Bir programda söylediği sözler dolayısyıla "terör örgütü propagandası yapmak" suçuyla cezaevinde bulunan TELE 1 Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Merdan Yanardağ'a destek olmak amacıyla, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda TELE 1 Dayanışma Gecesi düzenlendi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da geceye katılanlar arasındaydı.

kilicdaroglu-iktidara-yuklendi-saray-iktidarinin-ahlaki-ve-siyasi-mesruiyeti-yoktur

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, TELE 1 Dayanışma Gecesi'nde iktidara sert sözlerle yüklendi. İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan sözleri:

KEMAL KILIÇDAROĞLU: HEP BERABER MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ

“Bir ülkeyi ileriye taşıyan, o ülkenin aydınlarıdır. O ülkenin aydınları, ellerindeki meşale ile toplumu aydınlatırlar. Ama aydınların bu tarihsel sorumluluğu yanında, ciddi zorlukları da vardır. Çünkü aydınlanmaya karşı olanlar, önce o ülkenin aydınlarını yok etmek isterler. O nedenle Merdan Yanardağ içerde… O nedenle milletvekili içerde… Generaller içerde… Hep beraber mücadeleyi sürdüreceğiz.

KEMAL KILIÇDAROĞLU: CUMHURİYET'İ DEMOKRASİYLE TAÇLANDIRMADIĞIMIZ SÜRECE BİZE BİR GELECEK UFKU YOKTUR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrikalı lider Trovoada ile görüştü Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrikalı lider Trovoada ile görüştü

Mücadelenin koç başlığını bu ülkenin aydınları, gençleri ve kadınları yapacak. Siyaset kurumunun da burada ciddi bir sorumluluğu ve yükümlülükleri var. Ama hiç unutulmaması gereken temel bir kural var; Cumhuriyet’i demokrasiyle taçlandırmadığımız sürece bize bir gelecek ufku yoktur.

KEMAL KILIÇDAROĞLU: HEPİMİZ YARI AÇIK BİR CEZAEVİNDEYİZ

Zor bir süreçten geçtiğimizi biliyorum. Dışarıdaymışız gibi görünmekle beraber aslında hepimiz yarı açık bir cezaevindeyiz. Yazarların bile rahatlıkla yazamadığı, karikatürlerin bile rahat çizilemediği bir ortam. Yarı açık cezaevinde olmakla kapalı cezaevinde olmak arasında çok büyük bir farklılık yok. Ama bu ülkenin aydınları, bu ülkenin siyasetçileri karanlığa karşı mücadele ederlerse her türlü karanlığı yener ve ellerindeki meşaleyle toplumu, zihinlerimizi, düşüncelerimizi aydınlatırlar. Bu aydınlardan birisi de Merdan Yanardağ. Dolayısıyla Merdan Yanardağ’a buradan sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum.

KEMAL KILIÇDAROĞLU: KORKAK OLMASALAR DÜŞÜNCE IŞIĞINDAN KORKMAZLAR

İnandığımız yolda ve inandığımız davada azimli ve kararlı yürürsek, birlikteliğimizi bozmazsak ve birlikte olduğumuz çemberi büyütürsek Türkiye’yi aydınlığa çıkarırız. Düşünce özgürlüğüne tahammül edemeyenler, radyolara, televizyonlara, gazetelere yani medyaya baskı yapanlar aslında dünyanın en büyük korkaklarıdır. Çünkü korkak olmasalar düşünce ışığından korkmazlar.

KEMAL KILIÇDAROĞLU: UMUTSUZLUĞU ZİHNİNDE TAŞIYAN İNSANLARIN BİR GELECEK HAYALİ YOKTUR

Baskı yapacaklardır ama baskılara karşı direneceğiz. Umutsuzluğu zihninde taşıyan insanların bir gelecek hayali yoktur. Umutsuzluğu yenmek her aydının ve bu ülkede yaşayan ve özgürlük isteyen herkesin temel hedefi olmak zorundadır. Feriştahları gelse bize bir geri adım attıramayacaklar. Bu konuda kararlıyız ve gücümüzü halktan alıyoruz.

KEMAL KILIÇDAROĞLU:  O BEDELİ ÖDEMEYE HER ZAMAN HAZIRIZ

Anayasa der ki, ‘Basın hürdür, sansür edilemez.’ Bu kadar açık. Ama bu ülkede basının özgürce yayın yaptığını kim söyleyebilir? Var olan kurumlar, infaz kurumu olarak görevlerini yapıyorlar. Yargı, yargı olmaktan çıkmış. Bu ülkenin aydınları ve siyasetçileri olarak asla geri adım atmayacağız. Böyle bir amacımız, böyle bir düşüncemiz asla ve asla olmayacaktır. Bedel ödemek mi? O bedeli ödemeye her zaman hazırız. Bedeli de ödeyeceğiz. Yeter ki bu ülkenin insanları geleceğe güvenle bakabilsinler.

KEMAL KILIÇDAROĞLU: SARAY İKTİDARININ AHLAKİ VE SİYASİ MEŞRUİYETİ YOKTUR

Eğer siz af yetkinizi insani nedenlerle değil de ideolojik nedenlerle kullanırsanız; birilerini affederken, aynı pozisyondan daha ağır koşullarda hapishanelerde yatan insanları eğer affetmiyorsanız siz bu ülkeyi tarafsız yönetmiyorsunuz demektir. Saray iktidarının ahlaki ve siyasi meşruiyeti yoktur. Bu meşruiyetsizliğe karşı hep beraber mücadele edeceğiz.”

Editör: Kadir Buğra Topkaya