Ege Denizi'nde son günlerde yaşanan büyük depremler, özellikle Santorini Adası'nda korku ve paniğe neden olmuş durumda. 28 Ocak’tan itibaren bölge 400’ün üzerinde sarsıntıya tanık olurken, Yunanistan’daki adada toprak kaymaları yaşandı.
"İZMİR ÇOK SAYIDA DEPREM ÜRETEN BİR KAYNAĞA SAHİP"
Yetkililer, bu sarsıntıların volkanik faaliyetlerle bağlantılı olmadığını açıklasalar da, yerel halk büyük bir depremin beklentisiyle evlerini terk etti ve eğitime ara verildi. Bu gelişmeler, gözleri deprem tehlikesi bulunan İzmir’e çevirdi. Ünlü yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İzmir’in depremselliği ile ilgili endişe verici açıklamalar yaptı. Görür, İzmir’in çok sayıda deprem üreten kaynağa sahip olduğunu belirterek, Ege’de meydana gelen depremlerin büyük ölçüde İzmir’i etkileyebileceğini vurguladı. Kıbrıs Helen yayındaki depremler, Manisa, Gediz Graben’i ve Balıkesir’deki sarsıntıların İzmir’i etkileyebileceğini ifade eden Görür, kentte deprem olma olasılığının oldukça yüksek olduğunu söyledi.
İzmir'in üzerinde aktif fay hatlarının bulunduğunu hatırlatan Görür, "İzmir Yarımadası, dünyada hiçbir kentin sahip olmadığı kadar fazla fayla kesilmiş durumda" dedi. İzmir fayının, Gediz Graben’inin güney kanadındaki büyük bir ana fayla birleştiğini ve bu fayın büyük bir deprem üretebileceğini belirtti. Görür, İzmir’in bu faylarla kesilmesinin, kentte büyük bir deprem tehlikesi oluşturduğunu vurguladı.
"7 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM BEKLENİYOR"
İzmir’de, üzerinde fay hatları bulunan binaların mevcut olduğunu söyleyen Görür, bu durumu dikkate alarak, deprem hazırlıkları yapılması gerektiğine dikkat çekti. Görür, "İzmir’de 7 büyüklüğünde ya da daha büyük en az 15 büyük deprem bekleniyor. Ancak bunların ne zaman olacağına dair kesin bir bilgi bulunmuyor" diyerek, bu sarsıntıların tarihinin bilinmediğini ve bu nedenle gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirtti.
Son olarak, İzmir'in fay hatlarıyla kesilen tüm ilçeleri için bu tehlikenin geçerli olduğunu söyleyen Görür, "İzmir Yarımadası’nın tamamı bu faylarla kesilmiş durumda" şeklinde konuştu. Bu nedenle, deprem riski bulunan bu bölgelerde yapılacak çalışmalarla önlem alınması gerektiğinin altını çizdi.
