Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde motokurye Samet Özgül (28), trafikte yol verme yüzünden tartıştığı öne sürülen 3 kişi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Halil İbrahim Demirci, tutuksuz sanıklar Bülent Açıkgöz ve Mustafa Demirci ile maktulün ailesi katıldı. Mahkeme başkanı, yargılanmanın başladığını belirterek, ilk olarak tutuklu sanığa söz verdi.

ÇOK PİŞMANIM
Olay anının hızlı bir şekilde gerçekleştiğini söyleyen sanık Halil İbrahim Demirci, evlatlık duygusuyla hareket ettiğini belirterek, “Doğum günü vesilesiyle eğlenmek için babamla dışarı çıktık. Alkolle aram yoktur. Hayatımda bir iki kez içmişimdir. Babamın doğum günü vesilesiyle arkadaşlarımın yanına gittik. Sonra eğlendik falan, eve doğru giderken benzinliğe uğradık benzin aldık. Babama o sırada 'Biraz daha gezelim baba' dedim. Göbekten dönüyorduk, rahmetli önümüze çıktı. Maktul bize el kol hareketi yaptı, sonra sinkaf etti. Biz de kavga etmek için yaklaşmadık, sonra ‘Niye küfür ediyorsun’ dedik. Sonrasında motoruyla bizi geçti. Sonra tekrar yan yana geldik, tekrar sinkaflarda bulundu. Biz sadece eğlenmek amacıyla dışarı çıktık. Böyle bir şey olacağı hiç aklıma gelmezdi. Ardından yolun ilerisinde bizi motoruyla sıkıştırdı. Ben dikiz aynasından bakıyordum. Kaskı çıkartıp bize doğru geldi. Ben de babama bir şey olacak korkusuyla arabanın kapısını açamadım. O telaşla bıçak aldım elime. Gerçekten istemeyerek oldu. Hayatımda böyle vicdan azabı çekmedim. O korkuyla, o panikle oldu her şey. Evlatlık duygusuyla maktul babama doğru gelirken ben çok korktum. O an sadece babamı düşünüyordum. Ben babama çok düşkün bir insanım. Rahmetliyle babam burun buruna gelince ben ayırmak istedim, elimde bıçak vardı. Sağ elimle ayırırken oldu. Babam ‘Ne yaptın?’ diye kızmaya başladı bana. Ben karakolda ifade verirken polisler bana çok baskı yaptı, çok yüklendiler. Çok pişmanım. Böyle bir şey olacağını bilsem ben evden çıkmazdım” diye konuştu.

“MAKTULÜN KULAĞINDAN KAN GELDİĞİNİ GÖRDÜM”
Sanık Mustafa Demirci yaşanan olayı şöyle anlattı: “Benim doğum günüm 4 Kasım. Oğlum bana sürpriz yapmak için Haymana’da bir kaplıcadan yer ayırtmış. Yola çıktık oraya gittik, saat 3 gibi ayrıldık, Demetevler’e geldik. Bülent Açıkgöz’ü yolda gördüm, onu çaya davet ettim. Alkol içecektik ama ortam müsait değildi. Bir arkadaşımın İvedik köyü mezarlık tarafında hobi bahçesi var, oraya gittik. Alkol alıp içtik. Biz beraber içki içtik. Halil İbrahim orada sarhoş oldu. Akşam 10-11 gibi eve gittik. Arabanın yakıtı yoktu, yakıt aldık. Sonra petrol ofisinden çıkarken motokuryeyi görmedim. Motorcu o sırada korna basarak geçti. Sinkaflaştık aramızda. Sonra ben arabaya binip devam ettim. Beladan kaçmak istedim. Motorcu arkamızdan geldi. Sonra kaskını çıkartıp bize doğru geldi. Ben ‘Bizden ne istiyorsun’ dedim. Halil İbrahim maktule 'Babama nasıl küfredersin' diye üstüne atladı. Maktul Demetevler tarafına doğru koştu. Kulağından kan geldiğini gördüm. Sonra geri döndü, petrol ofisi çalışanlarına söyledim. O sırada maktul hastaneye doğru koştu. Maktulün son halini gördüm, çok diri duruyordu. Ben 20 yıldır taksi şoförüyüm, çok kavga gördüm. Maktulün öleceğini hiç düşünmedim, hiç anlamadım. Çok pişmanım, çok üzgünüm.”

BİLDİĞİM GÖRDÜĞÜM BU KADAR
Diğer tutuksuz sanık Bülent Açıkgöz ise şunları söyledi: “Olayın olduğu akşam doğum günü olduğunu söylediler. Birlikte bahçeye gittik, sonra oradan ayrıldık. Yolu kapatmış bir araç vardı. Karşıdan da bir araç geliyordu. Kaza yapacak gibiydik ama olmadı. Yolun ortasında insan vardı. Sözlü tartışma yaşandı. Arabayı Mustafa kullanıyordu. Hepimiz arabadan indik. İbrahim ‘Babama niye küfrediyorsun?’ dedi. Yumruk atıldı. Sonra anlamadım. Ayırmaya çalıştık. Bildiğim gördüğüm bu kadar.”
Sanık beyanlarının ardından mahkeme başkanı maktulün ailesine söz verirken, aile bireyleri 3 sanığın da cezalandırılmasını talep etti. Sanıkların mevcut hallerinin devamına karar veren mahkeme, bir sonraki celseyi 13 Eylül’e erteledi.

İHA

Editör: Kardelen Çıkmaz