Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), kamu personel sisteminin mevcut durumuna dair hazırladığı kapsamlı raporu kamuoyuyla paylaştı. “Kamu Personel Sistemi: Tarihçe-Tespit-Teklif” başlığıyla sunulan rapor, Memur-Sen Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı. Raporda, 65 yıllık süreçte kamu personel sisteminin yapısının bozulduğu ve çözüm önerilerine ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.
"2 MİLYON EMEKLİYİ ETKİLEYECEK"
Basın toplantısında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, mevcut kamu personel sistemine yönelik eleştirilerde bulunarak, sistemin günümüzde karmaşık, dağınık ve sürdürülemez hale geldiğini belirtti. Yalçın, “Kamu personel sisteminin genel çerçevesine baktığımızda, 1960’lı yıllardan itibaren oluşturulan bir yapının yansımalarını görüyoruz. Aradan geçen 65 yıl içinde yapılan ekleme, çıkarma ve düzeltmeler, sistemin ruhuna uygun yapılmadığı için ortaya dağınık bir yapı çıktı” dedi.
Ali Yalçın, söz konusu raporun, sadece kamu personelini değil, aynı zamanda emeklileri de doğrudan ilgilendirdiğine dikkat çekerek, "Bu rapor, 4 milyondan fazla kamu görevlisi ve 2 milyona yakın emeklinin geleceğini etkileyecek" ifadelerini kullandı. Memur-Sen tarafından hazırlanan raporun, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu değişikliği teklifi ile uyumlu olduğu belirtildi.
"CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİYLE UYUMLU BİR MODEL ÖNERDİK"
Yalçın, kamu personel sistemine yönelik tarihsel süreci analiz ettiklerini ve mevcut sorunları net bir şekilde tespit ettiklerini ifade ederek, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile uyumlu, hızlı karar alabilen, etkili sonuçlar üreten bir sistem öneriyoruz. 11 bölümden oluşan raporumuzda, kamu hizmetine girişten emekliliğe kadar olan süreci bütüncül bir bakış açısıyla ele aldık” diye konuştu.
Raporda, teşkilat yapıları, görev ve sorumluluklar, hak ve yükümlülükler, disiplin hükümleri, kariyer planlaması, mali ve sosyal haklar, emeklilik sistemi, mülakat uygulamaları, iş sağlığı ve güvenliği, mesleki sorumluluk ve kamu görevlilerine yönelik şiddeti önleme gibi pek çok başlık detaylı şekilde ele alındı.
Kamu personel sisteminin mevcut haliyle hem mali yük oluşturduğunu hem de sosyal adaletsizliğe neden olduğunu savunan Yalçın, “Çok kolay çözülebilecek, mali külfeti olmayan gündelik sorunlar bile ötelenerek toplumsal maliyet üretiliyor. Oysa bu tür sorunlar, sosyal taraflarla iletişime açık merkezi bir yapı ile çözülebilir” dedi.
"KAMUSAL FARKLILIKLAR GİDERİLMELİ"
Yalçın, çözüm için öncelikle kurumlar arasında oluşan uygulama farklılıklarının giderilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Hizmet, teşkilat ve kadro arasındaki denge sağlanmalı, bölgesel ve kurumsal farklılıklar dikkate alınmalı. Ayrıca toplu sözleşme hükümlerinin eksiksiz uygulanması ve kamu görevlileriyle ilgili alınacak kararlarda yetkili konfederasyonun da içinde yer aldığı bir kurul oluşturularak sosyal diyalog güçlendirilmeli” önerisinde bulundu.
Ali Yalçın, kamu personel alımlarında yaşanan sorunlara da değinerek, mülakat sisteminin tamamen kaldırılması gerektiğini söyledi. “İstihdam, mesleki bilgi ve beceriyi ölçen liyakat temelli objektif usullerle yapılmalı. Sözleşmeli istihdamdan vazgeçilmeli, asli istihdam türü kadrolu ve güvenceli olmalı” dedi.
Ayrıca kariyer basamaklarının etkinliğinin artırılması, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılarak personelin uygun hizmet sınıflarına geçirilmesi, kılık-kıyafet yönetmeliğinin yeniden düzenlenmesi ve disiplin süreçlerinin yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı.
"ŞİDDETE KARŞI GÜÇLÜ MEKANİZMA KURULMALI"
Kamu görevlilerine yönelik artan şiddet olaylarına da dikkat çeken Yalçın, “Bu konuda failleri caydıracak denetim, kontrol ve ceza mekanizmalarının kurulması gerekiyor. Aynı zamanda kamuoyunda farkındalık yaratacak sosyal çalışmalar da yapılmalı” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bu yılın "Aile Yılı" ilan edildiğini hatırlatan Yalçın, “Aileyi önceleyen, çocuk sayısını teşvik eden ama aynı zamanda gider kalemlerini de gözeten önlemler alınmalı. Aile yapısını koruyan bir kamu politikası izlenmeli” dedi.
Yalçın, sorunların çözümünde Kamu Personeli Danışma Kurulunun merkezi bir rol üstlenmesi gerektiğini savunarak, “Ancak bugüne kadar bu kurul, işlevsellik, çözüm üretme kapasitesi ve ortak karar alma iradesi bakımından yetersiz kaldı. Bu nedenle çözüm bekleyen konular birikmiş durumda” ifadelerine yer verdi.