Milli Savunma Bakanlığı tarafından basın bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Bakanlıkta gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her türlü tehdit ve tehlikeye karşı mücadelesini artan bir baskı ile sürdürdüğünü belirterek, “Operasyonlarla son bir haftada 64 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Böylece, 1 Ocak’tan bugüne kadar 796’sı Irak’ın, 856’sı Suriye’nin kuzeyinde olmak üzere etkisiz hâle getirilen terörist sayısı bin 652 olmuştur. Terör inlerine tek tek girmeyi sürdüren Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyon bölgesinde teröristlere ait çok sayıda mağara/sığınak tespit etmiştir. Tespit edilen mağara/sığınaklar dâhil arama-tarama faaliyetlerinde muhtelif miktarda; el yapımı patlayıcı (EYP), el ve keskin nişancı dürbünü, telsiz, jeneratör, termal şemsiye, havan, roketatar ve keskin nişancı mühimmatı ile yaşam malzemesi ele geçirilmiştir. Bu vesileyle, 7 Ağustos’ta Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan kahraman silah arkadaşımız Piyade Astsubay Çavuş Habip Murat Alp’a bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz” diye konuştu.

“Hudutlarımızda 3’ü terör örgütü mensubu olmak üzere 395 şahıs yakalandı”

Hudut hattının dünya standartlarında ve teknoloji yoğunluklu sistemlerle korunduğuna dikkati çeken Tuğamiral Aktürk, “Hudutlarımızda; son bir hafta içerisinde, 3’ü terör örgütü mensubu olmak üzere 395 şahıs yakalanmış, 1 Ocak’tan bugüne kadar yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 7 bin 807 olmuştur. Son bir haftada engellenen 973 şahıs ile birlikte bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 67 bin 948’e ulaşmıştır” açıklamasında bulundu.

Tuğamiral Aktürk Türkiye’nin 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze’de süregiden saldırılarına karşı tepkisini açıkça ortaya koyduğunu hatırlatarak, “İsrail, daha fazla can kaybı yaşanmadan ve sorun daha büyük bölgesel felakete dönüşmeden saldırılarını bir an evvel durdurmalı ve kalıcı çözüme yönelik adımlar atmalıdır. Uluslararası toplum da on binlerce masum çocuğu öldüren ve bölgemizi felaketin eşiğine sürükleyen İsrail karşısında artık kararlı bir tavır takınmalı ve tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan bu zulme dur demelidir. Ülkemiz, Gazze’de katliamın sona ermesi, Filistin devletinin kurulması ve bölgemizde kalıcı barışın tesis edilmesi amacıyla sürdürülen çabalara her türlü katkıyı sağlamayı sürdürecektir” şeklinde konuştuk.

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından oluşturulan Rezerv Güç ile yangın söndürme çalışmalarına aralıksız destek olunduğunu vurgulayan Tuğamiral Aktürk, “18 ayrı yerde meydana gelen orman yangınlarının söndürülmesine 54 helikopter ile bin 30 sorti yapılarak destek sağlanmıştır” açıklamasında bulundu.

Yerli ve millî savunma sanayi ürünleriyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin etkinlik ve caydırıcılığının artırılması faaliyetlerine de devam edildiğini aktaran Tuğamiral Aktürk konuşmasına şöyle devam etti:
“Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca, muhtelif miktarda OMTAS Kuleli Zırhlı Tanksavar Aracı, Mini Akıllı Mühimmat ve NEFER Kuleli Zırhlı Muharebe Aracının muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır. Ayrıca, Genel Maksat Helikopteri (GMH) projesi kapsamında 1 adet T-70 helikopterinin muayene ve kabul faaliyetleri TUSAŞ tesislerinde tamamlanarak Hava Kuvvetlerimizin envanterine alınmıştır. Diğer yandan, bu hafta içerisinde Defense News dergisi tarafından yayımlanan dünyanın en iyi 100 savunma sanayi şirketinin yer aldığı listeye girerek bizleri gururlandıran başta Bakanlığımız bağlısı Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketimiz (MKE A.Ş) ile Askerî Fabrika ve Tersane İşletme Anonim Şirketimiz (ASFAT) olmak üzere ASELSAN, TUSAŞ ve Roketsan’ı kutluyor; ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayan şirketlerimize, çalışmalarında başarılar diliyoruz.”

