Ankara’da son yıllarda artan kamu kurumlarındaki mobbing ve işyeri şiddetini önlemek amacıyla dikkat çekici bir etkinlik gerçekleştirildi. KAMUSAM (Kamu Çalışanları Stratejik Araştırmalar Merkezi) ve MEYAD (Mobbing Eğitim Yardım Araştırma Derneği) işbirliğiyle düzenlenen etkinlikte, Kamu Birliği Konfederasyonu’nun ev sahipliğinde hem panel hem de üç ayrı çalıştay masasında mobbing ve işyeri şiddetinin çeşitli yönleri ele alındı.
"Kamu Hizmetlerinde Mobbing ve İşyeri Şiddeti ile Etkin Mücadele" başlıklı panelde MEYAD Genel Başkanı İsmail Akgün, MEYAD Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nermin Gürhan ve Kamu Birliği Konfederasyonu Baş Hukuk Müşaviri Av. Abdullah Polat konuşmacı olarak yer aldı. Panelin moderatörlüğünü ise MEYAD Denetleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Fazlı Erdoğan üstlendi. Panelin ardından gerçekleştirilen çalıştaylarda ise kamu çalışanlarının yaşadığı mobbing ve şiddet sorunlarına çözüm önerileri geliştirildi. Çalıştay masalarının moderatörlüklerini KAMUSAM Genel Koordinatörü Dr. Fatih Seyran, Genç Sağlık Sendikası Hukuk Müşaviri Av. Muhammed Ali Genç ve MEYAD Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nermin Gürhan yaptı.
“NİTELİKLİ KAMU HİZMETİ TOPLUMUN REFAHI İÇİN ŞART”
Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkanı Osman Kaya, program sonrası yaptığı değerlendirmede, nitelikli kamu hizmetinin toplum refahı açısından taşıdığı önemi vurguladı. Kaya, sosyal devlet ilkesinin sağlıklı bir şekilde işlemesinin ve kamu hizmetlerinin toplum yararına verimli sunulmasının çalışanların huzurlu ve güvenli bir ortamda çalışmasına bağlı olduğunu belirterek, mobbingin bu süreci nasıl baltaladığını anlattı. “Kamu sektöründe mobbing sadece bireysel sorun yaratmıyor; aynı zamanda hizmetlerin kalitesini, kurumların itibarını ve toplumun kamu kurumlarına olan güvenini de sarsıyor. Mobbingin kökeninde ise liyakat ve yeterlilik gibi sorunlar yatıyor” ifadelerine yer verdi.
“LİYAKAT VE EHLİYET KAMU GÜVENİNİ ARTIRIYOR”
Kaya, mobbinge karşı durmanın yalnızca kamu çalışanlarının haklarını korumak değil, toplumun adalet ve güven duygusunu korumanın da bir yolu olduğunu belirtti. Kaya, liyakat ve ehliyet temeline dayalı bir çalışma ortamının, kamu çalışanlarının huzurlu bir iş ortamına sahip olmasını sağladığı gibi, kamu kurumlarının güvenilirliğini de artıracağını söyledi. “Liyakat ve ehliyetin temel alınmadığı bir kamu düzeninde başarı ve toplumsal kalkınmadan söz etmek mümkün değil. Bu nedenle mobbingin iş barışını bozan ve kamu güvenini zedeleyen etkilerini durdurmak için, net bir şekilde tanımlanmış bir mobbing yasasına acilen ihtiyaç var” diye konuştu.
İŞYERİ ŞİDDETİ ARTAN BİR TEHDİT
Kaya, özellikle son dönemlerde kamu çalışanlarına yönelik artan hakaret, küfür, darp gibi olumsuz davranışların kamu hizmetlerinin kalitesini ve kamu kurumlarına duyulan güveni büyük ölçüde zedelediğini belirtti. Kamu çalışanlarına yönelik işyeri şiddetinin yaygınlaşmasının ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Kaya, “Vatandaşların yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunlar, maalesef kamu çalışanlarına yönelik şiddete yansıyor. Kamuda çalışanlar, bu olumsuz davranışlar nedeniyle motivasyonlarını kaybediyor, verimlilikleri düşüyor ve bu da hizmet kalitesine doğrudan yansıyor” şeklinde konuştu.
Kaya, kamu çalışanlarına yönelik saldırılara karşı caydırıcı yasalar çıkarılması gerektiğini vurguladı. Toplumdaki güven ortamını sarsan bu saldırıların kamusal hizmetlerin kalitesini düşürdüğüne dikkat çekerek, “Kamu hizmeti sunan kişilere yönelik saldırılara karşı yasal düzenlemeler, saldırganları caydıracak ve gerektiğinde ağır yaptırımlarla sonuçlanacak nitelikte olmalıdır. Bu sadece kamu çalışanlarının haklarını korumak değil, toplumdaki adalet ve güven duygusunu da destekleyecek bir adımdır” açıklamalarına yer verdi.
“MOBBİNG KANUNU” TALEBİ
Kaya, mobbingin tanımının, içerik ve anlamlandırmasının yargı süreçlerinde henüz tam oturmadığını belirterek, konunun bir an önce net yasal çerçevelerle tanımlanması gerektiğini ifade etti. Bu kapsamda, işyerinde mobbingin suç olarak tanınmasını sağlayacak bir “Mobbing Kanunu” çıkarılması gerektiğine dair güçlü bir talep dile getirdi.