse senetleri, edebi eserdeki arka plan karakterleri gibidir. Üzerlerinde isim soy isim yazmaz, ancak bu, onların değerini azaltmaz. Bu karakterler, adeta gizemli kahramanlardır; kim oldukları, nereden geldikleri belli değildir. Herhangi birisine ait olmayan bu senetler, sahiplerinin özel hayatlarına dair bir perde gibidir.
MKK kaydı, bu hamiline senetlerine bir çeşit kimlik kazandırır. Bu kimlik, adeta karakterin maskesini çıkaran bir detaydır. Sahiplerinin isimleri ve bilgileri, bu senetlerin gerçek değerini belirler. Bu da edebi bir eserde karakterin gizemini ortaya çıkaran bir anahtar gibidir.
Nama yazılı hisse senedi ile hamiline yazılı hisse senedi Farkı?
Bu iki karakter arasındaki devirler, edebiyatta olduğu gibi karmaşık ve özenle işlenmiş prosedürlerle gerçekleşir. Nama yazılı senetlerin devri, ciro edilip zilyetliğin değişimiyle kolayca tamamlanır. Ancak, hamiline senetlerinde bu devir, MKK kaydı ve yönetim kurulu kararı gibi ek adımları içerir. Bu devir, bir karakterin hikayede yeni bir rol almasına benzer.
Her iki senet türünün de basımında ve devrini tamamlamada farklı prosedürler olduğu gibi, vergisel anlamda avantajları da birbirine benzer. Ancak, nama yazılı hisse senetlerinin basımı, edebi bir eserdeki bir karakterin ortaya çıkmasına benzer bir süreçtir. Basımı için sadece yönetim kurulu kararı yeterlidir ve tescil zorunluluğu yoktur. Hamiline senetlerinin basımı ise zorunlu bir süreçtir ve tescil gerektirir.
"Son Perde: Vergi ve Sermaye Durumu"
Vergisel anlamda, her iki senet türü de birbirine yakın durumdadır. Ancak, hamiline senetlerinde sermayenin tamamen ödenmiş olması bir ön şarttır. Bu şart sağlandığında, hamiline senetleri basılabilir ve devredilebilir. Nama senetlerinde ise, sermayenin tamamen ödenmiş olması gerekmez. Kuruluşun tescili veya sermaye arttırımı gibi durumlarda, nama yazılı senetlerin basımına izin verilir.
Her iki senet türü arasındaki bir diğer önemli fark da pay defterine kayıttır. Nama senetleri pay defterine kaydedilirken, hamiline senetleri bu kayda gerek duymazlar. Ancak, hamiline senetleri MKK sistemi üzerinden kayıtlıdır ve bu sistemde sahibinin bilgileri bulunur.
"Edebiyatın ve Finansın Sözcükleriyle Dans"
Nama ve hamiline yazılı hisse senetleri, edebiyatın içinde kaybolmuş bir hikayenin anahtar karakterleri gibidir. Bu senetler, bir şirketin sahiplik yapısını, devirlerini ve vergisel durumunu anlatan bir öyküdür. Nama senetleri, isimlerin ve karakterlerin öne çıktığı bir dramatik kompozisyon sunarken, hamiline senetleri gizemli bir şekilde sahiplerinin arkasında duran kahramanlar gibidir.
Her iki senet türü de finansal bir gerçeklik yaratır, ancak bu gerçeklik edebiyatın zengin kelimeleriyle anlatılır. Hisse senetleri arasındaki farklar, finansın ve edebiyatın bir araya geldiği bir sahnedir.