Reklam Kurulu, 2025 yılının ilk toplantısını 16 Ocak’ta gerçekleştirerek tüketicileri yanıltan ve haksız ticari uygulamaları içeren reklamları mercek altına aldı. Toplantıda incelenen 209 dosyadan 189’unun mevzuata aykırı olduğu tespit edilirken, alınan kararlarla tüketicilerin haklarının korunması hedeflendi.
188 REKLAMA DURDURMA, 29 MİLYON LİRA CEZA
Toplantı sonucunda, mevzuata aykırı bulunan 188 reklam için durdurma cezası verilirken, bir dosya hakkında ise tedbiren durdurma kararı alındı. Aykırılık teşkil eden reklamlara toplam 29 milyon 136 bin 384 lira idari para cezası kesildi. Ayrıca, tüketici mağduriyetlerini önlemek amacıyla 10 dosyaya erişim engeli kararı getirildi.
BANKACILIK REKLAMLARINA YAKIN İNCELEME
Kurul, özellikle çevreye duyarlılığı ön plana çıkaran kredi reklamlarını detaylı bir şekilde inceledi. Yapılan incelemelerde, “yeşil konut kredisi” veya “yeşil taşıt kredisi” gibi ürünlerin reklamlarında vaat edilen avantajların yeterince şeffaf olmadığı belirlendi. Reklamlarda cazip faiz oranları ve ücret muafiyetlerinden bahsedilmesine rağmen, bu avantajlara dair detaylı bilgi verilmediği ve bazı durumlarda standart kredilerden farkı olmayan koşulların sunulduğu ortaya çıktı.
Bu çerçevede, yanıltıcı reklam yayınlayan 10 bankaya reklam durdurma cezası verilmesine karar verildi. Ayrıca, finansal sektör temsilcilerine konu hakkında bilgilendirme yapılması için ilgili kuruluşlara yazı gönderildi.
KREDİNİN GERÇEK MALİYETİ GİZLENİYOR
Bir finansman şirketinin araç kampanyası reklamında, faiz oranlı kredi şartı olarak alınan katılım ücretinin ve bu ücretin dahil olduğu yıllık maliyet oranı bilgisinin açık bir şekilde belirtilmediği tespit edildi. Tüketicilerin kredi maliyetlerini net bir şekilde öğrenmesinin engellenmesi nedeniyle bu reklamlara da durdurma cezası uygulandı.
TÜKETİCİ HAKLARI ÖNCELİKLİ
Reklam Kurulu, tüketicilerin bilgi eksikliklerinden yararlanarak yanıltıcı reklamlarla haksız kazanç elde edilmesini önlemek adına denetimlere devam edeceğini açıkladı. Kurul, şeffaflık ve adil rekabet ilkelerine uygun olmayan uygulamaların sektörel güvene zarar verdiğini belirterek, bu tür aykırılıklara taviz verilmeyeceğinin altını çizdi.