Personel ve askerî öğrenci alım temin faaliyetlerinin planlandığı şekilde devam ettiğini belirten Tuğamiral Aktürk, “Ağustos, Eylül ve Ekim 2024 dönemlerinde silahaltına alınacak yedek subay/astsubay adayları ile erlerin sınıflandırma sonuçları 2 Ağustos’ta açıklanmıştır” ifadelerini kullandı.

Pençe-Kilit Operasyon bölgesinde son durum

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, terör örgütü PKK’ya yakın yayın organlarının Irak’ın kuzeyinde pek çok askerin şehit olduğuna dair iddialarına ilişkin sorulara şu cevabı verdi:
“Pençe bölgesindeki operasyonlarımız etkili ve başarılı şekilde devam ediyor. Irak ile koordinasyonumuz hem olumlu, hem de her geçen gün artarak devam ediyor. Dönem dönem terör örgütüne müzahir basın-yayın organları ve sosyal medyada gerçek dışı bazı yayınlar yapılıyor. Bunlar terör örgütünün son çırpınışlarından başka bir şey değil. Operasyon bölgesi, de çatışmalar, sızma çabaları oluyor. Bunları biz kamuoyuna şeffaf şekilde açıklıyoruz. Bunun dışında terör örgütüne müzahir yayın organları tarafından yapılan gerçek dışı bütün açıklamalara ihtiyatla yaklaşılmasını tavsiye ediyoruz. Milli Savunma Bakanlığı’nın açıklamalarının dışındaki açıklamalar dikkate alınmamalı. Son dönemde bölgede etkisiz hale getirilen terörist sayısının artması, kapsamlı ve sürekli operasyon evresine geçmemizle alakalı bir konu. Oradaki mağaralarda kalan teröristler var, onlar yavaş yavaş temizleniyor. Orası tamamen temizleninceye kadar operasyonlar devam edecek. Kilidin kapatılmasına çok uzak değiliz.”

Terörle mücadelede Irak Hükümeti ile temaslar

Bakanlık kaynakları, terörle mücadelede kapsamında Irak hükümeti ile koordinasyonun nasıl devam ettiği, ortak operasyon yapılıp yapılmadığına dair sorulara “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın son Irak ziyaretinde alınan kararlar çerçevesinde Irak hükümeti ile koordineli çalışmalarımız olumlu şekilde devam ediyor. Hem sahada hem de Irak tarafından alınan son kararlarda bunu açıkça görüyoruz. PKK’nın ‘yasaklı örgüt’ ilan edilmesi önemli bir adım ama biz tamamen ‘terör örgütü’ ilan edilmesini bekliyoruz. PKK ile bağlantılı üç organizasyonun kapatılmasını da önemsiyoruz. Sahadaki iş birliğinin artarak devam edeceğini öngörüyoruz.

Suriyede Arap Aşiretleri ile terör örgütü SDG/PYD-YPG arasındaki çatışmalar

Bakanlık kaynakları, Suriye’nin kuzeyinde Arap aşiretleri ile terör örgütü PKK/YPG arasında devam eden son çatışmalarla ilgili “Bu çatışmalar dönem dönem alevleniyor. Çünkü Deyrizor bölgesinde terör örgütü SDG ve YPG’nin yapmaya çalıştığı işlere oranın gerçek sahipleri olan yerel halk karşı çıkıyor. ABD’nin de o bölgeye oraya bir miktar SDG’liyi sevkettiğine dair bilgiler var. İsrail ile İran arasında yaşanan gerginlik sonrası İran’ın bazı ABD üslerine de saldırısı olmuştu. ABD’nin yeni bir saldırı endişesiyle SDG’lileri bu bölgeye sevk ettiğini değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Rusya ve Suriye rejiminin Ayn-El Arap bölgesinde ortak üs kurduğuna dair haberler

