“Akdeniz’in Stratejik Önemi Bitiyor!”
Kuban Hoca söyleşisine şöyle devam ediyor:
“Dünya uygarlık tarihi Akdeniz çevresinde oluştu. 20. yüzyıl başında en ucuz enerji kaynağı Yakındoğu’da bulundu. Bu durum Yakındoğu’yu emperyalizmin gözde bölgesi yaptı.
Araplar bunun acısını sömürge olarak çektiler. Bu dönem sona erdi. Bugün Akdeniz’in jeopolitik durumu, Atlantik ve Pasifik’in yanında çok önemsiz.
Dünyanın yeni enerji programında önemini kısa bir süre daha koruyabilir. Akdeniz ve Yakındoğu tarihi, coğrafi ve teknolojik konumlarının sonuna geldiler.
Avrupa’nın parçası olan Kuzey Akdeniz kıyıları dışında, giderek jeopolitik önemini yitiren bölgede Müslümanlar yaşıyor. Bölgenin yüzyılın ikinci çeyreğinde önemi Güney Amerika’daki küçük ülkeler kadar olabilir. Kuşkusuz her zaman zengin bir tarih müzesi olarak yaşayacak.
Müslümanlar uyanır ve çağdaş üretime katılırlarsa dünya toplumunun üyesi olabilir. Gerçi dünyada buna kimse inanmıyor. Böyle giderse, 2050’de Müslümanlar Amerikan Kızılderilileri gibi bir statüye düşebilirler. Şimdilik bu kadar kötümser olmamak gerek.
Peki, 12 yüzyılda dünya uygarlığının önünde gelen İslam dünyası, neden bu duruma düştü?
*
Yorum: Değerli Kuban hocamın görüşlerinin büyük bir kısmına katıldığımı söylemek isterim. Fakat bazı noktalara değinmem gerekir diye düşünüyorum…
Örneğin; petrol kaynaklarının 20. Yüzyılın başlarında Yakındoğu’da bulunması bu bölgeyi güçlü emperyalist ülkelerin gözdesi yapmasını bölge ülkeleri, özellikle Arap Ülkeleri çaresizce seyretmek durumunda kaldılar ve belli bazda sömürge ülkesi durumuna düştüğü görüşüne katılmakla birlikte, Araplar’ın hiç de kaynakların gelirinden faydalanmadığını düşünemeyiz. Öyle veya böyle günümüz penceresinden Ortadoğu, körfez Arap ülkeleri incelendiğinde, gelirlerin oldukça rantabl değerlendirildiğine şahit oluruz. Bugün küçük bir ülke olan Kuveyt neredeyse dünyanın önde gelen finans odaklarından birisi haline geldi. Hatta ülkemizde bulunan birçok ticari kuruluşu satın aldı.
Kuban Hocanın,”Bugün Akdeniz’in jeopolitik durumu, Atlantik ve Pasifik yanında çok önemsiz görüşüne kuşkulu yaklaşıyorum. Bence Ortadoğu, gittikçe azalan bir ivme gösterse de daha en az 50 yıl önemini korur gibi.
Kuzey Afrika kıyıları ise belki Avrupa’nın etkisi altında olabilir, bu doğrudur ama onun asla bir parçası değildir. Arap Baharı adı verilen Demokratik kalkışmaların neleri değiştirdiğine bizzat şahit olduk. İ. K.
*
Değerli Hocamın aşağıdaki sorusunu çok önemsiyorum. Ne diyor:
“Peki, 12 yüzyılda dünya uygarlığının önünde bulunan İslam dünyası, neden bu duruma düştü?
Bu sorunun cevabını da gelecek köşe yazımda göreceğiz. İ.K.
'