Ankara'ya yaklaşık 1 saat uzaklıkta bulunan Kızılcahamam ilçesi, uzun yıllardan beri insanlara şifa veren kaplıcalarıyla en popüler sağlık turizmi merkezlerinden biridir. Kızılcahamam günübirlik ne yapılır? Kızılcahamam'da nere gezilir? Sizlere Kızılcahamam hakkında merak edilenleri ve Kızılcahamam'ın en güzel yerlerini habeirmizde araştırdık...

Eski adıyla Şansabad olarak bilinen Kızılcahamam, Ankara'nın kuzey kesiminde yer alan bir ilçedir. E5 Ankara-İstanbul ulusal karayolu üzerinde yer almaktadır. Kızılcahamam; Çubuk, Kahramankazan, Ayaş, Güdül, Çamlıdere ilçeleri ile Bolu ve Çankırı illeri arasında yer almaktadır. Dağlık ve ormanlık bir ilçe olan Kızılcahamam, 1.712 kilometrekarelik bir alanı kapsıyor. Orta Anadolu adası ile Karadeniz arasında ulaşımı sağlar. Köroğlu Dağları ilçenin önemli dağı olup, Sakarya Nehri'nin kollarından biri olan Kirmir Çayı da ilçenin önemli bir akarsuyudur. Ankara'ya içme suyu sağlayan Kurtboğazı, Eğrekkaya ve Akyar barajları Kızılcahamam Belediyesi sınırları içerisinde kalıyor. İlçenin yeterli düzlük alanına sahip olması nedeniyle oldukça iyi aydınlatılmış bir yerleşim yeri bulunmaktadır. Ancak bunun verdiği zarardan faydalanmak mümkündür. Roma döneminden beri bilinen Kızılcahamam kaplıcaları Türkiye'de meşhur olmuştur. Ancak parklarda, kaplıcaları, pahalı maden suları, tarihi yerleri ve festivalleriyle tanınabilecek yerlerde vakit geçirmek iyi bir fikirdir. Bir şifa merkezidir. Termal sular birçok bölgede iyidir. Ankara'ya yakınlığı nedeniyle özellikle hafta sonları günübirlik çok sayıda turisti ağırlamaktadır. Yıllardır büyük kongre ve toplantılara ev sahipliği yaparak bölge turizmine büyük katkı sağlıyorlar.  Kızılcahamamspor, Ankara ilinin yeşil-beyazlı takımlarından biridir.Gazi Üniversitesi Kızılcahamam MNT kadın futbol takımı Kadınlar 1. Ligi'nde mücadele ediyor.Kızılcahamam güreş takımı bazı başarılara imza atarak, Türklerin "ata sporu" olarak kabul edilen güreşi ilçede canlı ve iyi bir şekilde sürdürüyor. Ayrıca her yıl geleneksel olarak İtçe şenliklerinde yağlı güreş müsabakaları düzenlenmektedir.

Kızılcahamam'ın tarihi

Kızılcahamam önce Hititler, ardından sırasıyla Frigler, Lidyalılar, Persler, Galatlar, Romalılar ve Bizanslılar egemenliğine girmiştir. 1071 yılındaki Malazgirt savaşından sonra Türkler Anadolu'nun beşiğine saldırmaya başlamış, 1073 yılında ise Ankara ve çevre kaygılarıyla karşı karşıya kalmışlardır. Türklerin ataları olan Oğuzlar, Anadolu'daki kolonizasyon döneminde Bozoklar ve Üçoklar olmak üzere 24 kabileye ayrılmışlardı. Kayı, Bayat, Alkaevli, Karaevli, Yazdır, Dodurga, Döğer, Yaparlı, Afşar, Beğdili, Kızık ve Karkın; Üçok boylarının Bayındır, Peçenek, Çavuldur, Çepni, Salur, Eymür, Ulayundluğ, Yüreğir, İğdir, Büğdüz, Yıva ve Kınık olduğu bilinmektedir. Bu Oğuz boylarının isimlerini Kızılcahamam ilçesi ve çevresinde yaygın olarak bulmak mümkündür. Böylece Malazgirt zaferinden sonra Anadolu'ya yerleşen Oğuz Türkleri bölgedeki insanlığın kökenini oluşturmaktadır. 1071 Malazgirt zaferinden sonra Selçuklu devleti Anadolu'ya saldırarak 1073'te Ankara'yı ele geçirdi. Selçuklu Devleti'nin yıkılıp beyliklerin hakimiyetine geçmesinin ardından Ankara, Osmanlı padişahı Orhan Gazi'nin oğlu Süleyman Paşa'nın eline geçti.  1356 yılından bu yana Ankara Sancağı'na bağlı olan Vılabad ilçesinin merkezi Demirciören Köyü'dür. 1880 yılında ilçe merkezi Pazar şehrine taşınmış ve 1915 yılına kadar burada idare edilmiştir. Yolun ve şifalı suların üzerinde yer alan ilçe merkezi, 1915 yılında Pazar şehrinden çıkarılarak Kızılcahamam'a nakledilmiştir. Kızılcahamam'ın adı Ankara rehberlerinde Cennetabad olarak geçmektedir. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Kızılcahamam için şunları yazmıştı: “Gündüzleri ıssız ovaları gezdik, burası Subaşılık, Engürü (Ankara) Sancağı'na bağlı yüz odalı bir köy ve haftalık pazarı kurulan bir kasaba."

