Ankara'nın Keçiören ilçesinde yer alan Estergon Kalesi, bölgenin önemli simgelerinden biri olarak varlığını koruyor. Estergon Kalesi, resmi adıyla Estergon Türk Kültür Merkezi, Macaristan'daki Estergon Kalesi'nin bir replikası olarak, 29 Mayıs 2005 tarihinde açıldı.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ
Estergon Kalesi, hem mimarisi hem de kültürel işlevi açısından büyük bir öneme sahip. Kale’nin giriş kapısı olarak kullanılan "Taç Kapısı," Selçuklu döneminin önemli yapılarından Karatay Medresesi’nin 1251 yılında tamamlanan giriş kapısından esinlenilerek inşa edilmiştir. Kapı, tamamen mermerden yapılmış olup, el işçiliğinin en güzel örneklerini yansıtmakta ve Sivas-Divriği Camii ve Şifahanesi’nin motiflerinden izler taşımaktadır.
BEŞ KATTAN OLUŞUYOR
Estergon Türk Kültür Merkezi, beş kattan oluşuyor. Etnografya Müzesi ve Asya Bahçeleri, Türk tarihi ve kültürünü yaşatırken, restoranlar ve çarşılar da merkezin sosyal ve ticari yaşamına katkıda bulunuyor. Estergon Restoran, geleneksel Türk mutfağını sunarken, seyir terası ve kümbet, ziyaretçilere muhteşem bir Ankara manzarası sunuyor.
YAPIMI ALTI YIL SÜRDÜ
Kale’nin inşaatı yaklaşık altı yıl sürdü ve toplam maliyeti 4 milyar lirayı buldu. Açılış törenine dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, birkaç bakan ve Estergon şehrinden yetkililer katıldı. Estergon Kalesi, Alanya Kalesi’ndeki Kızılkule'nin sekizgen gövdesinden esinlenerek tasarlandı ve bu, binanın mimari özgünlüğüne katkıda bulundu. Keçiören’e uğrayan hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisini çeken bu mekan, Ankaralıların tarih ve kültürle buluştuğu nadir mekanlardan bir tanesi olarak ön plana çıkıyor.