Bakanlık kaynakları, Rusya ile Suriye rejiminin Ayn-el Arap bölgesinde ortak üs kurduğuna dair haberlerle ilgili şunları söyledi:
“Barış Pınarı Harekatı sonrasında ABD ve Rusya ile iki mutabakat imzalamıştık. Bu mutabakatlar kapsamında; terörist unsurların belli bir bölgeye çekilmesiyle ilgili tedbir alınması yer alıyordu. Biz o günden bugüne kadar bu kapsamda yapılacak her türlü çalışmayı olumlu olarak değerlendiriyoruz. Orada da Ruslar ile rejimin bir faaliyeti olduğu açık ve bizim tespitlerimizde de bu var. Bu çalışmayı terör örgütü PKK/SDG/PYD-YPG varlığının o bölgede zayıflaması olarak değerlendiriyoruz ve yakinen de gelişmeleri takip ediyoruz. Bizim için esas olan sınırlarımızın, halkımızın güvenliğidir. O bölgelerden bize herhangi bir taciz, saldırı olması durumunda da gerekli karşılığı her zaman misliyle veririz.”

Çok katmanlı hava savunma sistemi çalışmaları

Bakanlık kaynakları, Savunma Sanayii İcra Komitesi Toplantısı’nda çok katmanlı hava savunma sistemi oluşturulmasına yönelik kararla ilgili sorular üzerine “Türkiye’nin hava ve füze savunmasını bir bütünlük halinde, çok katmanlı olacak şekilde sağlamaya yönelik olarak yerli ve milli radar ve hava savunma sistemleri ile birlikte komuta kontrol imkân ve kabiliyetlerimizi geliştirme çalışmalarımıza devam edilmektedir” yanıtını verdi.

Yüksek Askeri Şura kararları

Son Yüksek Askeri Şura Kararlarına yönelik sorular üzerine Bakanlık kaynakları şunları söyledi:
“TSK’da görevli general/amiral ve albayların terfi ve emeklilik işlemleri 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile 3 ve 8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri’nin ilgili maddeleri kapsamında icra edilmektedir. MSB tarafından, Genelkurmay Başkanlığı ile Kuvvet Komutanlıkları ve tüm TSK’nın katılımı ile yaklaşık 1 yıl süren, titiz bir çalışma yapılmaktadır. YAŞ değerlendirmesine girecek general/amiral ve albayların; meslekî safahatları ayrıntılı olarak değerlendirilmektedir. Tüm bu çalışma, inceleme ve analizler; Cumhurbaşkanımız başkanlığındaki, YAŞ Heyeti’nin değerlendirmelerine sunulmakta, heyetin değerlendirmeleri sonucu alınan YAŞ kararları, Cumhurbaşkanımızın onayı ile tekemmül etmesini müteakip, kamuoyu ile paylaşılmaktadır.
926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu gereği General/Amiral rütbelerine yükselebilmek için; asgari lisans düzeyinde eğitim şartı aranmaktır. Bu kapsamda, yükselme sırasında bulunan albay rütbesinde bir personel, kaynağı ne olursa olsun, ilgili mevzuatta gerekli terfi şartlarını sağlaması halinde ve kadro ihtiyacı kapsamında, Cumhurbaşkanımız başkanlığındaki, Yüksek Askerî Şûra Heyeti’nin değerlendirmeleri neticesinde, dün olduğu gibi bugün de, generalliğe/amiralliğe yükseltilebilmektedir. Ayrıca, büyük bir özveri ve onurla görev sürelerini tamamlayarak emekliye ayrılan personelimizin de, özlük haklarına ilişkin herhangi bir hak kaybı bulunmamaktadır. Bu hususlara yönelik her türlü yasal düzenleme yapılmıştır. Sosyal medyada iddia edildiği gibi 400’den fazla Albayın emekli edildiği bilgisi doğru değildir, abartılı bir ifadedir. Emekli edilen Albay sayısı çok daha azdır. Emekli bildirimleri personelin kişilik haklarını korumak maksadıyla sadece ‘kişiye özel’ yapılmaktadır. Emekli edilen Albaylarla ilgili ortaya atılan iddialar doğru olmadığı gibi, TSK’nın ihtiyaçları doğrultusunda 455 Albayın görev süresi 2 yıl süreyle uzatılmıştır. TSK’da her bir personel kıymetlidir. Emeklilikle ilgili yapılan tüm değerlendirmeler TSK’nın ihtiyaçları, personelin mesleki safahati ve kadro durumuna göre yapılmaktadır.”