Kızılcahamam Nüfus

Yıl    Toplam    Şehir    Kır
1927    53.678    535    53.143
1935   52.782    1.131    51.651
1940  55.343    1.409    53.934
1945    57.090    1.989    55.101
1950   61.922    2.053    59.869
1955    45.697    3.259    42.438
1960    47.228    4.124    43.104
1965   42.649    5.202    37.447
1970    36.645    6.017    30.628
1975    36.686    7.050    29.636
1980  35.513    8.620    26.893
1985    32.162    10.796    21.366
1990    34.456    12.856    21.600
2000    33.623    16.195    17.428
2007    25.288    16.655    8.633
2008    25.900    16.767    9.133
2009    25.522    16.810    8.712
2010    25.203    16.726    8.477
2011    24.966    16.605    8.361
2012    24.635    16.504    8.131
2013    26.694    26.694    veri yok
2014    25.767    25.767    veri yok
2015    25.179    25.179    veri yok
2016  25.021    25.021    veri yok
2017    24.947    24.947    veri yok
2018    32.647    32.647    veri yok
2019   28.350    28.350    veri yok
2020    27.507    27.507    veri yok

Kızılcahamam Belediye Başkanları

Yıl    Ad    Parti
1984    Fethi Albayrak    ANAP
1989    Esen Ali Sezen    DYP
1994    Yaşar Yıldırım    BBP
1999    Salih Öztürk    MHP
2004    Adem Özbekler    AK Parti
2009    Coşkun Ünal    MHP
2014    Muhittin Güney    AK Parti
2019    Süleyman Acar    AK PARTİ

Soğuksu Milli Parkı

Soğuksu Milli Parkı Kızılcahamam'da gezilecek en güzel yerlerden biridir. Bu kapalı milli park aynı zamanda sevdiklerinizle güzel vakit geçirmenize de olanak sağlıyor. Hafta sonları oldukça kalabalık olan milli parkta piknik yapabilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Aynı zamanda parkta doğa yürüyüşleri ve spor aktiviteleri de rahatlıkla gerçekleştirilebilmektedir. Milli park içerisinde ücretsiz girilebilen bir kafe ve zengin bir park da bulunmaktadır. Soğuksu Milli Parkı'nda 160 farklı kuş türü görebilirsiniz.

Abacı Peri Bacaları

Kızılcahamam gezilecek yerler arasında en ilgi çekici bölge Abacı Peri Bacaları'dır. Yaklaşık 5.000 metrekarelik bir alana yayılan peribacalarının tarihi M.Ö. döneme kadar uzanıyor. Bunun tarihi 1700 yılına kadar uzanıyor. 

Polatlı Belediyesi Cemil Meriç Ailesi 3 Aralık Dünya Engelliler günü programında buluşuyor Polatlı Belediyesi Cemil Meriç Ailesi 3 Aralık Dünya Engelliler günü programında buluşuyor

Alicin Manastırı

Tarihi Sümela Manastırı'na kadar uzanan Alicin Manastırı aynı zamanda dinlenmeye uygun ve ilgi çekici büyük bir yerdir. Bir vadi kenarında, yerden 70 metre yüksekte yer alan manastıra erişim zor olabiliyor.

İmparatorluk döneminde sığınak olarak inşa edilip ticari olarak işletilen Alicin Manastırı, oldukça yüksek rakımda ve yamaçta yer alması nedeniyle ziyaret edilmesi en zor yerlerden biridir. Dağcılık tecrübesi olan kişilerin erişebileceği manastıra bölgeden yardım alarak çıkılabiliyor.

