Kamu Birliği Konfederasyonu ve Genç Sağlık Sendikası Genel Başkanı Osman Kaya, bugün düzenlediği basın toplantısında kamu çalışanlarının yaşadığı sorunları gündeme taşıdı. Memur maaş zammı, doğum izni ve sağlık personeli atamalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Kaya, çözüm önerilerini de kamuoyuyla paylaştı.
“MEMURLAR NASIL GEÇİNEBİLİR?”
TÜİK tarafından açıklanan Kasım ayı enflasyon verilerine dikkat çeken Kaya, kamu çalışanlarının artan hayat pahalılığı karşısında ezildiğini belirtti. Resmi verilere göre, Kasım ayı enflasyonu yüzde 2,24, yıllık enflasyon yüzde 47,9, enflasyon farkı ise yüzde 4,15 olarak açıklandı. Kaya, bu oranların memur maaşlarının hızla erimesine neden olduğunu şu sözlerle ifade etti:
“Memurların bir kez daha yoksulluğa terk edildiklerine şahit olduk. 2025 yılı için en düşük memur maaşının 45.061 TL olması beklenirken, 32.000 TL kira ödeyen bir memur nasıl geçinebilir?”
Kaya, memur maaş zammının yüzde 12 gibi bir oranla sınırlandırılmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, “Yeniden değerleme oranının yüzde 43,93 olduğu bir dönemde, bu oranın altında yapılacak bir zam memurun daha da yoksullaşmasına neden olacaktır. Memurların enflasyon farklarının, oluştuğu ay itibarıyla maaşlara yansıtılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
“DOĞUM İZNİ SÜRELERİ UZATILMALI”
Çalışan ebeveynlerin yaşadığı zorluklara değinen Osman Kaya, mevcut doğum izni sürelerinin yetersiz olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu:
“Doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta olan ücretli doğum izni süresi, çalışan annelerin çocuklarına yeterli zaman ayırabilmesi için yetersiz kalmaktadır. Bu sürenin doğum sonrası 6 ay ve üzerine çıkarılmasını, ayrıca bebek 2 yaşına gelene kadar kısmi çalışma imkanının sağlanmasını talep ediyoruz.”
Kaya, yeterli doğum izni düzenlemelerinin sadece ailelerin değil, toplumun genel refahını artıracağını ve daha sağlıklı nesiller yetiştirilmesine olanak sağlayacağını söyledi.
“SAĞLIK PERSONELİ AÇIĞI ALARM VERİYOR”
Türkiye’deki sağlık personeli eksikliğine de değinen Kaya, OECD verilerini örnek göstererek durumun ciddiyetine dikkat çekti:
“Türkiye, OECD ülkeleri arasında kişi başına düşen doktor sayısında son sırada yer almaktadır. Ülkemizde bin kişiye 2,2 doktor düşerken, bu oran OECD ortalamasında 3,7’dir. Hemşire sayısında da Türkiye, bin kişiye 2,8 hemşire ile sondan ikinci sıradadır. OECD ortalaması ise 9,2 hemşiredir.”
Sağlık çalışanlarının artan iş yükü ve atama bekleyen yüz binlerce sağlık personelinin durumu hakkında çağrıda bulunan Kaya, şunları söyledi:
“Resmi olmayan verilere göre, 800 binden fazla sağlık çalışanı atama beklemektedir. Talebimiz, Cumhuriyetimizin 101. yılında 100.000 sağlık personelinin atanmasıyla sahadaki iş yükünün hafifletilmesi ve meslektaşlarımızın hak ettikleri istihdamın sağlanmasıdır.”
Osman Kaya, kamu çalışanlarının hak ettikleri refaha ulaşması için mücadele etmeye devam edeceklerini altını çizerek, “Memurlarımızın enflasyon karşısında ezdirilmediği, doğum izni gibi sosyal haklarının genişletildiği ve sağlık hizmetlerinde personel eksikliğinin sona erdiği bir Türkiye’yi inşa etmek için her platformda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.