Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) desteğiyle gerçekleştirilen ve saha çalışması Adhoc tarafından yürütülen yeni bir araştırma, Türkiye'deki gazetecilerin karşılaştığı zorlukları ortaya koydu. Araştırma bulgularına göre gazetecilerin yarısından fazlası (%54,8) Türkiye’de gazetecilik mesleğini icra etmenin önündeki en büyük engelin siyasi baskılar olduğunu ifade ediyor. Siyasi baskıyı finansal sürdürülebilirlik (%37,1), çalışma koşulları (%29) ve işveren baskısı (%24,7) izliyor.
Araştırmaya katılan gazetecilerin %42,8'i sansüre maruz kaldıklarını belirtirken, sansür uygulamalarının çoğunlukla haberlerin yayımlanmaması veya değiştirilmesi şeklinde gerçekleştiği vurgulandı. Kadın gazeteciler ve 35 yaş altındaki gazeteciler, diğer gruplara oranla sansüre daha fazla maruz kalıyor.
MOBBİNGE MARUZ KALINIYOR
Ayrıca, her dört gazeteciden biri (%25,3) kendi haberlerinde sık sık veya sürekli otosansür uyguladığını bildiriyor. Gazetecilerin önemli bir kısmı, mesleklerini icra ederken dava açılması, haberlerine erişim engeli getirilmesi ve fiziksel saldırıya uğrama gibi ciddi zorluklarla karşılaştıklarını ifade ediyor. Kadın gazetecilerin, erkek meslektaşlarına göre daha fazla engelle karşılaştığı tespit edildi.
Araştırma sonuçlarına göre, gazetecilerin yaklaşık %36,2'si çalışma hayatlarında en az bir kere mobbinge maruz kaldıklarını bildirirken, kadın gazeteciler ve genç gazeteciler, mobbing olgusuyla en çok karşılaşan gruplar arasında yer alıyor.
Bunun yanı sıra, gazeteciler, sosyal hayata zaman ayıramama ve meslekî gelişim için maddi kaynak ayıramama gibi sorunlarla da mücadele ediyor. Kadın gazetecilerin %70,6'sı kişisel gelişim için maddi kaynak ayıramadıklarını ifade ediyor. Gazetecilik, toplumun haber alma hakkını savunan bir meslek olmasına rağmen, birçok gazeteci sansüre, maddi zorluklara ve meslekî baskılara karşı mücadele etmek zorunda kalıyor. Basın mensupları cephesinden Dünya Gazeteciler Günü'nde, bu adaletsizliklerin daha görünür hale gelmesi ve çözüm yollarının bulunması çağrısı yineleniyor.