Ankara'nın Kızılay semtinde, Yüksel Caddesi ve Konur Sokak'ın kesişim noktasında bulunan Mülkiyeliler Birliği'nin önündeki alan, 1980'lerin sonlarından itibaren toplumsal hareketlerin merkezi haline gelmişti. Bu bölge, zamanla sadece sol edebiyat ve siyasetçilerin buluştuğu bir yer değil, aynı zamanda insan hakları savunucularının eylem yaptığı, toplumsal sorunlara karşı sesini duyurmak isteyenlerin bir araya geldiği önemli bir alan oldu.

İnsan Hakları Anıtı’nda Yok Artık Dedirten Manzara (2)

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANI DOĞAN TAŞDELEN'İN ÖNERİSİ İLE YAPILMIŞTI

1989 yılında dönemin Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen, bölgenin toplumsal mücadelelerin simgesi olmasını arzu ederek, "Burası insanların düşüncelerini ifade ettiği bir yer olsun" diyerek heykeltıraş Metin Yurdanur'a özel bir anıt yapmasını önerdi. Bu öneriyle birlikte, insan hakları mücadelesine dair güçlü bir sembolün ortaya çıkmasına öncülük edilmiş oldu. Metin Yurdanur’un tasarladığı heykel, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni okuyan bir kadın figüründen oluşuyor. Dingin, sakin ve insani boyutlarıyla dikkat çeken bu figür, 10 Aralık 1990'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin yıldönümünde açıldı. 

Mamak Belediyesi'nden Büyükbaş Hayvan Yetiştiriciliği eğitimi Mamak Belediyesi'nden Büyükbaş Hayvan Yetiştiriciliği eğitimi

ÇÖPLER ANITIN ÜZERİNE BIRAKILDI

Ancak son zamanlarda anıtın etrafındaki görüntüler, vatandaşlardan büyük tepki çekti. Çöpleri çöp kutusuna atmak yerine, bazı kişiler ellerindeki pet bardakları, boş su şişelerini ve çiğnedikleri sakızı doğrudan anıtın üzerine bırakmayı tercih etti. Bu durum, tarihi ve sembolik değeri büyük olan İnsan Hakları Anıtı’nda kötü bir görüntüye neden oldu.

Muhabir: KÜBRA AÇIKGÖZ