Mahkemeağacin Köyü

Bir dönem bölgesel merkez olarak kullanılan ve günümüzde küçük bir yerleşim yeri olan Mahkemeağacin Köyü, mağaralarıyla ünlüdür.

Onarım çalışmalarının ardından alanın içi ve köyün altındaki mağaralar ziyarete açıldı. Yapılan araştırmalar bölgedeki mağaraların Roma İmparatorluğu'ndan saklanmak için ilk Hristiyanlar tarafından inşa edildiğini gösteriyor. Bölgedeki bazı mağaralarda yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkan motifler ve kullanım şekli, kilise olarak inşa edildiğini göstermektedir.

Bölge sakinlerinin desteğiyle yapılan ödeme onarım çalışmalarının sonuçlarının, inşa edilen ilk Hristiyanlık dönemine kadar dayandığı belirlendi. Köydeki İndibi mağaraları da en çok tercih edilen ve yönetilen mağaralardan biridir. Kışın ulaşımın tehlikeli olduğu bu mağaraları yazın kısa bir tırmanışla ziyaret edebilirsiniz.

Ağsar Kalesi

Halk arasında Gavur Kalesi olarak da bilinen yapı, ulaşımın oldukça zor olduğu bir tepe üzerinde yer alıyor. Vadiden 300 metre yükseklikte bulunan kalenin uzunluğu yaklaşık 300 metredir.

İlk çağlarda yapıldığı düşünülen kale, merkezi konumuyla ideal bir gözlem noktasıdır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde polis karakolu olarak kullanılan iş yerinin kalesi ancak profesyonel tarama yapılarak ziyaret edilebilmektedir. Oldukça yüksek oranda bulunan yamaç boyunca yer alan kale, tarih ve konumu nedeniyle Kızılcahamam'da turistik yerler bulunmaktadır.

Başköy Kalesi

Kızılcahamam'a yaklaşık 35 kilometre uzaklıktaki kale, bitkilerle kaplı. Volkanik kayalardan oyulmuş kale, Roma döneminde satılmıştır. Beş kat halinde inşa edilen kale, Osmanlı İmparatorluğu döneminde sanayi üssü olarak değerlendiriliyordu. Akşam sonrasında yapılan ziyaretlerde muhteşem bir günün karanlığını yakalamak da mümkün.

Pazar Köyü

Kızılcahamam'da gezilecek en ilginç yer Pazar Köyü'dür. Roma dönemindeki çürümeye kadar ayakta kalan yapılarıyla sanayi köyünde hâlâ birçok ibadethane bulunuyor. Çevredeki diğer yerleşim yerlerine göre daha gelişmiş olan köy bir süre merkez olarak faaliyet göstermiştir. 19. yüzyılda yapılan Halil Ağa Camii'nin de bulunduğu köyde tarihi yapıların yanı sıra çeşmeler de bulunuyor. Kendine has mimari özellikleriyle sadece Kızılcahamam ziyaretçilerinin değil, Ankara'ya gelen herkesin görmesi gereken yerler arasında yer alıyor.

Kırmızı Ebe ve Oruç Gazi Türbeleri

Taşlıca Köyü'nde bulunan mezarlar Kırmızı Ebe ve oğlu Oruç Gazi'ye aittir. Horasan Evliyaları arasında yer alan ve Anadolu'nun Türk-İslam ülkesi olması için büyük çaba sarf eden Kızıl Ebe ve Oruç Gazi, Türk ordularından önce buraya yerleşmişlerdir.

Rivayete göre Başköy Kalesi'ni fethetmeye çıkan Selçuklu Devlet Hükümdarı Alaaddin Keykubat Taşlıca Köyü'ne uğrar. Kızıl Ebe ve oğlu Oruç Gazi, Türk askerlerini selamlıyor ve ayran ikram etmek istiyorlar. Kırmızı Ebe bilinçli olarak hazırladığı taze ayranı taş yalak içerisine döker. Askerler mataralarını doldursalar da kanaldaki ayran hiç azalmaz. Olay padişahın kulağına ulaştı ve bölgedeki araziler Kızıl Ebe'nin oğlu Oruç Gazi'ye bağışlandı. Kızıl Ebe ve Oruç Gazi türbeleri 2001 yılında restore edilmiştir.

HABER: ÖMER YILDIZCI

Editör: ÖMER YILDIZCI