Kastamonu’nun İnebolu ilçesinden Ankara’ya gelen Ufuk Çorbacı, baba mesleği olan ve kaybolmaya yüz tutan el yapımı tahta kaşıkçılığı, yaşatmaya devam ediyor. Başkent Ankara’ya geleneksel yöntemlerle ürettiği kaşıkları satmak için gelen Çorbacı, sağlıklı ve hijyenik mutfak gereçleri üretme amacında olduğunu vurguladı.
EL EMEĞİ ÜRÜNLER GEÇMİŞİ YAŞATIYOR
Baba mesleği olan kaşıkçılığı günümüzde halen yaşatmak istediğini belirten Çorbacı, bu zanaatın inceliklerini Polatlı Postası İnternet Haber Sitesi’ne anlattı.
Mutfak eşyalarının insan sağlığı açısından önemli olduğunun altını çizen Çorbacı, sıradan tahta kaşıkların insan sağlığını tehdit ettiğini belirtti. “Sıradan tahta kaşıklar su ve deterjanı içine çeker. Bu da bakteri üretir ve zehirleme riski taşır” diyen Çorbacı, üretimlerinde özellikle ceviz ve zeytin ağacı gibi sert, yağlı ağaçları tercih ettiklerini ifade etti.
“Tahta kaşıklar öyle her ağaçtan yapılmaz” diyen Çorbacı, zeytin ve ceviz ağacının kaşık üretimi için en uygun malzemeler olduğunu belirtti. Sert ve dayanıklı olan bu ağaçların, uzun ömürlü ve sağlıklı kullanım sağladığını dile getiren Çorbacı, el yapımı kaşıkların fiyatının, seri üretim kaşıklara göre daha yüksek olduğunu ifade etti.
EN PAHALI KAŞIK 2 BİN TL
“Bu ürünlerin el işçiliğiyle üretilmesi ve kullanılan malzemenin kalitesi fiyatları etkiliyor. Özellikle şimşir kaşıklarımız 100 TL'den başlıyor, nadir bulunan parçalarda fiyat 1500-2000 TL'ye kadar çıkabiliyor. Ancak bu ürünler, mutfakta hem kullanım kolaylığı sağlıyor hem de sağlık açısından güvenli.”