Ankara’nın doğal güzelliklerini içinde barındıran Nallıhan ilçesi hakkkında en çok bilgi, Mesut Şener tarafından yazılan Nallıhan kitabında bulunabiliyor.

Kışın şifa kaynağı ıhlamuru yıllardır yanlış tüketiyoruz! Kışın şifa kaynağı ıhlamuru yıllardır yanlış tüketiyoruz!

Bu kitapta yer alan bilgilere göre; Nallıhan bölgesinde yıllar boyunca Hititlerin, Friglerin, Bitinya Krallığının, Pers, İskender, Roma ve Bizans İmparatorlukları hüküm sürerken, Türklerin egemenliğine girmesi ise 1071 Malazgirt Zaferi ile başlıyor.

Nallıhan’ın kurulduğu zamanlardan bu yana ilçede birçok farklı isim kullanıldığı biliniyor. Peki, Nallıhan’ın ismi gerçekten nereden geliyor? İşte vatandaşların bu ilçe hakkında en çok merak ettiği sorulardan biri de bu oluyor.

NALLIHAN İSMİ NEREDEN GELİYOR?

Nallıhan ilçesi bugüne kadar Karahisar-ı Naallu, Korupazarı Na'llu, Na'lluhan gibi birçok farklı isimlerle kullanılmış ve bu şekilde değişerek en sonunda günümüzde kullanılan Nallıhan formuna kavuşmuş.

NAL VE HAN

Buraya gelene kadar ise Nallıhan’ın isminin nasıl olduğu ile ilgili iki söylentiden bahsediliyor.

İlk söylentiye göre; Nallıhan ilçesi adını yakınından geçen Nallı Suyu ve burada bulunan handan aldığı yönünde. Hanın kapısı üzerinde bulunan nal, Nallıhan’ın ismini belirdiği söyleniyor.

 KÖROĞLU VE ATI

İkinci söylentiye göre ise birçok kişiler tarafından bilinen halk şairleri içerisinde kavganın, özgürlüğün sembolü olan Türk Halk Ozanı Köroğlu, bu topraklardan geçerken bir gece konaklamaya karar verir ve hana gider.

Ertesi gün ise yola çıkarken, atının nalı hanın bahçe kısmına düşer. Köroğlu’ndan kalan bu hatıra da hanın kapısına asılır ve Nallıhan ismi ortaya çıkar.

NALLIHAN’DA HAN VAR MI?

 Resmi kaynaklarda yazanlara göre; Nallıhan’da bulunan ve simgesel bir değerli olan Kocahan’ı, Osmanlı Veziri Nasuh Paşa Osmanlı-İran Antlaşmasından döndükten sonra buraya uğrayarak 1599 da Hanı yaptırmıştır fakat ne yazık ki Kocahan'ın özgün yapısı korunamamıştır.

Nallıhan’da bulunan ve restore edilerek günümüze kazandırılan Kocahan tarihi eser olar tescillidir.

YANAN NASUHPAŞA CAMİSİ

İlçede bulunan 20'nci yüzyılın başlarında çıkan bir yangında büyük ölçüde yanan tarihi caminin yerine, 1911’de yenisi yapılmıştır. Tarihi eser olarak tescillenen Nasuhpaşa Camisi'nin avlusunun batı tarafında, 20'nci asrın başı olarak tarihlenen, üstü alaturka kiremitli basit çatılı bir türbe bulunmaktadır.

Haber: Gizem Tuğçe BAYHAN

Editör: Gizem Tuğçe Bayhan