Uzun yıllar önceydi, biz birkaç arkadaş ile birlikte bir gazete çıkarma hevesine kapılmış,
güvendiğimiz büyüklerimize de konuyu taşımıştık. Herkes bir Zehra Şimşek hakikatinden
bahsediyor ve “ karşısında koca koca adamlar duramadı siz ne kadar dayanabilirsiniz” diye tepkiler alıyorduk.
Peki ne yapalım?
Halk kütüphanesine girdim, arşivlerde ne kadar gazete varsa tozlu raflardan indirip ayıkladım, tasnif ettim, güzelce karton cilt yaptırdım ve bütün yaşanmış hikayeleri okuyarak, gözlemleyerek öğrendim. Adete o günleri yaşıyordum. Kerli ferli adamlar ve “sağ” cenahın baba isimleri Zehra hanım karşısında pes etmişlerdi. Kolay iş değildi, bizim ne o kadar bilgimiz ne o kadar üçümüz ne de o
kadar maddi imkanımız vardı.
Büyüklerimiz biz maddi açıdan gerekeni yaparız ama siz kendiniz gidebilecekseniz yola çıkın dediler. Yola çıktık, büyük bir gayret ile tutunduk ve doğru şeyler yapmaya çalıştık.
Sonra olaylar gelişti, Zehra Abla gazetesini bize devretmeyi teklif etti. Zorlandık bunu anlamada ama sonra kabul ettik. Kısa süre sonra da vefat etti. Allah rahmet eylesin.
Sonra 2 gazeteyi de devam ettirdik ama bir süre sonra Türkiye siyasi çalkantılar ve ekonomik bunalımlar yaşamaya başladı. Biz de bir karar vermeliydik. İki gazeteyi devam ettiremiyorduk, birini kapatmak zorundaydık. Yol
ayrımı…
Bir yanda uzun süre emek verdiğimiz kendi çocuğumuz Polatlı Ekspres, diğer tarafta ne olursa olsun yayınlamaya devam etmeye söz verdiğimiz ( Zehra ablaya söz vermiştik ) Polatlı Postası. Zor bir karar aşamasıydı, çoğu insan bize verdiğimiz sözün bir değeri olmadığını artık Zehra ablanın hayatta olmadığını ve kendi gazetemiz ile devam etmemiz gerektiğini telkin ediyorlardı.
Biz, arkadaşlarımız ile konuştuk ve “sözümüzde durmayı” yeğledik. Kendi ellerimiz ile kendi kurduğumuz ve başarılı olduğumuz gazeteyi kapattık. Sözümüzde durmayı, onurlu ve ahlaklı yaşamanın en doğru yolu olarak tercih ettik. Pişman değiliz, bunun ne kadar doğru bir şey olduğunu zaman içerisinde daha iyi anladık.
Bugün yine bir başka birleşmenin haberi ile mutlu oldum. Yine 2 gazete Polatlı Postası’nın çatısı altında birleştiler. Zor karar, tebrik ediyorum arkadaşları. Birçok farklı fikir ve önerilerle karşılaşabilirler. Hiçbir şekilde geri adım atmasınlar. “Birlikte rahmet ve ayrılıkta azap vardır.” Güçlerinizi birleştirir ve bunu ahlaklı ve doğru bir şekilde yaparsanız, muhteşem güzel sonuçlar elde
edersiniz.
Bunda çok emeği olduğunu düşündüğüm Aykut Kaya’yı ve bilemediğim emeği geçen herkesi kutluyorum. Belki bugün biraz basit gibi gözükebilir ama birçok kurum ve işletmeler, bu birleşmeleri sağlayamadıkları için tarihin karanlık sayfalarında kala kaldılar.
Yeni yolunuz açık olsun, birbirinize iyi davranın ve paylaşmaktan uzak kalmayın.
Allah yar ve yardımcınız olsun.