Fahiş kira artışlarının engellenmesi amacıyla iktidar tarafından kira artışlarına yüzde 25 sınırlaması getirildi. Ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi, konut kiralarındaki artış oranı üst sınırının "adil" olmadığına karar verdi. Alım gücündeki düşüş ve ekonomik koşulların zorluğuyla birlikte, artan kira bedelleri de yaşam standartlarını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bu bağlamda, fahiş kira artışlarını kontrol altına almak adına AKP iktidarı tarafından kira artışlarına yüzde 25 sınırlaması getirildi. Ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi, aldığı bir kararda, yüzde 25 sınırlamasının ‘adil olmadığına’ hükmetti.
"YÜZDE 25 ZAM SINIRI ADİL DEĞİL"
Gerçek Gündem'den alınan habere göre, istinaf mahkemesi, kiralarda yüzde 25 artış düzenlemesini sorgulayan bir davanın kararını ele aldı:
2019 yılında Eyüpsultan ilçesinde ev kiralayan bir kiracı, 2021 yılında kira bedelini yasal artış oranları kapsamında yenilendi. Ancak ev sahibi, kiracının ‘yasal sınırlar’ içinde yaptığı artışın, taşınmazın bulunduğu site içerisindeki benzer taşınmazların kira rayiç bedellerinin altında olduğunu belirterek durumu yargıya taşıdı. Yerel mahkeme, ev sahibinin kira uyarlama artış başvurusunu reddetti. Bu karar üzerine ev sahibi mahkemeye başvurdu. Dosyayı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararına katılmayarak "ülkemizde yaşanan olağanüstü ekonomik koşullar nispetinde kira artışları için getirilen yüzde 25'lik sınırın adil olmadığına" hükmetti.
Kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Her somut olayın özelliğine göre, uyarlama istenen taşınmazın mevcut durumunun dikkate alınması gerektiği, yerel mahkemece uyarlama davalarında uygulanması gereken kurallar, belirtildiği şekilde tek tek ortaya konularak ve konularında uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan, tüm bu veriler, kiralananın niteliği, kullanma alanı, konumu, bölgedeki kira parasını da etkileyecek normalin üstündeki imar ve ticaret değişiklikleri, emsal kira paraları, vergi ve amortisman giderlerindeki artışlar, döviz kurlarındaki ani ve aşırı iniş ve çıkışlar ile ülkeyi sarsan ciddi ekonomik kriz veya doğal afetlere bağlı ödeme esaslarının yeniden düzenlenmesini gerektirecek olayların varlığı araştırılıp değerlendirilmek suretiyle bir rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği olduğundan bahisle hakkaniyete uygun hüküm kurulması gerektiği ifade edilmiştir."
DEĞER KAYBI TESPİTİ İSTENDİ
Mahkemenin, iktidarın konut kiralarına getirdiği azami yüzde 25 artışa yönelik düzenlemeyi ‘geçersiz’ sayan kararı üzerine avukat Özgür Kip, "Normalde kira tespit davası açmak için 5 yıl gerekir. Ancak burada mahkeme, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve enflasyonla ortaya çıkan değer kaybının tespiti talebinde bulunmuştur. Bu talep doğrultusunda mahkeme, kararını verecektir" dedi.
"Kira uyuşmazlıklarında, ekonomik durum, enflasyon, kur değişimleri ve doğal afet gibi olağanüstü durumlar gerçekleştiğinde, bu kararın emsal niteliğinde olduğunu" belirten avukat Kip, "Bu şartlar oluştuğunda yüzde 25'lik kira sınırlaması uygulanmaz. Yani mahkeme, yüzde 25'lik kira sınırlamasını aşmıştır" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın düşük faiz talebi ve "Faiz sebep, enflasyon sonuç" tezinden sonra Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini Mayıs ayında yüzde 8,50'ye kadar düşürmüştü. Enflasyon, kur krizi ve TL'nin değer kaybetmesi, kira bedellerinde önemli artışlara neden oldu.
Bu gelişmelerin sonrasında, 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren 1 yılla sınırlı olmak üzere kira artış oranlarına yüzde 25 sınırlaması konuldu. Ancak ekonomik krizin daha da derinleşmesi üzerine, 2 Temmuz 2023'ten itibaren 2 Temmuz 2024 tarihine kadar bir yıl süreyle kira artış oranlarındaki yüzde 25 sınırlaması tekrar uzatıldı. Ayrıca, kira krizinin büyümesi üzerine, 1 Eylül 2023 tarihi itibariyle ev sahibi ve kiracı uyuşmazlıklarında mahkemeye başvurmadan önce arabulucuya gitme zorunluluğu getirildi.